KURDISTAN A PAŞ QEFQAZÊ
The First Kurdistan Red Republic in Lachin in Caucasus (1923-1930)
The Second Kurdistan Red Republic in Lachin in Caucasus (1990)

The Forgetten 5th PART of KURDISTAN in LACHIN in TRANS CAUCASUS

Kürdistan'ın hep unutulmuş ASIL ve 5. PARÇASI
KIZIL KÜRDİSTAN LAÇÎN CUMHURİYETİ

Home  |  Destpźk  |  Ana Sayfa

 


 



Vakîl Mustafaev 

(1936   |   19.04.2019)
The President of The 2nd Red Kurdistan Republic in Lachin (1991) in Caucasus died in Exile in Italy 2019


Serokê Kurdistana Sor - LAÇÎN


The 1st Kurdistan Republic, so called Kurdistan Lachin Republic or Kurdistan Red Republic builded between (1923-1929) but destroyed later by Stalin

KIZIL KÜRDİSTAN LAÇİN 1. CUMHURİYETİ Devlet Başkanı Huseyin Hajiev - Gusi Gajiev, (1923-1930)
KIZIL KÜRDİSTAN LAÇİN 2. CUMHURİYETİ Devlet Başkanı Vakil Mustafaev, (1991-1992)

 

 

 

SERSAXÎ

Îro 19ê avrêlê (nîsan) sala 2019a welatparêzê Kurdistanê, niştimanperwerê bêhempa Wekîl Mustafayev ji me xatir xwest çû.
Wekîl Mustafayev di sala 1938a li Ozbekistanê, malbatek penaber de ji dayik bibû. Malbata wî ji Qafqasya ber bi Asyaya Navîn hatibû surgunkirin. 
Di sala 1967-a de ew beşa hiquqê Zankoyê Qirgizistanê diqedine û hema piştî xilaskirina universitete dibe cigirê asayişe bajarê Oşê li Qirgizistanê, paşê dibe wekilê bajêr. 
Wekil Mustafayêv di dema Sovetê li wezerata polisê Qirgizistanê, Azerbaycanê û Ozbekistanê wezifeyên giring pêk aniye. 
Di salan 1980-î de seroktiyê şubeya cinayetên giranî ya Wezereta Hundurîn otonomiya Qaraqalpakiya li Ozbekistanê kiriye. 
Di sala 1988’a de li Sovetistanê tevlîhevî û nakokiyên di nav milletên curbecur dest pê dibe, li ser Kurdên Ozbekistanê, Qirgizistanê, Ermenistanê zexmên neteweperestî dest pê dibe,
W. Mustafayêv tevî hevalên xwe rêxistina “Yekbûn” ê ava dike. Dibe cigirê wê organizsyonê, armanca wî ji nûva avakirina otonomiya Kurdistana Sor bû.
Wekil Mûstafayêv, piştî hilweşandina dewleta Sovyetê wek penaber li Evrupa jiyan dikir. 
Ew nivîskarê pirtûka dîrokî bi navê “Kurdistana Qafgasyayê” û xwediyê bi sedan gotarên dîrokî û siyasî ye. 
Wekil Mustafayêv, Kurdekî niştîmanperwer û Kurdistanparêz, mirovekî bi prensiîp û şaşnebar, welatparezekî resen bû. 
Heta dawiyê nefesa xwe têkoşîna xwe meşand, li pey xwe mîrasek dewlemend hişt. 
Rêzdar Wekil Mustafayev, tu ji bo me tim û tim jîndar î, zindî yî.

Kinyaz Mîrzoyev
Nadir Nadirov
Ramazan Seyidov
Yuri Nabiev
Maruf Aslanov
Kamîz Şeddadî
Mamê Mamoyî
Barzani Nebiyev
Korogli Axmedov
Ali Aliyev
Dima Reşi
Boris Mamoyan
Mehmedê Misto
Hesen Remoşî
Nazim Gasanov
Hesenê Evdo
Hejarê Şamil


 

 

 

 

Dêlindêza (rêûresma, merasima) gorbuhişt Wekîl Mustafaev li Hewlêr'ê 10.05.2019

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1. KIZIL KÜRDİSTAN CUMHURİYETİ 1923-1930
2. KIZIL KÜRDİSTAN CUMHURİYETİ 1991

1938’de Özbekistan’ın Semerkant şehrinde doğdu. Stalin tarafından Özbekistan’a sürülen Celali Kürtleri’nden olan Mustafayev 17 yaşında Rus Ordusu’na katıldı. Tıp eğitimi aldı ancak doktorluk yapmadı. 1955-63 yıllarında Sovyet Kızıl Ordusu’nda görev aldı. 1967’de hukuk fakültesinden mezun oldu. 1992’de kurulan Laçin Kürt Cumhuriyeti’nin başına getirildi ancak aynı yıl yönetim dağıldı. 

Wekil Mustafayev, Kızıl Kürdistan’ın yeniden kurulacağı umuduyla yaşıyor. 25 Mayıs 1923’te kurulan ve 8 Ağostus 1930’da ortadan kaldırılan 1. Kızıl Kürdistan’ın merkezi Laçin kentiydi. Kafkasya Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin eski başkanı Wekil Mustafayev, 1992 yılında Rusya ve Ermenistan’ın isteği üzerine yeniden Kızıl Kürdistan’ı ilan etmişti ancak, ömrü uzun sürmemişti. Musatafayev, bunu “Kürtler’in destek olmaması”na bağlıyor.Kızıl Kürdistan’ı rüyasında görüyor ve ona olan umudunu “Bin beşyüz yıl da geçse, Kızıl Kürdistan kurulacaktır” sözleriyle dile getiriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vakil Mustafaev by Rebwar K. Tahir

KURDISTANA ARANÊ/REWANÊ
KURDISTANA QEFQAZÊ peyvên rast in.

"Kurdên Ermenistanê"
"Kurdên Sovyetê"
"Kurdên ji Kurdistanê dûr" peyên nerast in.

Ji bîr nekin ku erdên ku îroj Ermenistan û Gurcistan li ser hatine avakirin (ta ji % 75) ERDA KURDISTANÊ ye. Bi gotineke din hem Ermenistan û hem jî Gurcistan li ser beşeke mezin a axa Kurdistanê hatiye avakirin. Her çend zimanê gurca ji kurdî hinekî cihê be jî, gurc ji kurda ketine. Ta ku Moskov jî ji hêla kurdan ve hatiye danîn.

Dîroka kurdên Aranê/Rewanê ev çend kûr û dûr e.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vakil Mustafayev:
''Kızıl Kürdistan (Kürdistan'e Sor) kurulmasın diye dönemin Nahçivan devlet başkanı Haydar Aliyev Ankara'ya çağrıldı.
ABD'li bir yetkili bu plana dahildi. Ermenistan-Azerbaycan çatışması başlatılarak kürd şehirleri, Laçin Kelbajar, Kubatlı, Zengilan'ı Ermenistan'a vermek istiyorlardı.
Kürdler de oralardan korkup göç ettirilecekti. Bu şekilde kürdler yok edilecek ve Kızıl Kürdistan'ın (Kürdistan a Sor) kurulmasının önüne geçilecekti.''

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kızıl Kürdistan Nasıl Satılmış?

