ADIABENE THE KURDISH-JEWISH KINGDOM
IN URBELA - URBILIUM - ARBELA - (Hewlêr)
IN KURDISTAN
AD 15 - 116
The Kurdish-Jewish Kingdom Adiebene in the first century CE.
Hewler, which is now the capital of Southern Kurdistan, was for decades the capital of the powerful Kurdish-Jewish kingdom of Adiabene.
Adıebene - Kürd Yahudi Krallığı
The Kurdısh Prıncess Helena Hezbanî by Rebwar K. Tahir
TARİHTE BİR YAHUDİ KÜRD DEVLETİ – ADİABENE KRALLIĞI
Yahudi (Musevi) Kürt yoktur, hepsi Batılıların ve milliyetçi Kürtlerin uydurmalarıdır diyenlere Adiabene Krallığı’nı örnek vermek yanlış olmayacaktır, Krallığın merkezi bugünkü Erbil´di. Eski adları ile Gılgamış’ın kardeşinin hüküm sürdüğü Urbilium, bu krallık zamanındaki adı ile Arbela´ydı. Bu krallık Hadhabani (Adiabani) isimli Kürt aşireti tarafından kurulan Musevi orijinli bir devletti. Genel olarak Büyük Zap ve Küçük Zap nehirleri arasında kalan bölgeyi tanımlıyordu, sonraları öncelikle Hadjab denilen kuzeydeki komşu sınırlarla bitişik bölgeleri de kapsamıştır. Süreç içerisinde bu krallık, Asur topraklarının büyük bölümünü içine alacak, Erbil en önemli yerleşim merkezi, dahası başkent olacak, Adiabene tüm Asur ülkesi için adlandırılacaktır.
Kürt tarihi en heyecanlı romandan daha da sürükleyici. Adiabene Krallığı’nın M.Ö 1. yüzyılda Yahudiliği kabul etmiş Kürtler tarafından kurulduğu tarihi kayıtlara geçmiş vaziyette. Kuruluş döneminde Partlara bağlı ama politik nedenlerden dolayı Yahudiliği benimsemiş yerel hükümdarlıkla yönetildiğini biliyoruz (Proselytismus). Partların kendi içindeki taht kavgaları ve Part-Roma arasındaki iktidar kavgalarına karıştıkları da kayıtlara geçmiş. Romalılara karşı Filistinli Yahudileri hem ekonomik hem de askeri açıdan desteklemişlerdir. Yine Romalıların, İsrail kentleri Judea and Samaria’ya zaptı sırasında (68-67), oraya asker yollayanların sadece Kürt Adiabeneliler olduğunu tekrarlamak gerekir. Galilee şehrinin kuşatılması sırasında da buraya yardım için bu krallıktan birlikler yollanılmasını tarihçiler, Adiabene Krallığı’nın Yahudi orijinli olmasına bağlar ve bununla gerekçelendirirler.
Kral Izates (Yazatas – Melek) ile özellikle annesi Helena hakkında sayısız kaynağa bugün bile ulaşmak mümkündür. Yine Kral Monobazos ve eşi Kraliçe Helena‚dan Mişna‚da (Yahudilikte Medeni ve Ceza Hukuk’u olan Talmud’un ilk bölümü) sık sık bahsedilir. Bu adların ilk din değiştirenler olarak muhafaza edildiği görülür.
Roma İmparatorluğunun Beş İyi İmparatoru´ndan (Evlatlık İmparatorlar –Nerva, Trajan, Hadrian, Antoninus Pius ve Marcus Aurelius) ikincisi olan Marcus Ulpius Nerva Traianus (18 Eylül 53 – 8 Ağustos 117), namı diğer Trajan116 yılında Mezopotamya’yı istila eder. Adiabene´nin ismi Assyria (Asurya) olarak değiştirilip Roma´ya bağlı bir eyalet haline getirilir. Kürtler başta olmak üzere diğer Mezopotamya halklarından koloniler Trajan´dan sonra imparatorluğun başına geçen Hadrian (Publius Aelius Traianus Hadrianus (24 Ocak 76 – 10 Temmuz 138) zamanında bölgeyi tekrar ele geçirirler. Ama bunda Hadrian´ın önceli imparator Trajan´ın Roma’nın doğusuna dair izlediği istila politikalarından vazgeçmesi önemli rol oynamıştır. Hadrian Partlarla barış imzalamış, Hadrian’ın Yahudiye’deki Yahudi karşıtı tavırları Bar Kokhba ve Rabbi Akiva önderliğinde büyük bir Yahudi ayaklanmasına yol açmıştır (132–135). Hadrian’ın ordusu sonunda isyanı bastırır ve Yahudilere karşı Babylon Talmud’una istinaden dinsel baskı devam eder. Hadrian´ın barışçıl politikası, imparatorluk sınırları boyunca kalıcı savunma yapıları, özellikle duvarlar yapılmasıyla güya desteklendi. Bunların en ünlü olanı İngiltere’deki büyük Hadrian Duvarı’dır.
