KSENOFON/ ANABASIS
KİRU ANAVASİS   |  ONBİNLERİN DÖNÜŞÜ
KARDUKIA'dan 10-Binlerin Dönüşü

Home  |  Destpêk  |  Ana Sayfa

 

 

 

 

“The seven days we spent in the land of the Karduks (Kurds) caused us a lot of suffering.
We fought for seven days and suffered great losses. The Karduks are a free people living in the mountains who do not accept anyone's sovereignty."

The Greek Genera, Ksenefon from the antıque era BC 400

 

 

 

 

 

 

 

 

M.Ö 401 pers kralı II. Artaxerxes ve Kyros arasında gerçekleşen Cunaxa Savaşına yunan paralı askerler Ksenofon komutasında Kyros’a destek verdiler. Ksenofon’un savaşta bahsettiği satrapların (kraliyet ordusuna yardım eden valiler) kürd’tür. Savaşı II. Artaxerxes kazandı. Medlerin yıkılmasıyla perslere itaat etmeyen en büyük kabile kardukilerdi. Kardukiler bu savaş sonrasında topraklarından geçen yunan askerlerine 7 gün boyunca büyük acılar yaşattılar. Ksenefon Anabasis’te kardukilerin pers ordusunu da yendiğini yazar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Carducci Kurdistan or Corduene

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"Kürdler çağrılarımıza kulak asmadılar.
İnişli çıkışlı dar geçitlerde ilerlerken, bir grup kürd ordumuzun arka bölümüne ok ve taşlarla saldırdı.
Sonra dağ tepelerine çekilerek daireler şeklinde ateşler yakarak diğer gruplarla iletişim halinde kalıp bizi izlediler.
Kürderin sayısı fazla değildi. Eğer sayıları fazla olmuş olsaydı ordumuzdan geriye kimse kalmazdı. Geniş bir alana çekilip sabaha kadar bekledik."

''Sadece bir yol kaldı: Karadeniz'e ulaşmak için Karduchi topraklarından geçmek zorunda kaldık. Karduchi (Kürd) halkı çok savaşçıydı.
Aramızda çıkan savaşta bir çok kayıp verdik. Az askerle Karadeniz'e ulaştık ve oradan anavatanımıza gittik.''

“Carduchiler (Kürdler) yüksek dağ geçitlerinde vur-kaç taktiğine göre silahlanmışlardı."

Anabasis, Onbinlerin Dönüşü, M. Ö 400

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kardukilerin bir köyüne vardık. Burası dağlar ve geçitlerle çevrili zor bir coğrafya.
Kardukiler bizi görür görmez kadın ve çocukları dağa gönderdiler.
Erkekler dağların tepesinde şarkı söyleyerek ansızın ordumuza saldırdılar. Ordumuza ok ve taş fırlattılar.
Bağımsız bir kabile olan Kardukiler, Pers Kralına düşmandılar. Kardukya coğrafyasında kaldığımız süre içerisinde cehennemi yaşadık ve büyük acılar çektik.
Ksenofon, Anabasis, M. Ö 400

 

 

 

 

 

 

 

 

“Ksenefon zamanında (M.Ö 400) Yunan ordusu olan On Binler, Karadeniz'e Bitlis'ten geçerek dönerken, kürdler onların üzerine Bitlis kalesinden kayaları yuvarlamışlardır”.

Christian Herald Mecmuası 1912

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hellen askerleri Xenophon komutasında dönüş yolunda Kürdlerin ataları olan Karduklularla karşılaştılar (M. Ö 400).
Karduklular karşısında büyük kayıplar vererek Karadeniz'e ilerlediler.

Ksenofon'un komutasındaki Yunan ordusu Karadeniz'e ulaşmak için Kürdlerin coğrafyasından (Bitlis) civarından geçmişlerdir.

“Carduchiler (Kürdler) yüksek dağ geçitlerinde vur-kaç taktiğine göre silahlanmışlardı. Ordunun geçtiği yerleri ateş yakarak uzaktaki güçlerine dumanla bildiriyorlardı.

Bunlarla baş edemeyeceğimizi kölelerden duyduk. Ordumuzu durdurup bizi geri çekilmeye mecbur bıraktılar."

"Kardukluların (Kürdlerin) ülkesinde geçirdiğimiz yedi gün çok acı çekmemize yol açtı.
Yedi gün boyunca savaştık ve büyük kayıplar verdik. Karduklular kimsenin egemenliğini kabul etmeyen, dağlarda yaşayan özgür bir halkı."