Vekil Mustafayev:
''Azerbaycan 1991 yılında Sovyet Rusya'dan ayrılıp bağımsızlığını ilan edince, parlementosu da t ürk olduklarını, dillerinin t ürkçe olduğunu ve topraklarının da Türkiye'ye ait olduğunu duyurdu. Bu açıklamalar, Azerbaycan'ın Türkiye'ye sattığı petrol ve doğalgaz'ın güzergahı Rusya çıkarlarına ters geldiği için, Rusya ve Ermenistan bize Kızıl Kürdistan'ı ilan edin,
sizi destekleyeceğiz dediler. Silah dahil gereken her türlü desteği sağlayacaklarını söylediler. 1992 yılında Kızıl Kürdistan'ı ilan ettiğimiz de Laçin başkentimiz oldu, Kelbejer, Kubatlı, Zengile ve Cebrayil şehirleri de devletin içinde yer aldı. 2 ay sonra Moskava yönetiminin isteği üzerine Moskova'ya gittim. Dışişleri yetkilileriyle yapacakları yardımları görüştük. Toplantıdan sonra Moskova Kürd Evi'nde çalışan Gürcistan'ın Tiflis şehrinden iki kürd kardeş veüç yetkili benimle görüşmek istedi. Beni odaya çağırdılar ve ''Azerbaycan sana 3.5 milyon dolar ve Moskova'da bir ev verecek. Ayrıca oğlun için de yüksek kıdemli bir görev ayarlayacaklar. Yeter ki sen Kafkasya Kürdistanı'ndan vazgeç, oranın Kürdistan toprağının olmadığını, Azerbaycan toprağı olduğunu belirt'' dediler. Onlara sert bir şekilde cevap verdim. Kürdistan topraklarının bizim namusumuz olduğunu, namusumuzu hiç bir zaman parayla satmayacağımızı söyledim. Ama ne yazık ki, PKK'nın eski Sovyetler ve Doğu Avrupa sorumlusu Mahir Welat,başka bir arkadaşla, Rusya'dan Bakü'ye giderek, Azerbaycan hükümetine 4 milyon dolar ve silah karşılığında Vekil Mustafayev'i buradan uzaklaştıracağız demiş. O silahları şehit Menaf'ın arabasıyla Van'a yolladılar. Türkiye Cumhuriyeti durumu öğrenince Menaf'ı şehit etti, Menaf yakın bir akrabamdı. Kafkasya Kürdistanı'nı bu şekilde kurban ettiler. Para ve silahları alınca,bana Abdullah Öcalan'ın yanına gitmem gerektiğini söylediler. Beni onun çağırdığın söylediler ve böylece beni oradan uzaklaştırdılar.''

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vakîl Mustafaev, ji hêla rastê yekem kes.. Roja ragehandina KOMARA KURDISTANA SOR LAÇÎN II, 1990

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vakîl Mustafaev, kesê ji hêla çepê pêncem e.

 

 

 

 

 

 

 

 

Kızıl Kürdistan Laçin Cumhuriyeti: Kürdistan'ın Koparılan 5.Parçası! ( 1923-1929 )

 




The Red Kurdistan Lacin Republic (in Trans Caucassus)

First time builded: 1923-1930 (Stalin destroyed it - 1/2 million people deported to Sibiria, Kazakiskan, Georgia and Armenia)

Second time builded: 1991-1992 (Armenia destroyed it - 400 thousand people killed and deported to Moskva, Tbilisi, Baku, Kazakistan)

This is a very tragic history of Kurdish people in Trans Caucas

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

Laçîn, Kelbajar/Kelbejer, Zengilan, Kubatlı, Cebrail, Zengezûr are the cities of Red Kurdistan Republic

1926 yılında yapılan nüfus sayımına göre bu bölgede yaşayan 51 bin kişinin yüzde 72’sini küdler, yüzde 26’sını azeriler ve yüzde 0.7’sini ermeniler oluşturuyordu. Bu bölgede yaşayan kürdlerin çoğunluğu da, Nahçıvan kürdleri gibi Sünni değil, Şii’ydi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölgesel ölçekte Azerbaycan ve Ermenistan’da “sosyalist cumhuriyet” yahut “halk cumhuriyeti” adını almalarına rağmen her iki ülkede milliyetçi düşüncelerle hakimdi. Bu yüzden Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı veya çatışması alttan alta hep devam etmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “Karabağ kimindir, kime aittir” sorusu gayet kanlı balşadı. ermeni-türk etnik çatışması şekline bürünen savaş sonucunda bağnaz ermeni milliyetçileri Karabağ’ı ele geçirdiler. Olay günümüze kadar devam ediyor. Karabağ denilen bölge esasında Lenin önderliğindeki Sovyet yönetimi tarafından; binyıllardan beri bu topraklar üzerinde fiilen yaşayan ve çoğunluğu oluşturan otokton kürd nüfusu ile kürd ülkesi Kafkas Ötesi Kürdistan parçası olan bu topraklarda, Sovyetler Birliğini oluşturan diğer bütün halklar gibi, Sovyetler Birliği tarafından kürd halkına da özerklik hakkı kabul edildi. Ama ne yazık ki bu kürd toprakları öteden beri Azerbaycan ile Ermenistan arasında “ihtilaflı bölge” damgasını yemiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu bölgenin geleceği on yıllar sonra, Sovyetler Birliği’nin dağılmasını izleyen Ermenistan-Azerbaycan savaşında son bir kez ve acı dolu bir biçimde şekillendi. Ermenistan 1992’de Dağlık Karabağ’ı işgal ettiğinde ‘Kızıl Kürdistan’ da çatışmanın arasında kaldı. Kimi bölgeleri işgal edildi. 1920’lerden sonraki göçlere rağmen, bölgede hâlâ bir kürd nüfusu vardı. Bu çatışmalar sırasında bölgede yaşayan yarım milyondan fazla kürd nüfusu göç yollarını tuttu. Bu nedenle bugünün demografisi 1. Kızıl Kürdistan Cumhuriyeti zamanına göre epey değişmiş durumda.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdistana Laçîn

Dağlık Karabağ toprağı yüzünden Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan savaşın (1988-1994) yol açtığı katliam, sürgün, tehcir musibetlerinden ezdî ve müslüman kürd ayrımı yapılmadan bütün, Laçîn Kürdistan kürdleri de nasiplerini aldı. Faik Bulut, Trans Kafkasya Kürdistan'ı yazar ve aydını Celîlê Celîl'den aktarıyor: “Bu savaşı fırsat bilen azeri Turancıları ile koyu ermeni milliyetçileri, iki tarafta yaşayan kürdleri sindirip kendilerine boyun eğdiriyorlar; bunu başaramayınca de katliam yapıp sürgüne zorluyorlar. Mesela 1988’de, ermeni milliyetçi militanlar 80 bin kadar müslüman kürd’e zulmedince, onlar da mecburen Azerbaycan’ın başkenti Bakû’ya sığındılar. Orada da türkçülerin propagandasına maruz kaldılar ve asıllarını yitirdiler, asimile oldular. Azerbaycan türkçüleri de, ezdî inançlı kürdleri sürgün ettiler; onlar da ya yurt dışına kaçtılar yahut gidip sığındıkları Ermenistan’da böl-yönet politikasına maruz bırakıldılar. Ermenistan milliyetçileri, ‘Siz kürd değilsiniz, ayrı bir milletsiniz’ diyerek ezdîleri kendi yanlarına çektiler; onların ayakta kalmaları için parasal destek verdiler. Buna karşılık müslüman kürdlere hem baskı yapıyorlar hem de ezdîlere sundukları yardımlardan mahrum bırakıyorlar.”

