LAÇÎN - RED KURDISTAN REPUBLIC
The First Kurdistan Red Republic in Lachin in Caucasus USSR Proclaimed by the Kurdish leader Huseyin Hajiev (Gusi Gajiev) (1923-1930)
The Second Kurdistan Red Republic in Lachin in Caucasus USSR Vakil Mustafayev (1990)

Home  |  Destpêk  |  Ana Sayfa

 

 

 



KURDISTANA BOR
(Kızıl Kürdistan)
KURDISTAN A PAŞ (Trans) QEFQAZÊ

 

ERMENİ DEVLETİ KANCIKLIĞI


Nasıl ki türkler, medeniyeti modern Kürdistan'da ve modern Kürdistan'dan öğrendilerse, aynı şekilde de kürdlerin komşuları, örneğin ermeniler medeniyetin geliştiği ilk coğrafya olması itibariyle, medeniyeti, tarihi Kürdistan'dan öğrendiler.

Nasıl ki türkler medeniyeti kürdlerden öğrendikleri halde, kürdleri topyekün inkar ve imha etmeye kalkıştıysalar, aynı şekilde de, yeni kurulmuş ermeni devleti, kürdleri inkar ve imha etmeye koyulmuştur.


Örneğin ermeni devleti, Kafkasya Kürdistanı'nın kürd nüfusunu, soykırım provaları ve tehcirlerle kırmıştır.
Ermenistan devleti 1991'de ermeni ve azerilerin Karabağ dedikleri LAÇİN KAFKASYA KÜRDİSTAN'ında uyguladıkları ermenileştirme amaçlı etnik temizleme ve tehcir yoluyla, kendileri tarihte türkler tarafından uğratıldıkları aynı korkunç suçu kürdlere karşı işlediler! LAÇİN'de 500 binin üzerinde kürdü toplu kırım ve tehcirler anavatan'dan çıkarttılar (1991-1992).


Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra kurulan Ermenistan devleti, tıpkı işgalci türkler gibi, Kafkasya Kürdistan'ımızdaki kürd inkarı politika ve programları başlattılar. Örneğin Laçin Kafkasya Kürdistan'ı kürdlerinden ezidi kürdlere: 'kürd değil ezididirler' iddialarını hem ideolojik ve hemde pratik bir tarzda yürütmektedirler.

 

Ermeni devleti, dil, tarih, kültür ve etnoloji konusunda dev bir proje başlatmış..

Bu iyi güzel ama ermeni devleti, aşağıda detaylandırılan bu kürdlere yönelik bazı maksatlı işleri yapmadan istediği projeyi başlatsın:

1- Yezidi dini inancındaki Kafkasya Kürdistan'ı kürdlerini zorla hıristiyanlaştırmak ve ermenileştirmek

2- Büyük kürd aşireti BERTİ'lerin örgü motiflerini kendi folklor gösterilerinde giydiğinde/kullandığında, hiç olmasa REKVİSİTA'nın kürd halkına ait olduğunu belirtsin

3- Dil konusunda 'zazalar kürd değildir' diye kürdlerin arasına işgalci türklerle beraber ittifak halinde ve sinsice nifak tohumları ekmesin

Sonra ne yaparsa yapsın. Binlerce yıldan beridir komşuyuz ve bugün yaşayan bir avuç ermeniyi işgalci-islamist türklerin kanlı kılıcından kurtaran da biz kürd halkıyız: Ama ermeniler, 'Denizden denize Ermenistan' (Hazar denizinden ta Iskenderun/Akdenize) gibi gerçekleştirilmesi asla mümkün olmayan ırkçı ve ilkel milliyetçi bir yayılmacılık ve hegemonya hedefiyle hıristiyanizm şövenliği ideolojisiyle kürdlerin tarihi topraklarına göz koyarak sinsi ve agresif bir kürd düşmanlığı yapagelmiştir. Zaten Karabağ ve diğer Trans Kafkasya'daki tarihi kürd topraklarının büyük bir bölümünü işgal ederek ermenileştiriyor ve Kafkasya Kürdistan'ı kürdlerini de 'siz kürd değil yezidisiniz' telkini ile programlı bir asimilasyon uygulamaktadır.