Ksenofon, Kürd coğrafyasında geçirdikleri yedi günü cehennem gibi tarif ediyor.
Yaşadıkları acıyı Pers Kralına yardıma gittikleri savaşta dahi çekmediklerini anlatıyor.

Xenophon komutasındaki Yunan ordusunun pers ordusuna yardım ettikten sonra Kardukya üzerinden Yunanistan'a geri dönüş yapmışlardır.
Kürdlerin ataları Karduklarla savaşan bu ordu büyük kayıplar vermiştir.

Onbinlerin Dönüşü,
Anabasis, M.Ö 400

''Sadece bir yol kaldı: Karadeniz'e ulaşmak için Karduchi topraklarından geçmek zorunda kaldık. Karduchi (Kürd) halkı çok savaşçıydı.
Aramızda çıkan savaşta bir çok kayıp verdik. Az askerle Karadeniz'e ulaştık ve oradan anavatanımıza gittik.''

Xenophon, M.Ö. 400, Anabasis

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Media-Gordi-Gurdia-Gorduenne-Corduenne-Kurduenne

Hekataios Miletus (550-476 f.Kr.) är känd som "Geografins fader"

Xenofon (400 f.Kr.) kallade kurdernas förfäder som Karduki, Hekataios "Gordi - Kordi".

Du ser Gordi, ett krigarefolk i Media-regionen i Hekataios kartan.

Xenofon uppgav att hans här tillbringade sju dagar i kardukernas land.

Den sju dagars vistelsen för den grekiska armén i kurdukernas land resulterade i en stor katastrof och det mesta av den grekiska armén dödades av kardukerna (kurderna).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

M.Ö. 400, Karduklar (Kürdler)
“Karduklar (Kürdler) kimsenin hakimiyetini kabul etmeden dağlar arasında özgürce yaşayan savaşçı bir halk. Onların ülkesi Kardukya’dan sonra Ermenistan gelmekteydi.”

Ksenofon'un (M. Ö 400) Onbinlerin Dönüşü'nde bahsettiği Karduklular (Kürdler) ermeni kaynaklarında "Dost halk" olarak geçmektedirler.
Ermeni ve Karduklular (Kürdler) sınırlarını korumak için askeri ilişkiler gerçekleştirmiş ve karşılıklı yardımda bulunmuşlardır.

 

 

 

 

 

 

 

Yunan ve Med'lerin savaşını yansıtan rölyef. Likya
Likya isimli antik bölge gümümüz Antalya - Fethiye arasında kalan yerdir.

“Yunanlı tarihçi Ksenofon’un Kardukları, Strabo’nun Gordiyaları, Polybious’un Kurdiyaları, Plinius’un bahsettiği Corduenilerin ülkeleri bugün Kürdlerin üzerinde yaşadıkları ve kendilerine ait olan topraklarıdır.”

Wilhelm Köhler - 1928

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"Kürdler (Karduklar) ulu orta yemek yemenin ayıp olduğuna inanıyorlar ve diğer insanların göreceği şekilde yemek yemiyorlar.”
Ksenofon, M.Ö 400, Anabasis Onbinlerin Dönüşü

 

 

 

 

 

 

 

 

"Kürdlerin kullandıkları oklar okadar sağlam ve uzun idiler ki, Helen askerleri buldukları bu okların ortasına deri şeritler sarıp onları mızrak olarak kullanıyorlardı.”

- Ksenophon (M. Ö. 400), Anabasis - On Binlerin Dönüşü.

 

 

 

''Ksenofon'un Onbinleri (M.Ö 400) kürd topraklarından geçti. Ksenofon kürdleri 'kılıç ustası' dedi.
Güzel ve yapılı olan bu millet cesur olarak bilinir. Doğaları gereği özgürlüğü severler.''

Kaşif Sven Hedin, 1898

 

 

 

 

GUTÎ, GORD, KORD, KARD, KURTÎ, KIRDÎ = KURD

GORDUENNE, GORDÎON, CORDUENNE, K/CARDUENÎ, K/CORDÎAE, K/CARDAKES, K/CARDUK, K/CARDU-CHI = KURDISTAN

 


İslam öncesi kürd tarihinin aydınlanmasında başvurulabilecek temel kaynaklar Roma ve Yunan kaynaklarıdır. Bu kaynakların yazarları, yaşananlara şahitlik ettiğinden, kaynakların güvenirliliği yüksektir.