“1920’li yılların sonlarına doğru Azerbaycan yönetiminde ve dış politik ortamda Sovyet (SSCB) ile Türkiye arasında dostluk anlaşmaları imzalanmıştı. Bu ortam, (adı sosyalist olan-F.B.) Azerbaycan’da zaten varolan milliyetçi (Türkçü-Turancı-F.B.) eğilimlerin güçlenmesine yol açtı. Dolayısıyla Azerbaycan kürd toplumuna yönelik yararlı (sosyalist bakış açısıyla-F.B.) faaliyetler durmakla kalmadı; tersi yönde (kürtler aleyhine) gelişmeler de ortaya çıktı. Mesela 1920 Sevr Anlaşması’yla göreli ve kısmi hakların tanınmasına istinaden türk yöneticiler, ara sıra kürdlerin milli-kültürel haklarına saygı duyduklarını dile getirmişler. Ancak Lozan ile birlikte Kemalistler, aniden taktik değiştirerek kürtlere yönelik baskı ve inkâr politikalarını uyguladılar. İsyanları, kanla bastırdılar. ‘Ülkede kürd ve kürd meselesi yoktur’ söylemleri ön plana çıktı. Bu hem Azerbaycan türk yönetimini hem de oralı kürtleri derinden etkiledi. Bu noktada iki önemli faktör belirleyici oldu: 1) ‘Emperyalizme karşı mücadele’ zemininde Türkiye-Sovyet yönetimleri arasında ortak yardımlaşma ve dostluk anlaşmaları imzalandı. Bu çerçevede (Batılı devletlerin işgaline karşı) İstanbul savunması için Sovyet askeri gönderilmesi ve 1926-30 Ağrı Kürd isyanının bastırılması maksadıyla rus helikopterlerinin bombalamaya katılması sağlandı. 2) Keza Türkiye, Sovyet yönetimi açısından Ortadoğu’ya açılan önemli bir kapıydı. Anılan iki nedenle Sovyet yönetimi, Kemalist türk yönetimini küstürecek “Kürdistan” ibaresini kullanmamaya özen gösterdi. Hele hele Kürdistan Özerk Bölgesi yani Kızıl Kürdistan ismi, iyice dikkat çekici ve Kuzey [Türkiye] kürdleri açısından yeterince cezbedici, hatta hareketlendirici'ydi. Bu yüzden Moskova’nın bu tavrından cesaret alan Azerbaycan Hükümeti, Kürdistan adlı bölgeyi feshetmiş oldu.” (Hejarê Şamil, Diaspora Kürtleri, s. 53-54)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Wekil Mustafaev, Tosinê Reşîd (dest bi çek), 1992 Laçîn

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Roja ragehandina KOMARA KURDISTANA SOR LAÇÎN II, 1990


Buraya TIKLA ve YouTube'dan
Kızıl Kürdistan 2. Laçin Cumhuriyeti ilanı günü'nü (1991) seyret

 

 

 

 

 

Roja ragehandina KOMARA KURDISTANA SOR LAÇÎN II, 1990


LAÇÎN PERÇEYEKÎ DILÊ KURDISTANÊ YE

Kurdistana Qefqazê (Laçîn) pêncemîn (5) perçeya Kurdistanê ye.

- Laçîn û Kurdên Kurdistana Qefqazê JI BÎR NEKIN!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

RÖDA KURDISTAN 1:a LACHIN REPUBLIKEN 1923-1930 I KAUKASUS SOM FÖRSTÖRDES AV STALIN  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Yê çek di dest de Tosinê Reşîd

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ermenistan devleti 1991'de ermeni ve azerilerin Karabağ dedikleri LAÇİN KAFKASYA KÜRDİSTAN'ında uyguladıkları ermenileştirme amaçlı etnik temizleme, tehcir ve soykırım yoluyla, kendileri tarihte türkler tarafından uğratıldıkları aynı korkunç suçu kürdlere karşı işlediler! LAÇİN'de 500 binin üzerinde kürdü toplu kırım ve tehcirlerle anavatan'dan çıkarttılar.

Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra kurulan Ermenistan devleti, tıpkı işgalci-islamist türkler gibi, Kafkasya Kürdistanı'mızdaki kürd inkarı politika ve programları başlattılar. Örneğin Laçin Trans Kafkasya Kürdistan'ı kürdlerinden ezidi kürdlere: 'bunlar kürd değil ezididir' iddialarını hem ideolojik ve hemde pratik bir tarzda yürütmektedirler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Kürdçe şarkılar Müküs’te yaşayan ermeniler arasında çok seviliyor. Ermeni halkı kürdçe şarkıları o kadar seviyor ki ermenice şarkıların yerini kürdçe şarkılar almış…”


I. A. Orbeli, 1911

 

''Kürd kültürü çok güçlü ve zengindir. Kürd folklorü ve sözlü anlatım komşu halkları etkilemiş ve yayılmıştır. Özellikle türkler birçok kürdçe eser ve şarkıyı kendi dillerine çevirmiştir.''

Doğubilimci M.Wagner

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Komeke kurdên Rewanê li govendê ne 1940

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Du s uwariyê-jinên kurdên Qefqazê

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdistana Sor Lachin.. Ew roja ku dewleta Ermenistanê kurdan qir û nefî kir: 17-5-1991

Två år efter Sovjetunionens kollaps fördrevs den 17 maj 1991 de kaukasiska kurderna i Lachin bort från sina hem av armenier.

I många kurdiska städer fördrevs den kurdiska befolkningen och hundratusentals människor mördades och tvångsförflyttades.. Det var en etnisk rensning,
ett folkmord som ägde rum 1991-92 som armenierna gjorde sig skylldiga till.

Utan att tänka på att deras eget folk hade också råkat ut för ett sådant fasansfullt öde begick armenierna kallblodigt samma hemska brott.

Kurderna fördrevs från sina egna hem för att de saknar en egen stat som kan skydda dem och deras land Kurdistan mot invasion och folkmord.



Den Röda Kurdistan Republiken Lachin:


I trans kaukasiska Kurdistan ropades en oberoende kurdisk stat under namnet Röda Kurdistan Republiken 1923, men den störtades senare 1930 av Stalin. 

Efter Sovjetunionens fall 1991 försökte de trans kaukasiska kurderna att återskapa en egen stat under namnet Kurdistan Republiken Lachin då atackerades dem av både Armenien och Azerbadjan. Kurdistan Republiken Lachins grundare och ledare Vakil Mustafaev lever idag i exil i Italien.

KDet är viktigt i sammanhanget att nämna att kurderna har inte kommit till detta området från någonstans. Historien berättar för oss att de första kurdiska imperierna bildades här i Kaukasus. Många kurdiska små och stora furstendömen och imperier har bildats genom årtusenden just i denna historiska kurdiska geografi.

Det äldsta kända kurdiska imperiet gutierna (2700 fKr) bildades i Kaukasien och huvudstaden var Ganja som numera är under azerbadjansk styre. 

Detta område är också en del av Kurdistan, en väsentlig del av Kurdistan.

Kurdistan är förresten som många kurder inte vet än, inte delades till fyra delar utan det delades tyvärr till fem delar! I denna del som också kallas för trans kaukasiska Kurdistan har kurderna alltid levt och bott där och fortfarande lever där.

Kurdistan delades för första gången mellan de persiska och ottomanska imperierna 1631 (Kasri Shirin), den andra gången mellan Persien och Ryssland 1828 (Turkmanchayir), den tredje gången med aktiv ledning av England och Frankrike och Tyskland mellan de nyskapade och konstgjorda västliga sattelit nationerna Turkiet, Irak och Syrien 1923. Det vill säga kurdernas land har delats tre gånger och till fem delar! 

Kriget i Kaukasus som är mellan Armenien och Azerbadjan handlar just om att vem som ska göra anspråk över dessa kurdiska områden som egentligen heter Lachin.

Den 17 maj 1991 attackerade den armeniska armén Lachins alla städer och dödade tusentals civila kurder och tvingade hundratusentals till landsflykt.
Närmare 500 tusen kurder fördrevs från trans kaukasiska Kurdistan Lachin

I denna bild ser man en del av de fördrivna kurder som måste fly från den armeniska armén genom höga kaukasiska bergspassen för att kunna rädda sina liv. 

När turkarna hade massakrerat armenierna hade många kurder gömt undan armenierna från en säker död. Men nu jagas de av själva armenierna.