Ermeniler başlangıçta tıpkı eski kürdler gibi doğaya tapan insanlardı. Güneşe, kartallara, aslanlara tapıyorlardı. Kendilerine Arevortik (Güneşin Çocukları) adını verdiler. Güneş tanrısına Ar adı verildi (Arev, ermenicede güneş anlamına geliyor). AR, yani ateş kelimesi de kürdçe'dir ve hala yaşayan kürdçe'de kullanılmaktadır. Yine ermeniler tıpkı kürdler gibi eski güneş tapınmacılığı inancını terk edip yeni bir dine inanarak (yani hıristiyanlaşarak) benliklerinden uzaklaşıp çok ırkçı ve şöven bir topluluğa dönüşmüşlerdir. Kürdlerse eski dini inançları şemsiliği terkedip yeni bir dine inannmakla (yani müslümanlaşmakla), ermenilerden daha kötü bir duruma düşürüldü. Ermeniler hiç olmazsa yine kendilerine ait bir devlet sahibideirer. Kürdlerinse böyle bir olanağı ne yazıkki hala yoktur. Ve bunun da tek sebebi düşman işbirlikçisi kürd liderlerdir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

May 18 , 1991 when the Armenian state did against the Kurds the same thing the Turkish state did against the Armenians in 1915
- Up to 400,000 Kurds were forcibly displaced by the Armenian state and massacred in Lachin

Dewleta ermenan
Kir warê kurdan Laçînê wêran

Rusya'da yaşayan Kürtler:

Kürdler, Kızıl Kurdistan'dan zorla sürülerek Adige'ye bağlı Krasnogvardeisky bölgesinde yer alan Yelenovskoe, Preobrazh ve Sadovoe köylerine yerleştirildiler.

Kürd halkı 1988 ve 1990'larda ermeniler tarafından Kızıl Kurdistan'dan (Dağlık Karabağ'dan) sürgün edildiler.

 

 

 

 

 


RÖDA KURDISTAN
REPUBLIKEN LACHIN
1923-1930

 

Dagen den 2:a Kurdistan Republiken Lachin proklameras av Vakil Mustavev
och hans kamrater.. I bilden Vakil Mustafaev och Karlene Chachan



Två år efter Sovjetunionens fall 1991 fördrevs de kaukasiska kurderna bort från sina hem av armenier och azerbadjanerna..

Många kurdiska städer tömdes på sin befolkning, tiotusentals människor mördades.. Det var en etnisk rensning, ett folkmord som armenierna gjorde sig skylldiga til!

Utan att tänka på att deras eget folk hade också råkat ut för ett sådant fasansfullt öde begick armenierna kallblodigt samma hemska brott.

Kurderna fördrevs från sina egna hem för att de saknar en stat, en egen stat som kan skydda dem och deras land Kurdistan mot invasion och folkmord.

Den Röda Kurdistan Republiken Lachin:

I kaukasiska Kurdistan ropades en oberoende kurdisk stat under namnet Röda Kurdistan 1923 och levde 7 år tills den störtades av Stalin 1930.

Efter Sovjetunionens fall 1991 försökte de kaukasiska kurderna att skapa en egen stat en gång till under namnet Kurdistan Republiken Lachin då attackerades de av både Armenien och Azerbadjan. Kurdistan Republiken Lachins grundare och ledare Vakil Mustafaev lever idag i exil i Italien.

Kurder har inte kommit från någonstans till detta området om någon undrar över det. Historien berättar för oss att de första kurdiska imperierna bildades här i Kaukasus. Många kurdiska små och stora furstendömen och imperier har bildats genom årtusenden just i denna geografi.

Det äldsta kända kurdiska imperiet gutierna (2200 fKr) bildades i Kaukasien och huvudstaden var Ganja som numera är under azerbadjansk styre.

Detta område är en del av Kurdistan, en väsentlig del av Kurdistan.

Kurdistan är förresten som många kurder inte vet det än, inte delats till fyra delar utan det delades tyvärr till fem delar! I denna del som också kallas för kaukasiska Kurdistan har kurderna alltid levt och bott där och fortfarande lever där.