Yeniden Adiabene´ye dönecek olursak 195 yılında Roma imparatoru Lucius Septimius Severus Augustus namı diğer, Septimius Severus Kürdistan’ı yağmalar, ta Part imparatorluğunun o zamanki başkenti Chtesipon- Ktesifon (Tizpon) a kadar yollarının üzerinde ne çıkmışsa talan ederler. Binbir gece masallarına ev sahipliği yapmış, Partlardan sonra Sasanilere´de de merkez rolünü devam ettirmiş 800 yıllık başkentin, Halife Ömer zamanında Müslüman Arap orduları tarafından ele geçirilip yağmalandığını, arşivlerinin, kütüphanelerinin ve saraylarının yakılıp yıkıldığını İslam kaynakları ve Ekşi Sözlük aktarır. Septimius Severus´a Adiabene´yi yeniden ele geçirmesinden dolayı Adiabenus unvanı verilir.
Kürdistan Romalılar ve Partlar arasında sıkıştırılmış yolgeçen hanı gibidir. Yine 216 yılında Severus´un zalim ve diktatör oğlu Caracalla (Marcus Aurelius Antoninus) un yağmasına uğrar. Adiabene´de bu istiladan payına düşeni alır. Arbela (Erbil) kronikçileri Adiabeneli yöneticilerin, Kerkük hükümdarlığı ve Sasani Ardasir I. ile Part hükümdarı Artabanos IV´e karşı birlik olduklarını aktarırlar. Partlar tarih olup Sasaniler iktidar olduklarında Adiabene´de Hristiyan Nasturi cemaatlerine sıkça rastlarız. Romalıların tarihe gömdüğü krallığın yerini piskoposların idaresi almış görünür. Krallar sonrası evreyi en iyi Süryani kaynaklarının aktarabileceği ortada.
Aşiret mensuplarının bir bölümünün sürgüne maruz kaldıkları için Hadhabanilere, merkezi Kürdistan´ın dışında Horasan şehrinde de rastlanılır.
Adiabene Kralları
Artaxares, MÖ 30
Izates I., MS 30
Monobazos I. Bazaios, MS 30-36
Helene,
Izates II., 36–59/60
Monobazos II., 59/60–?
Mebarsapes, 114 civarı
116/7’den itibaren Roma İmparatorluğu
Adiabene Piskoposları
Pkidha (104-114)
Semsoun (120-123)
Isaac (135-148)
Abraham (148-163)
Noh (163-179)
Habel (183-190)
Abedhmiha (190-225)
Hiran (225-258)
Saloupha (258-273)
Ahadabuhi (273-291)
Sri’a (291-317)
Iohannon (317-346)
Abraham (346-347)
Maran-zkha (347-376)
Soubhaliso (376-407)
Daniel (407-431)
Rhima (431-450)
Abbousta (450-499)
Joseph (499-511)
Huana (511-???)
Süleyman Deveci
Güney Kürdistanı'nın Zagros Dağları'ndaki 2 bin yıllık bir kaleyi araştıran arkeologlar, bunun kayıp kraliyet şehri Natounia olabileceğine inanıyorlar.
Kürdistanı'nın Zagros Dağları'ndaki 2 bin yıllık bir kaleyi araştıran arkeologlar, bunun kayıp bir şehir olabileceğine inanıyorlar. Rabana-Merquly kalesi, Aşağı Zab Nehri'nin büyük bir koluna bakan yaklaşık 2,5 mil dik arazi boyunca uzanıyor. Adiabene vasal krallığının güneydoğu sınırında, doğu Kuzey Kürdistan'dan batı Pakistan'a kadar olan toprakları kontrol eden Part İmparatorluğu'nun (MÖ 247 – | MS 224) egemenliğinde bulunuyordu.