 

________________________________________

TRANS KAFKASYA KÜRD TARİHİ

Hezbani aşireti Kafkasya'da şeddadiler ve revadiler diye ikiye ayrılıyor. Revadi, kaçkın, savaştan kaçmıs olan demektir. Revadiler orada Reva adında bir şehir kuruyorlar, bugünkü Erivan denen şehir. Erivan şehri, kürdlerin kurmuş olduğu bir şehirdir. Yukarıda görüldüğü gibi, Trans Kafkasya Kürdistanı'nın kendine ait bir sancağı da vardı. Ancak bu sancak Trans Kafkasya Kürdistanı'nda eski tarihlerden beri meskun olan kürdlerin, buraya hiçbir yerden gelmemiş olan yerleşik kürdlerin sancağı, beyliği idi. Bilindiği gibi kürdlerin tarih boyu Kafkasya Kürdistanı'nda kurmuş olduğu ve başkenti bugünkü Azerbaycan'ın işgali altında olan birçok tarihi kürd devlet vardı.

Nasıl ki bir kısım hıristiyan kürdler kendi müslüman olmuş kürd kardeşlerinin zulmünden kaçarak süryani kilisesine biat edip süryani kilisesine sığınarak zamanla süryanileşmişlerse, aynı şekilde de bir kısım hıristiyan kürdler ermeni kilisesine biat ederek ermeni kilisesine sığınarak zamanla ermenileşmişlerdir. Örneğin ermenilerin içinde hıristiyanlaşmış kürd aşiretleri vardır. Ermenilerin ''reştonan''larının kökü kürdlerin reşkotan aşiretidir. 'Mamigon''lar, kürd aşireti (badıkanlıların bir kolu olan) mamikan aşiretinden gelmedir. ''Bakravani''ler, kürdlerin bekiran aşretidir Hakeza.. vartayanlar, kürd varto aşiretinden.. Cudi aşreti (Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in mensup olduğu aşiret. Zaten Rakel Dink bunun için Aram Tîgran gibi güzel kürdçe biliyor). Bunların hepsi kürdtür. Guti = goyan, kotan aşiretleri hala kürdlerin bu eski adını taşıyor. Ayrıca Batı Kürdistan'ın başkenti Qamişlo'da Mamigon adlı birçok kafe ve restorant bulunmaktadır . .

Guti dağı arapça telafüz şekliyle Cudî olarak aslına uygun olmayan yanlış bir şekilde telafüz ediliyor. Aslında Guti/Gudi Dağı'dır.

 

 

 

 

 

Zengezor gibi kürd şehirleri ermeni ve azerilerce işgal ve istila edilip 10 binlerce kürd katledilmiş 100 binlerce kürd çocuklarının canını zor kurtarmak için kaçmak zorunda kalmışlardır.

Ermeniler kürdleri katlettiğinde azeriler, azeriler kürdleri katlettiklerinde ermeniler, katliam var diyerek kürdün kani uzerinden ajitasyon yapmaktadirlar. Ve şu an Kürd Ülkesi Kurdistana Sor Ermenistan ve Azarbaycan tarafindan ikiye bölünmüştür.

Kürd aydınları yanıbaşında hemde yaşadığı çagdaki acıları görmezden gelip 100 yıl öncesine gidip misyoner edasıyla makaleler yazmaktadırlar

Gava Ermenîstan, li sala 1991ê serxwebûna xwe bi dest xist, karê wî yê yekemîn,wêrankirina van bajarên kurdan;
Laçîn,
Kelbecer,
Zengîlan,
Elegêz,
Kubatlî,
Cebraîl,
Zengezor
bû.

150 hezar kurd qetil kir û bi sedhezaran kurdan kir penaber û navê bajarên kurdan guherand, navên bi ermenîkî/ li bajarên kurdan kir.

 


Sovyetler Birliği Dönemi, Kürd Tiyatro Grubu..

Tiyatro grubu SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) döneminde uzun soluklu faaliyet sürdürmüştür.

Sovyetler Birliği, kürdlerin dil, kültür, tarih, müzik ve sanat çalışmaları yapıp geliştirmelerine destek verdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Historiens ironi:

armenierna som drabbades av folkmord 1915, utförde denna gång själva folkmord på de försvarslösa civila trans kaukasiska kurderna två år efter Sovjetunionens upplösning 1991.

Här är en länk på de kaukasiska kurdernas situation 1991 då de slaktades och tvångsdeporterades i hundratusentals av den armeniska statens nationalistiska armé:


Läs texten av Mehrdad R. Izady från Harvard universitetens Orientalsspråk fakultet med hjälp av översättningsknappen:

_____

Kafkasya’da Ermenilerin Kürd Soykırımı - Mehrdad R. Izady

1998, daha önce soykırım kurbanı olmuş Ermenilerin işlediği bir suçun, bir başka deyişle Ermenilerin Kafkasya’da Kürdlere karşı yaptıkları soykırımın altıncı yıldönümüdür. Ermeniler katliam ve yıkıma giriştiler; bunu, Osmanlıların 1915′teki Ermeni soykırımı sırasında kullandıkları yöntemlere benzer yöntemlerle tarihi örtbas edip yeniden yazma girişimi izledi.

Ermenilerin soykırım girişimlerinden etkilenen Kürdler, Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Ermenistan’ı Karabağ’dan ayıran topraklarda eski ‘Kızıl Kürdistan’ topluluğunu kurdular. Ermenistan’dan Karabağ’a ulaşmak için, Kızıl Kürdistan’dan geçmek gerekir. Ermeni birlikleri, düzensiz ve Amerikalı Ermeni gönüllüler 1991 sonlarında başlayarak, en az 2200 yıldır bölgede yaşayan Kürdleri ortadan kaldırmaya koyuldular.

Militan Türki Azerbaycan’da vatandaşlık haklarından yoksun Hint-Avrupai bir azınlık olan Kızıl Kürdler, etnik varlıklarını bile inkar eden bu Sovyet Cumhuriyeti’nde 60 yıldan fazla bir süre marjinal, kırsal bir yaşam sürdüler. 1990'da Ermeniler ile Azeriler arasındaki düşmanlıkların henüz başlamadığı sırada Kürdler, böylesine marjinalleşmiş bir nüfustan beklenebilecek kadar savunmasızdı. Stratejik topraklarına göz diken ağır silahlı Ermeniler için kolay bir av oldular.

1991 Mayısın’da Kızıl Kürdistan’ın başkenti Laçin’e hücum edildi ve alındı. Şehir 15. 000 Kürd’ten temizlendi (Economist, 1/9/93; Helsinki Watch Report, 1994). Şehri ele geçirenler adını Kaşatag olarak değiştirdiler ve “eski bir Ermeni şehri” olarak ilan ettiler.

İzleyen aylarda Kızıl Kürdistan’ın kırsal kesimi sistematik olarak Kürd nüfustan ve tarihsel anıtlardan arındırıldı. 1993 Nisanı’nda Ermeniler, bölgedeki en büyük Kürd şehri olan Kelbajar’a * saldırdılar. Ermenistan’dan gelen yoğun bombardımanla Kelbajar topa tutuldu ve Karabağ’dan gelen birlikler ve ABD’den gelen Ermeni gönüllüler tarafından ele geçirildi.