Kurdistan delades för första gången mellan de persiska och ottomanska imperierna 1631, det så kallade Kasr-i Shirin avtalet, den andra gången mellan Persien och Ryssland 1828, den så kallade Turkman Chair avtalet och den tredje gången med aktiv ledning av England och Frankrike och Tyskland mellan de nyskapade, konstgjorda nationerna Turkiet, Irak och Syrien 1923. Det vill säga kurdernas land har delats tre gånger och till fem delar!

Kriget i Kaukasus som är mellan Armenien och Azerbadjan 1991 handlar just om att vem som ska göra anspråk över dessa kurdiska områden som egentligen heter Lachin men är mera känd under det azerbadjanska namnet Karabagh.

Den 17 maj 1991 attackerade den armeniska armén Lachins alla städer och dödade tusentals civila kurder. Närmare 500 tusen kurder fördrevs från kaukasiska Kurdistan Lachin.

I denna bild ser man en del av de fördrivna kurder som måste fly från den armeniska armén genom höga kaukasiska bergspassen för att kunna rädda sina liv.

När turkarna hade massakrerat armenierna hade många kurder gömt undan armenierna från en säker död. Men nu jagas de av själva armenierna.

 

Enligt folkräkningen som genomfördes 1926 var %72 av 51 tusen människor som bodde i denna region kurder %26 azerier och %0,7 armenier.



Azerbaycan'da Kürdlere,''Müslüman Din Kardeşiyiz'' demiş.

Kürdlerin Kızıl Kürdistan'ı (Kürdistan a Sor) kaybetmelerinin sebebi,
bu bölgede yaşayan kürdlerdir. Bu 1920'lerde böyleydi,
1990'larda da, realite bu.

Temûrê Xelîl, kürd gazeteci, yazar

Ermeniler Laçin'i aldıktan sonra oradaki insanlar evini, barkını, hayvanlarını her şeyini geride bırakıp bir kısmı Azerbaycan'a, bir kısmıda başka bölgeye yerleşti. Azerbaycan devleti Karabağ'dan kaçan azerilere yardım ediyor ancak Laçin'den giden kürdlere yardım etmiyor. Böyle bir siyasetleri var. Çünkü dünya'ya bu kişilerin, ermeniler tarafından yerlerinden edildiğini, bunların geri dönebilmesi için, ermenilere baskı kurulmasını gerektiğini söylüyorlar.


1920-30'da Kızıl Kürdistan'a otonomi verildiğin de, iyi bir şey oluşturulmak isteniyordu. Türkiye, Irak, İran ve Suriye'nin kürd sorununu Kızıl Kürdistan eliyle çözülmesi amaçlanıyordu. Yani, ''bakın bizdeki kürdlerin sayısı bir kaç bin olduğu halde, haklarını verdik ama sizdekiler milyonlarca ve siz haklarını vermiyorsunuz'' diyebileceklerdi.

Peki Kürdler ne yaptı? Azerbaycan'daki kürdler müslümandı Azebaycan onlara, ''Ruslar bizi birbirimizden koparmak istiyor, BİZ DİN KARDEŞİYİZ'' dediler. Bazı kürdler azerilerin safına geçti. Bazı vatansever kürdler ise Azebaycan'dan, kürd olmaları nedeniyle iş alamıyordu. Pasaportlarında kürd yazıyordu. Kürd ibaresi yerine Azeri yazılmasını kabul etmeleri durumunda imkanlar sunuluyordu.''

Kısacası kürdler türk, arab, fars ve azerilerin 'din kardeşliği' büyük YALANINA ne kadar kansalar o kadar çok heba oluyorlar.

 

 

 

 

 

 

Ermenilerin saldırısı sonucu terk edilen Laçin şehri ve kürd evleri...
Ermenistan devleti, Kızıl Kürdistan’ı işgal etti. İşgal sonucunda BM raporlarına göre 15.000 Kürt hayatını kaybetti. Sürgün edilen kürdler, Azerbaycan’a yerleşti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi-AİHM, 2015 yılında Ermenistan’ı bu suçtan dolayı mahkum etti.