Heredot (M.Ö. 484-425), “Tarih” kitabında, Ahameniş kralı I. Dara’nın (M.Ö. 521-486) ordusunda bulunan gayri nizami Kardakis/Kardoki kuvvetlerinden söz etmektedir. Ayrıca Ahamenişlere boyun eğmiş olan ve kuzeyinde Büyük Zap, güneyinde Küçük Zap, batısında Dicle Nehri bulunan Erba İlu/Erbil merkezli Hadiyab/Adiabana yönetiminden de bahsetmektedir.

Ksenefon (M.Ö. 430-399), M.Ö. 400’de yazmış olduğu “Onbinlerin Dönüşü” isimli eserinde, Aras’ın güneyinde, Van’ın batısında kalan Kardukh (Καρδούx) ülkesinden ve halkı hakkında bilgi vermektedir. Ksenophon'un aktarımına göre pers kralı 120.000 kişilik bir orduyu Kardukh’ların üzerine göndermiş ama bunlardan hiçbiri sağ olarak geri dönememiştir. Eserde, Ksenephon’un da içinde bulunduğu 10.000 bin kişilik Yunan ordusunun Kardukh halkıyla yaptıkları savaşa da değinilmektedir. Yunan dil uzmanlarından Ali Karduxos’a göre, Ksenefon, kürdler için kullanmış olduğu ‘Kard-ukh’ biçimini ermenilerden duyup kullanmıştır. Ksenefon’un kürdler için kullandığı ‘Kard’ kelimesinde Yunanlılar ‘û’ sesini söyleyemedikleri için ‘a’ harfiyle yazmış olup ‘-lar’ çoğul eki için de ermenice çoğul eki olan ‘ukh’ kullanmışlardır.

Yunanlı tarihçi Polybius (M.Ö.203-M.Ö.120), “The Histories/Tarihler” adlı eserinde, Selefkosların isyancı Medya satrapı Melon’un ordusunda ‘Cyrtii/Kirti, Kurti’ler olarak adlandırılan sapancılardan söz eder. Seleucia ve Babil’i alarak Kızıl Deniz’e dek tüm topraklara hakim olan Melon, ardından Susa üzerine yürüse de burada başarılı olamaz. Sonunda Medya’nın güneyindeki Suriye kralı Büyük Antiochus III tarafından M.Ö. 217’de yenilgiye uğratılır. Melon’un bu isyanında özellikle sapancı kuvvetlerini oluşturan ‘Cyrtii/Kirtiler’e güvendiği kaydedilmektedir. Polybius, Antiochus’un ordusunda ‘Cardasec (Cardac’lar, Kardac’lar)’ın bulunduğunu söylemektedir.

Yunanlı tarihçi Diodorus Siculus (M.Ö. 90-M.Ö. 30) M.Ö. 66 yılında yazdığı 40 ciltlik dünya tarihi “Bibliotheca Historia (Tarih Kütüphanesi)”nde pers kralı Darius’un hükmettiği ülkeler arasında Kürd Krallıkları ‘Gordyene’ ve ‘Sopihene’yi de saymıştır.

Romanlı tarihçi Tito Livio/Titus Livius’un (M.Ö. 59-M.S. 17) günümüze sadece 35 cildi ulaşabilen 142 ciltlik “Ab Urbe Condita, History of Roma/Roma Tarihi”nde Selefkos İmparatoru Büyük Antiochus’un M.Ö. 190 yılında romalılar ve bergamalılara karşı Yunanistan’ı ele geçirmek uğruna yaptığı Magnesia muharebesinde yenildiğini ve Antiochus’un 70.000 kişilik ordusunda ‘Cyrtii/Kürd’ okçularının olduğunu yazmaktadır.