Yaklaşık 100.000 mülteciyle şişen Kelbajar ahalisi, ölümden kurtulmak için 10. 000 feet yükseklikteki Murov dağına kaçmak zorunda kaldı. New York Times’ın bir muhabiri, Kelbajar’daki gaddarlıklara tanık olan birkaç Batılı’dan biriydi (New York Times, 4.7.93). Uluslararası Kızıl Haç, kaçan 15.000 sivilin kar altında hayatını yitirdiğini hesapladı. Osmanlıların 1915′te Ermeni sivillere yaptığı gibi, 1993′te de Ermeniler mültecileri bombaladılar, kurtarma ve boşaltma araçlarına saldırdılar, sıradan sivilleri pusuya düşürüp öldürdüler (New York Times, 4.7.93; Kurdish Life, 9/1994; 13/1995; 18/1996). Kelbajar yerle bir edildi ve “dağ şehri” anlamına gelen Kürdçe adı değiştirilip “Karvajar” yapıldı.

Sonraki aylarda, Kızıl Kürdistan’a yönelik Ermeni yıkımı, doğal çevreyi de kapsayacak şekilde genişledi. Örneğin, Kelbajar’ın etrafındaki bozulmamış ormanlar toptan kesime açıldı ve yakacak odun olarak Ermenilere satıldı (Armenian Reporter, 8.7.93).

1993 sonbaharına gelindiğinde Kızıl Kürdistan yerle bir edilmiş, Batılı ve Ermeni haberlerde etnik adlarıyla söz edilmeyen 15.000 Kürd’te etnik olarak temizlenmişti. Kürd kasabası Zangelan’dan kaçan bir çoban, Kızıl Kürdistan’ın kaderini New York Times’ın bir muhabirine şöyle özetliyordu: “Daha önce çok az şeyimiz vardı, şimdi hiçbir şeyimiz yok” (New York Times, 9.4.93)

Hayatta kalan Kürdler, o zamandan beri Azerbaycan’ın ve Rusya’nın ana kentlerine dağılmış durumdadırlar ve ekonomik olarak sıkıntı içinde olan bu devletlerde istenmeyen kişiler olarak yaşıyorlar. Kızıl Kürdlerin kimliği ve kültürü, şimdi yok olmakla yüzyüzedir.

Ülkeyi temizleyen Ermeniler, bölgenin tarihini yeniden yazmaya koyuldular. 1996 baharında California’da Glendale’de, etnik olarak temizlenen Kızıl Kürdistan’ın sözde Ermeni mirasını kutlayan sergiler açıldı.

Kitlesel katliamlara, kovulmalara, yıkıma ve mirasının çarpıtılmasına bu kadar aşina bir halk nasıl tamı tamına aynı suçu işleyebilir ve ironiyi görmeyebilir? Yaklaşık yüz yıl önce Osmanlı birlikleri, Anadolu’yu etnik Ermeniler’den temizlemeye giriştiler. Bir milyondan fazla kişi yerlerini terk edip yollara koyulmak zorunda kaldı. Yerlerinde kalanlar, kasabalarıyla ve anıtlarıyla birlikte yok edildiler. Yollara düşenler kötü hava koşullarına, açlığa ve hem askeri birliklerin, hem sivil eşkıyaların yağmasına maruz kaldılar. Ermeni yer adları da dahil, Ermeni varlığının bütün izleri silindi. Ermenilerin Anadolu’daki tarihsel varlığını karartan ya da inkar eden bir sözde tarih üretildi. Osmanlıların Türk ardılları, 1915’teki bu Ermeni soykırımını ne kabul ettiler, ne de bunun için özür dilediler. Peki Ermeniler’in son beş yılda Kızıl Kürdistan’a yaptıkları da bu değil midir? Sadece adlar ve yerler değişmiştir. Ermeniler Türkler’den ne daha samimidirler ne de daha fazla pişmandırlar. Kızıl Kürdlere yönelik soykırımı yorumlayan Zohrab Heghinian, 11 Aralık 1993 tarihli Armenian Reporter International’da şunları yazıyordu: “Umarım, Anayurtta sürmekte olan ‘etnik temizlik,’ gelecek yıllarda bir intikamla kardeşlerimizi ziyaret etmeyecek şekilde gerçekleştirilir.” Ve şöyle devam ediyordu: “siz ‘temizlik’ diyorsunuz; ben haklı olarak bizim olan şeyi ‘geri istemek’ diyorum.”

Bu nedenle, Kafkasya’da Kızıl Kürdlere karşı bu soykırım hareketiyle ilgili haberlerin, Amerikan gazetelerinde 1915’teki Osmanlı gaddarlığının kurbanı Ermenilerin anılarıyla ilgili yazıların yanısıra görünmesi şaşırtıcı değildir. Açıktır ki bu durum, rahatsız olan Ermeni vicdanına “haklılık” ve rahatlama sağlıyor.

Kürdler de Kafkasya’daki akrabalarına karşı Ermeni gaddarlıklarını kamuoyuna duyurmadılar. Kolektif olarak Kürdlerin, şu anda Türkiye ve Irak’taki Kürd mücadelesi için Batı’daki güçlü Ermeni lobisinin desteğine ihtiyaçları vardır. Türkiye’deki Kürd güçler 12 yıldır savaşmaktadırlar. 1994’ten beri bu savaş, Kürd anayurdunun ve kültürünün kapsamlı yıkımı ve onbinlerce Kürdün öldürülmesi biçiminde yoğunlaştı. Türkiye Kürdleri, komşu Ermenistan’dan yaşamsal önemde üs ve mali destek alıyor. ABD’de, Türkiye’li etkili bir NATO müttefiki Kürdlerin Washington’da önemli herhangi biriyle görüşebilme yollarından biri, eşit ölçüde etkili Ermeni lobisidir. Bu kişiler, Kafkasya’da kardeş Kürdlere karşı sürmekte olan Ermeni soykırımını eleştirmeyi fazla değerli görmüyorlar.

Bireysel Kürdler, Ermenileri yüksek sesle eleştirme karşılığında mesleki ya da akademik misillemeden, hatta onlarca Türk diplomatını ve masum seyirciyi öldürmüş olan Ermeni suikastçılar tarafından öldürülmekten korkuyorlar (New York Times, 7. 29. 83). Ve Ermeni lobilerinin epeyce nüfuzu vardır. Yakın zamanlarda Fransız hükümeti Princeton tarihçisi Bernard Lewis’in ülkeye girmesini yasakladı; çünkü Lewis, 1915 soykırımıyla ilgili ham belgelerden Ermenilerin istediğinden daha az kanlı sonuçlar çıkarıyordu.

Kafkasya’daki Kürdlere yönelik soykırım, çok büyük olasılıkla cezasız kalacaktır. Sırpların Bosnalı komşularına karşı daha az bir suç işledikleri için, ekonomik yaptırım ve doğrudan NATO askeri müdahalesi biçiminde bir bedel ödemekte oldukları bir sırada bu oluyor.

Yakın zamanların bu iki kitlesel etnik temizlik ve soykırım örneğine daha yakından bakalım. Karabağ Cumhurbaşkanı Koçaryan (Ermenistan’ın şimdiki cumhurbaşkanı —çn.) ile Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Dr. Radovan Karadzic arasında ilginç bir benzerlik vardır. Ne var ki, ABD’nin ve uluslararası çevrelerin bunlara yaklaşımı, artık farklı olamaz. Her ikisi de, kendi azınlık grupları Azerbaycan’da Ermeniler ve Bosna’da Sırplar kendi kaderini belirleme temel haklarına saygı göstermeyen bir uluslararası hukuk sistemine karşı başkaldırdıkları bir sırada öne çıktı. Bu Ermeniler ve Sırplar her ikisi de Ortodoks Hıristiyan kendi iradelerine rağmen, yeni bağımsız Müslüman devletlere, sırasıyla Azerbaycan’a ve BosnaHersek’e dahil edilmiştiler. Hem Ermeniler hem Sırplar, şu andaki eylemlerini haklı göstermek için yakın tarihlerindeki soykırım olaylarını andılar. Ermeni karşıtı ve Sırp karşıtı önceki soykırımların sürdürücülerinin Müslüman Kürdler ve Müslüman Bosnalılar olmayıp, Türkler, Almanlar ve Hırvatlar olması onlar için fark etmiyor.

