BEYTOCAN
Beytullah Güneri
Hunermend
1955 Farqîn Diyarbekir | 12.09.2023 Stockholm
Babası o sene hacca gitmiş döndüğünde bir oğlu olduğunu öğrenince ona “Beytullah” adını vermişti; İlk okulda öğretmeninden yediği tokattan sonra kulak zarı yırtılınca bir kulağının duyma yetisini kaybetmişti Beytullah ; bu tokat ona aynı zamanda; zindanlar ve sürgünlerin yolunu açan büyük bir sanatçı olma hüviyetini kazandıracak yeni bir sürecin fitilini ateşlemişti ve artık o sahnelerin ve yaralı gönüllerin dev ismi Beytocan’dı…Stokholm’de kaldığı hastanenin kapısına vardık, elinde tesbihiyle jilet gibi temiz ve ütülü kıyafetleriyle bizi karşıladı, her zamanki gibi dik yürüyordu, tam bir Farqin beyefendisiydi, vücudunun her yerine dağılmış kanseriyle dalga geçer gibi bizi ve hastane görevlilerini sağlığının çok iyi olduğu konusunda inandırmaya çalışıyordu, eliyle kahvelerimizi getirdi, iki yıldır serumla besleniyordu ama ısrarla röportajdan sonra bizi yemekte ağırlamak istiyordu, bu söyleşi hayatımın en anlamlı ve en zorlu işi oldu. Hastane’den ayrılıp İsveç’ in uzun ve serin bir yaz gününü ardımıza bıraktığımızda benim ve ekip arkadaşlarımın ağzına aynı cümle pelesenk olmuştu “ Welleh Beyto can e can !”… M.M.
Diyarbekir mala min
Tê de digirî gula min
Roja tu ji min dûr ketî
Qîrîn kete canê min
Ey yara min zû were
Êşa canê min zû were
Ez ketime ber zikratê
Birîndar im zû were
Çima digirî dilberê
Bûyi hîva qemerê
Bêy te naçim de, ruhê min
Bibe roja mehşerê
Ey yara min zû were
Êşa canê min zû were
Ez ketime zikratê
Birîndar im zû were
Gotin û Muzîk: Gelêrî
Şirove: Beytocan
Roja veşartina cenazeya Beytocan li Stockholmê 14.09.2023