 

Komkujiya Kurdistana Sor jibîr nabe.

Dewleta Ermenistanê û Koçaryan divê dl Dadgeha Dadê a li Laheyê bêne darizandin.
Ji New York Times'ê:

"Ermeniyan di gulana 1991an de li paytexta Kurdistana Sor Laçînê hêrîş birin ser kurdan. Bajar ji 15.000 kurdan hat paqijkirin. Ermeniyan ne tenê kurd ji holê radikirin, bermahiyên wan ên dîrokê jî tune dikirin. (Economist, 1/9/93; Helsinki Watch Report, 1994). Kesên ku bajar bi dest xistin navê wî kirin Kaşatag û wekî "bajarekî kevnar ê ermeniyan" îlan kirin.

Li nav mehên pişt re, bejahiya Kurdistanê ya Xmerî bi awayekî sîstematîkî ji nifûsa kurdan û berhemên wan ên dîrokî paqij kirin. Di Nîsana 1993an de ermeniyan êrîşî Kelbajarê kirin, ku mezintirîn bajarê kurdan ê li herêmê ye. Bi bombebarana giran a ermenistanê, Kelbajar ji aliyê artêşa Ermenistanê, leşkerên ermenî yên Qerebaxê û dilxwazên ermenî yên ji Dewletên Yekbûyî yên Amerîkayê hatine, hate topbarankirin û girtin.

Nêzîkî 100.000 penaberên kurd çêbûn., Xelkê Kelbajarê neçar man ku birevin Çiyayê Mirov, da ku ji mirinê xelas bin. Nûçegihanê New York Times yek ji kêm kesên rojavayî bû ku bû şahidê hovîtiya ermeniyan li Kelbajarê (New York Times, 4.7.93).

Xaça Sor a Navneteweyî hesab kir ku 15 hezar sivîlên ku reviyane di bin berfê de jiyana xwe ji dest dane. Çawa ku osmaniyan di sala 1915an de bi ermeniyên sivîl re kir, ermeniyan jî bi kurdan kirin. Bombe li penaberan barandin, êrişî wesayîtên rizgarkirinê û barhilgirên penaberan kirin. Sîvîl xistin kemînan û kuştin (New York Times, 4.7.93; Jiyana Kurdî, 9/1994; 13/1995; 18/ 1996).

Kelbejar bi erdê re hat kavilkirin û navê wê yê kurdî ku tê wateya “bajarê çiyayî” kirin“Karvajar”.

Di mehên paşerojê de wêrankirina ermeniyan a li ser Kurdistana Sor berfireh bû û hawirdora xwezayî jî talan kirin. Wek mînak, daristanên dorhêla Kelbajarê bêkêmasî bi giştî hatin birrîn û bo agir birin Ermenistanê. (Raporter Ermenî, 8.7.93).

Şivanekî ku ji bajarê Kurdan Zangelanê reviyaye, ya hatiye serê Kurdistana Sor ji nûçegihanê New York Times re wiha got: “Berê hindik bû, lê niha tiştek me tune” (New York Times, 9.4.93)

 

Historiens ironi:

armenierna som drabbades av folkmord 1915, utförde denna gång själva folkmord på de försvarslösa civila trans kaukasiska kurderna två år efter Sovjetunionens upplösning 1991.

Här är en länk på de kaukasiska kurdernas situation 1991 då de slaktades och tvångsdeporterades i hundratusentals av den armeniska statens nationalistiska armé:


Läs texten av Mehrdad R. Izady från Harvard universitetens Orientalsspråk fakultet med hjälp av översättningsknappen:

_____

Kafkasya’da Ermenilerin Kürd Soykırımı - Mehrdad R. Izady

1998, daha önce soykırım kurbanı olmuş Ermenilerin işlediği bir suçun, bir başka deyişle Ermenilerin Kafkasya’da Kürdlere karşı yaptıkları soykırımın altıncı yıldönümüdür. Ermeniler katliam ve yıkıma giriştiler; bunu, Osmanlıların 1915′teki Ermeni soykırımı sırasında kullandıkları yöntemlere benzer yöntemlerle tarihi örtbas edip yeniden yazma girişimi izledi.