Coğrafi olarak hem Karabağ’daki Ermeni nüfus, hem Bosna’daki Sırplar, öteki halklar tarafından meskun Karabağ örneğinde Kürdler, BosnaHersek örneğinde Bosnalı Müslümanlar topraklar arasındaki topraklarıyla ana ülkelerinden kopuk etnik adalardılar. Hem Ermeniler, hem Sırplar, aradaki toprağı ilhak edip yerli meskunlarından temizleyerek bu etnografik ve coğrafik uygunsuzluğu gidermek için harekete geçtiler. Ermeni ve Sırp yetkililer, temizlemek istedikleri masum insanları yıldırarak, yağmalayarak, yakarak ve öldürerek amaçlarına ulaşmak için eşkıyaları, kanun kaçaklarını ve suçluları hem silahlandırdılar, hem de teşvik etmeseler bile, izin verdiler. BosnaHersek’te yaklaşık iki milyon insan yerinden edildi, 200. 000 kişi öldü. Bosna’lı Sırplar kendilerinin iki katı büyüklükte bir nüfusu yerinden etmeyi ya da öldürmeyi becermişti. Karabağlı Ermeniler, daha da büyük bir tahribata ve yersizleşmeye yol açtılar. Kızıl Kürdler de dahil yaklaşık 900. 000 Azerbaycan vatandaşı, 150. 000 Karabağ Ermenisi için yurtsuzlaştırıldı ya da öldürüldü.

İronik bir şekilde Bosnalı Sırplar, ülkeyi müslümanlardan ve Hırvatlar’dan bütünüyle ve toptan arındırmaya girişmeyip, ayrık topraklarını Sırbistan’la birleştirmekle yetindiler. Koçaryan güçleri ise, aksine, aradaki toprağı Kızıl Kürdistan’ı bütünüyle ve toptan temizlediler. Kızıl Kürdistan’ı yerli meskunlarından tamamen boşalttıktan sonra, Karabağ’ın etrafında geniş bir bölgeyi temizlemeye koyuldular. Bosnalı Sırplar, Bosna’da düşmanlıktan önce işgal ettikleri toprakla az çok aynı büyüklükte bir toprakla etnik olarak temizlense de yetinirken, Karabağ kendi büyüklüğünün üç katı toprağı ilhak etti.

Bütün bunlarda hem Koçaryan hem Karadzic, kendi ana devletlerinin, Ermenistan’ın ve Sırbistan’ın dikkafalı vekilleri olarak hareket ediyordu. Bu iki devletin yürütemeyeceği kirli bir savaşı yürütüyorlardı. Ne var ki, ikisi arasındaki benzerlik burada biter.

Sırbistan’a, Karazdic yönetimine dolaylı ve dolaysız yardımından ötürü sert uluslararası yaptırımlar uygulanırken, Ermenistan’a dış yardım ve sempati yağdı. Karadzic ve kurmayları uluslararası savaş suçlusu ilan edilip, Lahey’deki Uluslararası Mahkeme tarafından arandığı sırada, Koçaryan ABD’de ve Avrupa’da resmi olarak ağırlanıyor ve Atlantik’in her iki yakasından da doğrudan dış yardım alıyor. Bosnalıların kanı Kürdlerinkinden daha kırmızı olduğu varsayılıyor olmalı, yoksa Koçaryan ve yönetimi, savaş suçlusu damgasını Karazdic ve yönetimiyle paylaşırdı. Bosnalı Sırplar, Batı’nın Ermenilere sempatisine neden olan iki öğeden yoksundurlar: 1) Washington ve Paris’te güçlü lobileri yoktur; 2) Fanatik bir müslüman Ortadoğu denizinde mağdur bir Hıristiyan azınlık değildirler. Batı’nın Bosnalı Sırpların ve Karabağlı Ermenilerin benzer soykırım suçlarına yönelik bu çelişkili tutumu kısa sürede fazla değişmeyecektir.

Adolf Hitler’in bir keresinde “şimdi kim Ermenileri hatırlıyor?” diyerek, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni soykırımıyla ilgili dünyanın kaygısız unutkanlığından sözettiği söylenir. Pekala Ermeniler öldürülen Ermenileri hatırladılar. Aynı şekilde bütün dünyadaki Ermenilere şu sorulmalıdır: “Kızıl Kürdleri kim hatırlayacak?”

(Harvard Üniversitesi Doğu Dilleri ve Uygarlıkları Kürsüsü)


Çev: A. Fethi

(aktarma: kovarabir.com)

 

 

 

 



KIZIL KÜRDİSTAN Ezîzê Ziyo Bedirxan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Koma folklorê ya kurdên ji hêla Stalîn surgûnkirî yên bo Kazakistan'ê li Meydana Sor Moskow, 1989
(Stalîn tarafından Kazakistan'a sürgün edilmiş bir Kürd Halk Oyunları oyuncu grubu Kızıl Meydan Moskova'da 1989)

 

 

 

 

Kürdlerin Ermenistan tarafından Kendi öz toprakları olan
Kürdistan'a Sor'dan çıkarılmasının resimleri
Bunun tek sebebi: Kürd liderlerinin çoğunun ihanetçi işbirlikçiler olmasındandır

 

 

Armenian State massacred and deported Kurds from Lachin, Kurdistan 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

Komkujiya Kurdistana Sor jibîr nabe.

Dewleta Ermenistanê û Koçaryan divê dl Dadgeha Dadê a li Laheyê bêne darizandin.
Ji New York Times'ê:

"Ermeniyan di gulana 1991an de li paytexta Kurdistana Sor Laçînê hêrîş birin ser kurdan. Bajar ji 15.000 kurdan hat paqijkirin. Ermeniyan ne tenê kurd ji holê radikirin, bermahiyên wan ên dîrokê jî tune dikirin. (Economist, 1/9/93; Helsinki Watch Report, 1994). Kesên ku bajar bi dest xistin navê wî kirin Kaşatag û wekî "bajarekî kevnar ê ermeniyan" îlan kirin.

Li nav mehên pişt re, bejahiya Kurdistanê ya Xmerî bi awayekî sîstematîkî ji nifûsa kurdan û berhemên wan ên dîrokî paqij kirin. Di Nîsana 1993an de ermeniyan êrîşî Kelbajarê kirin, ku mezintirîn bajarê kurdan ê li herêmê ye. Bi bombebarana giran a ermenistanê, Kelbajar ji aliyê artêşa Ermenistanê, leşkerên ermenî yên Qerebaxê û dilxwazên ermenî yên ji Dewletên Yekbûyî yên Amerîkayê hatine, hate topbarankirin û girtin.

Nêzîkî 100.000 penaberên kurd çêbûn., Xelkê Kelbajarê neçar man ku birevin Çiyayê Mirov, da ku ji mirinê xelas bin. Nûçegihanê New York Times yek ji kêm kesên rojavayî bû ku bû şahidê hovîtiya ermeniyan li Kelbajarê (New York Times, 4.7.93).

Xaça Sor a Navneteweyî hesab kir ku 15 hezar sivîlên ku reviyane di bin berfê de jiyana xwe ji dest dane. Çawa ku osmaniyan di sala 1915an de bi ermeniyên sivîl re kir, ermeniyan jî bi kurdan kirin. Bombe li penaberan barandin, êrişî wesayîtên rizgarkirinê û barhilgirên penaberan kirin. Sîvîl xistin kemînan û kuştin (New York Times, 4.7.93; Jiyana Kurdî, 9/1994; 13/1995; 18/ 1996).

Kelbejar bi erdê re hat kavilkirin û navê wê yê kurdî ku tê wateya “bajarê çiyayî” kirin“Karvajar”.

