FRANTZ FANON
1925-1961
Psîkiyatrîst, fîlozof û gengeşevan
Frantz Fanon
Frantz Omar Fanon, 20 Tîrmeh, 1925 li Fort-de-France, Martinique, 6 Kanûna Pêşîn, 1961 li Bethesda, Maryland, koça dawîn kir, psîkiyatrîst, fîlozof û gengeşevaneke fransî bû, dibe ku yek ji teorîsyenên herî naskirî yên emperyalîzm û dekolonîzasyona rojavayî bû.
"Sömürgeci yabancıların sizde yarattığı en büyük yıkım, zamanla kendinize onların gözüyle bakmanızı sağlamalarıdır." Frantz Fanon
Kürdlerin ülkesi Kürdistan hem işgal edilmiştir ve hemde sömürgeleştirilmiştir. ''Sömürge'', ''sömürgeci'' ve ''sömürgecilik'' kelimlerini kullandığınızda, en başta da '' ''işgal'', ''işgalci'' ve ''işgalcilik'' kelimesini kullanmayı unutmayın. Çünkü kürdlerin İLK ve BAŞ ÇELİŞKİSİ İŞGALCİLİKTİR. Çünkü kürdler Kürdistan'da işgalciliğe son verdiklerinde sömürgecilik kendiğinden çözülür. Bu bakımdan işgalkcilikten önce sömürgecilik kürdlerin başat sorunu değildir. Kürdistan'da bütün sorunların başında İŞGALCİLİK gelir. İşgalcilik kürdlerin BÜTÜN sorunlarının kaynağıdır. Ama bakıyoruzki kürd liderleri ve kürd partileri bu konuda işgüzardırlar. İşgalcilere yaranmak için bir ulusal tavır olan anti-işgalciliği değil de, Kürdistan'da ikinci sıradan ve salt sınıfsal bir sorun olan anti-sömürgeciliği hep öne çıkarıyorlar! Buna karşı uyanık olun! |
FRANTZ FANON'UN İLK KURŞUN TEORİSİ
Frantz Fanon işgalci-sömürgeciye baş kaldırıldığında ve ona sıkılan ilk kurşun, sömürge kişiliğine sıkılmış bir kurşun olduğunu söylüyor haklı olarak. Yani ilk kurşun aslında kurtuluş ve zafer demektir. Kürdler işgalci türklere haliyen ilk kurşunu Xapo Hareketi'nden çok önce sıkmıştı. Bizim daha önce, Xapo hareketi'nin düşman 5. kolu olduğundan bihaber, ''Xapo Hareketi'nin işgalcinin beynine sıkılmış geri dönmeyen yağlı bir kurşun olduğunu'' sanma gafleti içinde (Rewşen 5. sayıya bakınız) Xapo Hareketi'nin kürdlerin işgalcisine sıkılan ilk kurşununu olduğunu sanıyorduk ama ne yazık ki Xapo Hareketi kürdlerin işgalciye sıktığı ilk kurşunun köle kişiye GERİ TEPEREK köle kişiye DEĞMESİNİ SAĞLAYAN bir hareket idi.
FRANTZ FANON'un bahsettiği o ''ilk kurşun''u kürdler ilk önce kendi beyinleri içindeki türk'e sıkmalıdırlar.
Psîkiyatrîst, fîlozof û gengeşevan Frantz Fenon dibêje: ''gava kesê kole nikaribe bi efendiyê xwe, diajo ser birayê xwe''.
--- Gelo KÎJAN kurd îroj li hevber birayê xwe wisa dike?