Heidelberg Üniversitesi'nde arkeolog olan Michael Brown'a göre, kale, devlet otoritesinin güçlü olduğu ovalar ile huzursuz pastoralist kabile gruplarına ev sahipliği yapan yaylalar arasında bir kavşakta inşa edildi. Brown, "Adiabene'nin yayla alanı üzerinde bir miktar etki göstermesine izin vermek için orada bulunuyor" diyor.
Kompleksin iki kapılı girişinin her birinin yanındaki uçurum yüzüne oyulmuş kaya kabartmaları, tören başlığıyla bir Part dönemi hükümdarı olarak tanımlanabilen neredeyse gerçek boyutta bir kişiyi tasvir ediyor: kubbe şeklinde bir şapka ve ona bağlı bir taç.
Brown, kalenin konumuna ve kıyafetlerinin yaklaşık 140 mil batıda, bir Adiabene kralını tasvir ettiği bilinen Hatra kentindeki bir heykele benzerliğine dayanarak, bu figürün bir Adiabene kralı olması gerektiğini söylüyor. Araştırmacılar, kalenin muhtemelen MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında basılan bir avuç sikkeden bilinen kraliyet Natounia şehri olduğunu öne sürüyorlar. Aşağı Zab Nehri İçin. Brown, "Şu anda sahip olduklarımıza dayanarak," diyor. "Bu en iyi aday çünkü ön kapımızın yanında kralların bu büyük resimleri var." Kale gerçekten Natounia ise, kabartmalar muhtemelen kurucusu Natounissar'ı veya onun soyundan gelen bir kişiyi tasvir ediyor. ediyor: kubbe şeklinde bir şapka ve ona bağlı bir taç. Brown, kalenin konumuna ve kıyafetlerinin yaklaşık 140 mil batida, bir Adiabene kralını tasvir ettiği bilinen Hatra kentindeki bir heykele benzerliğine dayanarak, bu figürün bir Adiabene kralı olması gerektiğini söylüyor. Araştırmacılar, kalenin muhtemelen MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında basılan bir avuç sikkeden bilinen kraliyet Natounia şehri olduğunu öne sürüyorlar. Aşağı Zab Nehri için. Brown, "Şu anda sahip olduklarımıza dayanarak," diyor. "Bu en iyi aday çünkü ön kapımızın yanında kralların bu büyük resimleri var." Kale gerçekten Natounia ise, kabartmalar muhtemelen kurucusu Natounissar'ı veya onun soyundan gelen bir kişiyi tasvir ediyor.
Pirtûka olî ya Hezbaniyan hat vedîtin. Pirtûk li ser çerm bi zêr hatiye nivîsîn. Dewleta Kurdên Cihû Hezbanî/Azîbanî/Adiabene di nava salên BZ 316 - PZ 100'î de desthilatî kiriye.
Paytexta dewletê Hewlêr bû. Zimanê wan kurdî bû. Sîmbola dewletê roja ji aliyê du şêran ve tê parastin bû. Bi Kurdên Zerdeştî û Mîtrayî re dostanî dikirin.
Piştî hilweşînê gelek çûn ser ola xrîstiyaniyê û pişt re jî îslamê. Bera hezbaniyan hînaê jî bi eşîrên xwe hene.
Jandarmeyên tirko li Amedê dest dan ser pirtûkê û birin Anqere'yê. Tirs ew e ku dewleta dagîrker tirko-virko pirtûkê ji nav bibe.
Tarihdeki ilk kadın Hahamdır. 1590-1670 yılları
arasında yaşayan Asenath Barzani, Tevrat, Telmud, Kabala ve Mişna hakkında derin bilgilere sahip bilge bir kadındı.
Yahudi Kürdler, Hezbani aşiretine bağlıydı.
(Adiabene Krallığı)
Adiabene Krallığı
|
M. Ö 164, Adiabene Krallığı dönemine ait sikke. (Kral asasıyla deve üstünde...)
Adiabene Devleti, Hadhabani Kürd aşireti tarafından Antik Çağ’da kuruldu.
Bu devlet Hewlêr (Erbil) merkezliydi. Roma imparatoru Lucius Septimius tarafından işgal edilmiştir.