Di mehên paşerojê de wêrankirina ermeniyan a li ser Kurdistana Sor berfireh bû û hawirdora xwezayî jî talan kirin. Wek mînak, daristanên dorhêla Kelbajarê bêkêmasî bi giştî hatin birrîn û bo agir birin Ermenistanê. (Raporter Ermenî, 8.7.93).

Şivanekî ku ji bajarê Kurdan Zangelanê reviyaye, ya hatiye serê Kurdistana Sor ji nûçegihanê New York Times re wiha got: “Berê hindik bû, lê niha tiştek me tune” (New York Times, 9.4.93)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Deysem İbrâhim El-Kurdî 10. yüzyıl da Kafkasya'da (Günümüz Azerbaycan-Ermenistan coğrafyası)

Tarum, İrmiye, Dvin, Berde gibi yerlerde Kürd Devletini kurmuş ve uzun süre hakimiyet sağlamıştır.

Berde’nin eski ismi (Kürd Kapısı) Bab El-Ekrad’dır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdên Kazakistanê

Wênekêşîyeke dîrokî. Li wenêyê kurdên emekdar ên Başûrê Qazaxîstanê yên qêza Çîmkentê xuya dike.
Ji destê çepê ber bi rastê birayê pîrika min Silhedînê Mîrzaxa, yê sisîya Huseyînê Deşto û Cimoyê Şeklî.
Li ser hespê rûniştîye - Bedirê Mihemed. Ew mirovên emekdar û yek ji mezinên êla Birûkan yê Qeza Çîmkentê bûn.
Xênjî Bedirê Mihemed gişk çûne Rehma Xwedê. Rehma Xwedê li wan be - Asanchik Jalilov

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Time and place of photo: 1860 - Caucasus Kurdistan
A Kurdish fighter with the rank of lieutenant
Photo is from the archive of Scottish artist and photographer William Carrick 1827-1878

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zarokên kurdên Arranê (Qefqaz'ê), devedorê Beleşabadê (Erdmiyanzîn'ê, Ecmiyazîn'ê), salên 1930î.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vakil Mustafayev'i saygı ve şükranla anıyorum ..

 

 

 

 

 

 

 

Girêdana cil & bergên kurdên Rewanê (Sovyetê) 1947

 

kurdên Rewanê (Sovyetê) 1947

 

 

 

 

Etablering av den första kurdiska ungdomsorganisationen...
Krasniy Sever dagstidning, publicerad den 5 januari 1928, publicerad följande:

/.... En kurdisk kommunistisk ungdomsorganisation - Kurdsky Komsamol - grundades i byn Ako i Alagez-regionen i Kaukasien...

İlk kürd gençlik örgütlerinden birinin kuruluşu...
5 Ocak 1928'de yayınlanan günlük Krasniy Sever gazetesi:

/.... Kafkasya'nın Alagez bölgesindeki Ako köyünde bir kürd komünist gençlik örgütü - Kurdsky Komsamol - kuruldu...

 

 

 

 

 

REWANÎ (Erîvan) KÜRD DEVLETLERİ
Şeddadiler ve Revadiler

Harita üzerinde Şeddadi ve Revadi Kürd Devletlerinin toprakları…

1000li yıllarda Dvin hükümdarı bir Kürd. Adı da Abu'l-Uswar

Abu’l Uswar, Şeddadi Kürd Devleti’nin başkenti olan Divin’i o dönem yönetmektedir. Eyyubîlerin doğum yeri Divin’dir.

   

 

 

 

 

Kafkas kürdlerinin anavatanı ellerinden alınıp ermeni, azerbaycanlı ve gürcülere verildi.
Kendi topraklarından acımasızca Orta Asya'ya ve hatta Sibirya'ya sürüldüler

Kurdolog Akop Kazaryan (Lazo) Kürd Dili ve Alfabesi üzerine 1925 yılında bir çalışma yayımladı.

Tiflis'te yayın yapan Zarya Vostoka Gazetesi alaycı bir başlıkla Akop'un çalışmasını duyurdu ''Bu alfabeyi yalnızca bir kişi biliyor. Oda onu yaratan.''

Kürdolog Akop Kazaryan ders kitabı ve alfabe çalışmalarından sonra kürdçe ders verecek okulların açılması için arkadaşlarıyla birlikte çalışmalar yürüttü.

Kafkas kürtlerinin anadilde eğitim almaları gerektiğini savundu.

   

 

Mardakan fortet
Det ligger i staden Baku i Kaukasien och byggdes 1225 e.Kr. av den kurdiska klanen - Mard och fortet är 22 meter högt

   

 

 

Gürcistan SSC Halk Güvenlik Komiseri A.N. Rafava'nın Sovyet İçişleri Komiseri L.P'ye 'Kürd, Ahıska ve Hemşinlilerin' tehciri için göndermiş olduğu telgraf.

Sovyetler Birliğini'nin 001176 ve 6279 sayılı kararlarıyla bu halklar Stalin tarafından 'düşman' ilan edildi.

Binlerce Kürd, Ahıska ve Hemşinli "geri dönme hakkında mahrum bırakılarak" Stalin tarafından Orta Asya'ya sürüldüler. Kasım, 1944

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dengbêjê kurd ê Rewanê distrê

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Stalin ve kürd sürgünleri.....

Stalin'in yayınladığı N6219 sayılı Sovyet kanun kararına göre 1.830 kürd aile Gürcistan'dan Orta Asya'ya sürüldü. Tabi bu resmi rakam en az yirmi kat daha büyüktü.
Bu resimdeki kürdler, Horja'nın kasaba ve şehirlerinden yerinden zorla sürülen kürd ailelerdir. Bilindiği gibi kürd nüfusu zlenilebilir en ilk başlangıçtan beri bütün Kafkasya'da var.

Stalin'in bu sürgünlerine ilişkin bazı istatistikler:

Ahîska 389 aile
Ahîlkelek 155 aile
Aspîndza 488 aile
Batum 472 aile
Kobuleti 198 aile
Keda 12 aile
Hulu 35 aile
Acara 75 aile
Nînotsmînda 6 aile
İşte alın size 'sosyalist' Stalin!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DÛRÎ DEPORTATION SÜRGÜN NEFÎ
Kafkas kürtlerinin anavatanları ellerinden alınıp ermeni ve azerbaycanlılara verildi.
Kendi topraklarından acımasızca Orta Asya'ya ve hatta Sibirya'ya sürüldüler

''Stalin'in emriyle binlerce Kürd Azerbaycan tren istasyonuna getirildi. Sadece valizimi alabildik. Trenlere doldurulduk ve açlıktan insanlar kırılıyordu. Kazakistan'a vardığımızda alışkın olmadığımız iklim şartlarından ötürü yüzlerce kürd hayatını kaybetti.''

Anvar Nadirov

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Neynûk Band

It is a Kurdish dance and song group founded in 1978 in Kazakhstan.

The Kurds have been in the Caucasus since time immemorial and from north of Baghdad all the way to Karabagh is Kurdish land.
Stalin forcibly deported 100 thousands of Caucasian Kurds to Kazakhstan and even to Siberia in the 1940s
on the grounds that "Kurds are pro-Western and can unite with Kurds in Anatolia and Iraq where they have contacts with US imperialism".
That is why there are Kurds in Kazakhstan today. For more info check the link here:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ala serdarê Rewanê

(Çavkanî: serokê Kurdistana Sor -1991) Wekîl Mûstafaev

Alên berê

 

 

 

 

 

 

 

 

BELGEYÊN 2-EMÎN KOMARA KURDISTANA SOR - LAÇÎN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DERHEQA TELGRAFEKE TARÎXÎ DA

 



V. Î. Lenîn

 


Elîxanê Memê


Di van axîrîyan da dî derheqa telegrameke V.Î.Lênîn da gelekî xeber didin. Gelek caran ewê (telegramê) di nava miqalan da tînin ziman. Lema jî, bi texmîna min, lazim e ku tarîxa wê telegramê bînime ber çavan.