Strabon (M.Ö. 65-M.S.25), 17 ciltlik “Geographika/Coğrafya”sında Babil ve asurlarla birlikte, bugün Muş-Diyarbekir arasında bulunan Sarisa, Satalka ve Pinaka şehirlerinin bulunduğu ‘Gordion’dan ve bahsetmiştir. Strabon, ayrıca Gordionların Ermeniye, Tarsus ve Sosini/Sason? mıntıkalarında da yaşadıklarını belirtmiştir:“Dicle Nehrinin bulunduğu yerler kürdlere aittir. Gordyaei (Gordyaea) bölgesi, antiklerin ‘Kardukhi’ dediği yerle aynı yöredir.”. Diodorus Siculus’un (m.ö. 90-m.ö. 30) Kürd krallıkları ‘Gordyene’ ve ‘Sophene’yi; Strabon da ‘Sophene’ ve ‘Corduene’ olarak vermektedir.

 



Strabon’un bahsettiği Ediabene Krallığı’ndan, M.S. 1. yüzyılda tarihçi Pliny (M.S. 23-35), 37 kitaptan oluşan “Naturalis History”de, Ediabene’den “Eskiden Carduchi (Kardukhi) halkı olarak bilinen şimdi ise Cordueni, Adiabene’yle birleşir ve önlerinde Dicle Nehri akar (Kitap: VI, 17/14 s.)” diye bahsetmektedir. Dicle Nehri’nin Ermenistan’dan başlayıp ‘Kürdistan Dağları’ndan, yine bir kürd bölgesi olan Adiabene’den, Apameadan ve Mesene kasabasından geçtiğini yazmıştır (Kitap VI, 31s.). Kürdistan’a ‘Gordyæi (Gord Yurdu)’ diyen Pliny, ‘Tigris (Dicle)’ adlı bölümde Dicle nehrinin Med dilinde ‘ok’ anlamına geldiği ve nehrin adının okun hızından aldığını, Dicle nehrinin Gordyaei dağlarından geçtiğini yazmıştır. Kafkas kapılarının ardında ‘Gordyaean/Kürdistan’ Dağları’nda Valli ve Suarni diye barbar ve gaddar kabilelerin halen bulunduğunu da söylemektedir.

Pluturch (M.S. 46-120) ise, “Bioi Paralleloi/Paralel Yaşamlar” kitabında, ermeni kralı Büyük Tigran ile Bantis kralı VI. Misradat’ın (M.S. 63-120) birlikte; Kazvin Denizi’nin güneyinde ve ferisilerin denetiminde bulunan Medya’nın ve Fırat Nehri’nin doğusuna döşen Zarbienus’un krallığındaki Gordionların ülkesinin ele geçirme serüveninden bahsetmiştir. Plutarch, Ermenistan kralı Tigranesin’in kürd Kralı Zarbienusu, karısını ve çocuklarını, destek istediği romanlılar Ermenistan’a girmeden önce suikast düzenleterek öldürdüğünü ve romalıların Zarbienus adına cenaze töreni düzenlediğini anlatmıştır. Plutarch, M.S. 115 yılında Korduene kralının adının Manisarus olduğunu yazmaktadır.

Claudius Ptolemaeus (M.S 90-M.S. 168), Diyarbekir’ın “Bagraoandene/Bekiranlılar”, Antep’in “Belcanea/Belikanlılar”, Hakkari'nin “Tigranoandene/Tiriganlılar”, Elazığ’ın “Sophene/Süphanlılar”, Dersim’in “Derzene”, Botanlılar’ın “Bokhtanoi” aşiretlerinden söz eder. Ptolemy, ‘Carduchiler/Kürdleri’, Geliler’in aşağısında Margasiler’le Cadusiler’in topraklarına yakın bölgesinde gösterir ve daha ilerde ise ‘Gordyene/Kürdistan’ ve ‘Gordyaei Dağları’ndan söz eder.

Ptolemy; Polybius (M.Ö.203-M.Ö.120) ile Livio/Titus Livius’un (m.ö. 59-m.s. 17) daha önce yazmış oldukları hadiseye benzer olarak; Suriye üzerinde hakimiyet için Mısır kralı Ptolemy III ile M.Ö. 217 yılında yaptığı savaşta bir süre önce isyancı Medya satrapı Melon’u yenilgiye uğratan Selefkos kralı Antiochus III’ün ordusunda ‘Cardaces (Cardac’la, Karda’lar)’ da vardı.

Dio Cassius (M.S. 155-240), Roma tarihi üzerine yazdığı ve sadece günümüze 19 cildi kalan 80 kitaplık “Histoire Romaine/Roma Tarihi”nin 68. kitabındaki 26. paragrafında ‘Gordyen/Gord Yurdu (Kürdistan)’e yer vermiştir.