Frantz Fanon 6 Aralık 1961 senesinde ABD'nin Washington şehrinde bir hastanede ilik kanserinden hayatını kaybettiğinde henüz 36 yaşındaydı. Ölümü sessiz oldu ve gazetelerin manşetinde boy boy fotoğrafları yayımlanmadı; ama son nefesini verdiği günlerde arkasında pimi çekilmiş bir bomba olan "Yeryüzünün Lanetlileri" eserini bıraktı. Bu eser "üçüncü dünya ülkeleri" olarak bilinen eski sömürge devletlerinde infilak edecek ve bağımsızlık mücadelesi veren halkların diskurunu inşa edecekti. Onun eserlerinde ırkçılık ile mücadele yöntemi ve sömürgeciliğe başkaldıran söylemi ABD'den İran'a ve Güney Afrika'ya kadar ezilmişlik duygusunu içinde taşıyan herkesin silkelenip ayağa kalkmasını sağlayacaktı. Eser matbaadan gizli bir şekilde çıkartılmış olmasına rağmen, devletin bekasını tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklandı. Fanon'un ölümünden günler önce L'Express'te Jean Daniel, eser hakkında uzun bir övgü yazısı yazdı. Fanon'un bu övgülere cevabı şöyle olacaktı: “Kuşkusuz, ama bu bana iliğimi iade etmez!” ?Böylesi bir eser başta ABD ve Fransa olmak üzere dünyanın birçok yerinde büyük saldırılara maruz kaldı. Birçok sömürgeci düşünür, Fanon'u asıl ırkçılığı kendisinin yaptığını ve şiddeti teşvik ettiğini iddia etti. Oysa Fanon yalnızca siyah adam için yazmamıştı. Dünyanın neresinde olursa olsun sömürgecilik, sömürgeleştirilme, ırkçılık, asimilasyon, ötekileştirme ve yabancılaşmadan mustarip her insan teki bu eserde kendisini başkarakter olarak hissedecekti. Kaynak: Mehmed Mazlum Çelik, İndependent |
”Sömürgeci, sömürgeleştirilen insanı, ‘kötülüklerin sembolü’ yapar.” F. Fanon
Kürdlere Karşı Sistematik İşgalci Şiddeti ve Kürd Kimlik Mücadelesi Kürdlere karşı kelimenin tam anlamıyla hayatın her alanında ve onyıllar boyu öyle yoğun, öyle büyük, öyle sistemli ve öyle acımasız hem ince ve hemde kaba yöntemlerle muazzam yok etme harekatları gerçekleştirmişlerdir ki, ne yazık ki artık birçok kürd, kürd milli davasından ve hatta kendi kürdlüğünden bile şüphe eder duruma getirilmiştir! Kürdistan'ın işgalcileri, bu anti-kürd misyonda başarıya ulaşmak için hem işbirlikçi kürd liderlerini hem de islam dinini kalleşçe ve en aktif şekilde kürdlere karşı kullanmışlardır. Bu sistematik katliam, asimilasyon ve şiddet politikaları, yalnızca fiziki imha ile sınırlı kalmamış, kültürel ve zihinsel dönüşümü de hedef almıştır. Kürd dili yasaklanmış, kürd kimliğini çağrıştıran her türlü sembol ve değer ya bastırılmış ya da tahrif edilmiştir. eğitim kurumlarından medyaya, edebiyattan sanata kadar geniş bir yelpazede kürdlere kendi benliklerinden uzaklaştırıcı bir süreç dayatılmıştır. Bu süreç içinde özellikle genç nesiller, ırkçı türk medya kanalları vasıtasıyla bilinçli bir şekilde tarihinden, dilinden ve kültürel mirasından koparılmaya çalışılmıştır. Böylece, sadece fiziksel değil, ruhsal ve düşünsel bir soykırım gerçekleştirilmiş, bireyler kendi kimliklerini sorgular hale getirilmiştir. Bu baskı mekanizmasının en etkili unsurlarından biri, kürd liderlerin işbirlikçi politikaları yoluyla iç bölünmelerin derinleştirilmesidir. Tarih boyunca birçok kürd hareketi, dış güçlerin ve işgalcilerin manipülasyonları sonucunda bölünmüş, birbirine düşürülmüş ve zayıflatılmıştır. Belirli gruplar, iktidar sahipleri tarafından maddi ve siyasi vaatlerle desteklenerek milli davadan saptırılmıştır. Böylelikle kürd halkı içinde güven bunalımı yaratılmış, ortak bir mücadele ruhu parçalanmıştır. Ancak bütün bu baskılara ve asimilasyon çabalarına rağmen, kürd halkının kimliğine olan bağlılığı ve özgürlük mücadelesi hiçbir zaman tamamen yok edilememiştir. aksine, her nesil içinde bu bilinci taşıyan ve yeniden canlandıran bireyler ortaya çıkmıştır. Modern iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte kürdler, geçmişte üzerlerine örtülen sansürü ve dezenformasyonu kırma imkânına sahip olmuş, kendi tarihlerini, kültürlerini ve haklarını daha güçlü bir şekilde savunmaya başlamışlardır. Facebook, Instagram, Youtube, Whatsap vb ilerici Internet medya aygıtları bugün kürdlerin üzerine serpilmiş ölü küllerin dağıtılmasında büyük yardımlarda bulunmaktadır. Bu bilinçlenme süreci, gelecekteki mücadele için daha sağlam bir zemin oluşturmakta ve kürd halkının kendi kaderini tayin hakkı konusunda kararlı bir duruş sergilemesine olanak tanımaktadır. Goran Candan |
"Asimile olan uluslar, aşağılık duygularını bastırmak için, hâkim uluslardan daha çok hâkim ulusların milliyetçiliğini yaparlar."
FRIDA KAHLO
MOTHER TERESA
CHARLIE CHAPLIN
JOHN LENNON
Foundation For Kurdish
Library & Museum