...Sala 1921 da li Azerbeycanê banka rêspublîkayî (gelêrî) ya dewletê vedibe. Bona wê yekê sedirê Sovyet a komîsarên Azerbeycanê yê cimaetîyê (cîvakî) N.Narîmanov di 14 e Çirîya Paşin sala 1921 'î da telegramê jî V.Î.Lênîn ra dîşîne û dî derheqa vekirina banka dewletê da agahdarî dide. Narîmanov dinîse, ku ew şaynetî hatîye darbazkirin: Dewsa şaynetîya sade bî hesabê wan çil (40) mîlyon manat pêşkêşî birçîyên Povoljîyê û Kurdtstanê kirine", ku ev dîyarbûna tifaqdarîya (hevgirtîna) proleteryayê ye, îzbatîyeke yekitîya proleteryaya Kavkazê û Ûristana teze ye. V.Î.Lênîn eva yeka li ser telegrama N.Narîmanov nivîsîye: "Caba (bersîva) kurt hazir kin". Hema bi vî cûreyî jî, telegramê dî arşîva înstîtuta Marksîzm- Lenînîzmê ya partîyê ya merkezî da li rex KM- PKTC da tê xweykirinê. Bi destê mirovekî neeyan teksta telegramê tê hazirkirinê. Lenîn qol dike û dî navbera 17 û 21 'ê Çirîya Paşîn a sala 1921’î da dîşînin. Teksta telegramê wehaye:


"Telegram, Bakû, Jî Sedrê Sovyet a Komîsarên Azerbeycanê yê Cimaetîyê Narîmanov ra.
Ez dixwazim, ku banka dewletî ya Azerbeycanê ya teze vebûyî du destê pale û gundîyên rêspûblîka Sovyetî ya biratîyê da bibe hîmê polîtîka ekonomîkî yê teze yê qewî. Ev yek, wekî pêşkêşkirîna çil mîlyon jî bo birçîyên Povoljîyê û Kurdistanê, şehadetîya hazirbûnê yê herî baş e di bin ala Înternasyonal a sor da ku pêş da herin.
Sedrê Sovyet a Komîsarên RÛSSF Cimaetîyê, Lenîn"


Ev telegram cara yekem dî sala 1950 da dî neşirkirina efrandinên V.Î.Lenîn ê 4'an da (Cild 33, rûp: 100) bêyî agahdarîyên ber ra hatîye neşirkirinê. Jî wê şunda ev dokumenta tarîxî dî neşirkirina efrandinên V.Î.Lênîn ên mayîn da neşir bûye (Di derheqa telegramê da bî aşkerakirin û nasîyên teze va). Jî wî alî va neşira sala 1965'an berbi çav e. Ew telegram di cilda 54'an da, di rûpelên 21-22'an da hatîye neşîrkirinê bi agahdarîyên anegor va, ku şehadetîyê didin, wekî telegram bi çi manê hatîye şandin. Ev telegrama han di wan neşîrên efranodmên V.I.Lênîn da heye, ku dI salên cihê cihê da bi zimanê Ermenî ronkayî dîtine.


Di telegramê da navê du ciyan, Povoljîyê û Kurdistanê hatîye kifş kirinê. Eger di derheqa Povoljîyê û xelaya wê derê da be, di wan salan da şagirtên mekteban jî zanin, lê di derheqa Kurdistanê da vê yekê nikarî bêjî. Wextekê ji bona navhildana wê cîhî, meriv bi polîtîkî dihatine gunehkarkirinê. A.Bûkşpan di kitêba xwe ya "Kurdên Azerbeycanê" da, ku dî sala 1932 da li Bakûyê ji alî para rojhilat a înstîtuta Bakûyê ya Ulm-îzgerîyê ya dewletê da bi zimanê Ûrisî neşîr bûye, dinivîse ku peyva navê "Kurdistan" cara pêşîn di sala 1923'an da hatîye xebitandinê. Lê çawa ku me dît, peyva "Kurdistan" zû va hatîye xebitandinê, him di Sovyeta Komîsarên Azerbeycanê ya Civakî da, him jî di Sovyeta Komîsarên RÛSSF a Civakî da bûye objekta (babeta) polîtîkyê. Lî vê derê di derheqa bext û qedera Kurdistanê da fikirîne, çunkî him di salên şerê hemdinyayê yê pêşîn da him di wextê rêspûblîka Azerbeycanê da, him jî di wextê tesdîqbûna dîwana Sovyetîyê da li Azerbeycanê Kurdistan bûbû cîhê hevketinên polîtîkîyê û şerê navbera mîletan, çavê zevtkarên (dagîrker) welatên dereke h ser wê bû. Lî alîyê din jî, beg û xanên cî ji cîmaet talan kmbun. Mîlyonên pêşkêşkirî, ji bo Kurdistanê bûne delîl ku ji nava çencîkê xelayê derê.

(TRANSKRÎPTEKAR JÎ KÎRÎLÎ: SALÎH)
KOVARA ROJA NÛ 28 / 1990

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Li pirtûka Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov ya bi navê  “Jina Kurd” ku li sala 1927'ê li Moskova"yê hatiye çapkirin, peyva “Kurdistan'a Qefqaz'ê” hatiye nivîsîn.
Bêguman ne ku Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov wisa nivîsiye, loma wisa ye. Na! Bi nivîsîna bi vî rengî Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov rastiyeke mêjûyî
haniye ser ziman.
Ji vê gelek sal berê gava me vê peyva “Kurdistan'a Qefqaz'ê” bi kar dihanî, hin kurdên nezan hêrişî vê helwêsta me dikirin. Digotin 'hûn hemî dera dikin Kurdistan'.
Ne sûcê wan e, lê sûc sûcê serokê wan e. Gava serokên kurdan bêxiyret û nezan bin û ax û welatê xwe ser bi xelkê de berdin, hingê bêguman xelk jî li nav
tarîtî û nezaniyeke berfireh de digevize.

 

 

 

 

 

 

 

 

Mezopotamya ve Kafkasya Kürdistan'ı

WAN - TARİHİ KÜRD ŞEHRİ
1881

Fotoğraf makinasının daha yeni icat (1840) edilmiş olduğu tarihin fotoğraf makinasından çıkmış olan ilk foroğraflarından
Kürd kalelerine bakın - ne azametliydi o zaman! İşgalci-islamo-faşist türkler hepsini yıktı. Sonra bazılarını tamir adı altında
azametini tamamen harap etti. İşgalci türkler kürdlerin tarihinin tamamen yok olmasını isterler ki Kürdistan'ı kendilerine vatan etinsinler.
Toplayıcı, acı olarak hep göçük yaşamış istilacı türklerin bir vatanı yoktur, türkçe'de vatan kelimesi bile yoktur. Yurt çadır demektir..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nexşeya etnîkî ya Qefqasyayê ya piştî sirgûnkirina kurdan ji aliyê errmenan û Împeratoriya Rûsan ve (îstîxbarata Rûs). Dîsa jî hawirdor kurd in (heya 1921an).
Êlên kurdan ên misilman wekî redkiyan û yên din, bi temamî hatin sirgûnkirin. Qefqas warê bav-kalên kurdan e.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurd from Caucasus 1880

Kürdler tarihin çok eski devirlerden beri Kafkasya'da mevcuttur.

 

 

 

 

 

 

 

 

FÎLMA KURDISTANA LAÇÎNê - 1938 - YouTube


NAVDARÊN KURD

 

 

 

KURDISTANA QEFQAZÊ - LAÇÎN