Ammianus Marcellinus’un (M.S. 330-391?), 359 yılında Amid/Diyarbekir’a olan pers saldırısından söz etmekte ve buraları ‘Korduen/Kord Yurdu/Kürdistan’ olarak adlandırmaktadır

Eutropius, “Breviarium historiea Romanae” adlı 10 ciltlik tarih kitabında, Roma İmparatoru Trajanus’un döneminde hakimiyetin sağlandığı ülkelerden biri olarak ‘Cordueni/Kürdistan’a da yer verilmektedir.

Tarihçiler Kürtleri ifade etmek için ‘Kard, Kord, Gord, Kirti, Kurti’, Kürdistan’ı ifade etmek için de ‘Corduene, Corduaie, Cordyeae, K/Cardu-chi, Cordueni’ kullanılmıştır.

Yüzyıl Şahsiyet Söz Etme Biçimleri

M.Ö. 5. yy. Heredod Pacty (Bohti, Boran)
M.Ö. 4. yy. Ksenefon Kardukhi (Kürd-ler)
M.Ö. 1. yy. Sallust, Diadorus Cordueni, Cordyene
M.S. 1. yy. Livy, Strabon Cyrti, Gord
M.S. 2. yy. Plutach, Pliny Gordyeni, Cordueni
M.S. 2. yy. Ptolemy, Dio Cassius Gordyene, Korduene
M.S. 4. yy. Sextus Ruf, Eutropius Kardueni, Cardueni
M.S. 5. yy. A. Marcelinus, J. Honor, Zasimus Cardueni, Corduene, Cordyena, Kardueni


 


 

 

 

 

 

"Den grekiska antika generalen Xenophons tiotusen man starka armé passerade på 400 f.Kr genom de höga kurdiska bergen.
Xenophon kallade kurderna för skickliga krigare. Detta vackra och välskapta folk är känt som de modiga. I och med deras natur älskar dem frihet”

Upptäcktresenären Sven Hedin, 1898

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

M.Ö 401 pers Kralı II. Artaxerxes ve Kyros arasında gerçekleşen Cunaxa Savaşında Genç Kyros'un kafasının kesildiğini gösteren gravür (Gravür 1700'lere ait)

Savaş esnasında paralı yunan askerleri büyük kayıplar verdi.

Paralı askerler dönüş yolunda ise kürdlerle karşılaştılar. Kürdlerle karşılalan yunan askerleri ikinci büyük bir trajedi yaşamak zorunda kaldılar.

Bitlis ve Siirt bölgesinde kürdlerle savaştılar.

Karadeniz'e ulaştıklarında Ksenofon'un ordusundan geriye çok az sayı da asker kalmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Der Kleine Pauly Encyclopedia, a specialized encyclopedia in ancient times and consists of 5 volumes.
The Greek General Xenophon's army met the are ancestors of the present Kurds: KARDAKAS/KARDUCCHIS/KARDUKHS when he returned from the Orient campaign in 400 BC'

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

William Ainger Wigram

''Kürdler çok eski bir millettir. Anabasis'teki On Binlere sorun yaratan Carduchiler modern Kürdlerin atasıdır.''

Edgar T.A. Wigram
, 1922

 

 

 

 

 

 

Heretotos, Herettus, Heredot

Heredot Lkyalı bir ozan şairdir. Yani yunan değil ve Lkyalı Luvilerdendir. Heredort kör bir ozandır ve kürdlerin dengbej tabir ettiği şekilde olayları şarkılarla sunan bir ozandır.
Tarihi olayları da duyduğu gibi yansıtsan biri. Daha sonradan yunanlılar kendilerine göre kahramanlaştırmışlardır.



MÖ 5. yüzyılda Heredot'un tanıdığı dünya sadece bu haritadaki yerlerden ibaretti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Onbinlerin Ddönüşü MÖ 370 Xenophon 1877 baskısı
Kurdistan bölümü...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Could it be just a coincidence that all of these 'Firsts' are related to the Kurds & Kurdistan?

Bu 'İlkler'in hepsinin
kürd & Kürdistan'la bağlantılı olması
sadece bir tesadüf eseri olabilir mi?

(Anabasis, Onbinlerin Dönüşü kitabı'ndan)

 

 

 


MED EMPIRE

HAGÎA-SOFÎA

KURDISH DIGITAL REGISTRY

 

 

 


Foundation For Kurdish Library & Museum