Ermenilerin soykırım girişimlerinden etkilenen Kürdler, Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Ermenistan’ı Karabağ’dan ayıran topraklarda eski ‘Kızıl Kürdistan’ topluluğunu kurdular. Ermenistan’dan Karabağ’a ulaşmak için, Kızıl Kürdistan’dan geçmek gerekir. Ermeni birlikleri, düzensiz ve Amerikalı Ermeni gönüllüler 1991 sonlarında başlayarak, en az 2200 yıldır bölgede yaşayan Kürdleri ortadan kaldırmaya koyuldular.

Militan Türki Azerbaycan’da vatandaşlık haklarından yoksun Hint-Avrupai bir azınlık olan Kızıl Kürdler, etnik varlıklarını bile inkar eden bu Sovyet Cumhuriyeti’nde 60 yıldan fazla bir süre marjinal, kırsal bir yaşam sürdüler. 1990'da Ermeniler ile Azeriler arasındaki düşmanlıkların henüz başlamadığı sırada Kürdler, böylesine marjinalleşmiş bir nüfustan beklenebilecek kadar savunmasızdı. Stratejik topraklarına göz diken ağır silahlı Ermeniler için kolay bir av oldular.

1991 Mayısın’da Kızıl Kürdistan’ın başkenti Laçin’e hücum edildi ve alındı. Şehir 15. 000 Kürd’ten temizlendi (Economist, 1/9/93; Helsinki Watch Report, 1994). Şehri ele geçirenler adını Kaşatag olarak değiştirdiler ve “eski bir Ermeni şehri” olarak ilan ettiler.

İzleyen aylarda Kızıl Kürdistan’ın kırsal kesimi sistematik olarak Kürd nüfustan ve tarihsel anıtlardan arındırıldı. 1993 Nisanı’nda Ermeniler, bölgedeki en büyük Kürd şehri olan Kelbajar’a * saldırdılar. Ermenistan’dan gelen yoğun bombardımanla Kelbajar topa tutuldu ve Karabağ’dan gelen birlikler ve ABD’den gelen Ermeni gönüllüler tarafından ele geçirildi.

Yaklaşık 100.000 mülteciyle şişen Kelbajar ahalisi, ölümden kurtulmak için 10. 000 feet yükseklikteki Murov dağına kaçmak zorunda kaldı. New York Times’ın bir muhabiri, Kelbajar’daki gaddarlıklara tanık olan birkaç Batılı’dan biriydi (New York Times, 4.7.93). Uluslararası Kızıl Haç, kaçan 15.000 sivilin kar altında hayatını yitirdiğini hesapladı. Osmanlıların 1915′te Ermeni sivillere yaptığı gibi, 1993′te de Ermeniler mültecileri bombaladılar, kurtarma ve boşaltma araçlarına saldırdılar, sıradan sivilleri pusuya düşürüp öldürdüler (New York Times, 4.7.93; Kurdish Life, 9/1994; 13/1995; 18/1996). Kelbajar yerle bir edildi ve “dağ şehri” anlamına gelen Kürdçe adı değiştirilip “Karvajar” yapıldı.

Sonraki aylarda, Kızıl Kürdistan’a yönelik Ermeni yıkımı, doğal çevreyi de kapsayacak şekilde genişledi. Örneğin, Kelbajar’ın etrafındaki bozulmamış ormanlar toptan kesime açıldı ve yakacak odun olarak Ermenilere satıldı (Armenian Reporter, 8.7.93).

1993 sonbaharına gelindiğinde Kızıl Kürdistan yerle bir edilmiş, Batılı ve Ermeni haberlerde etnik adlarıyla söz edilmeyen 15.000 Kürd’te etnik olarak temizlenmişti. Kürd kasabası Zangelan’dan kaçan bir çoban, Kızıl Kürdistan’ın kaderini New York Times’ın bir muhabirine şöyle özetliyordu: “Daha önce çok az şeyimiz vardı, şimdi hiçbir şeyimiz yok” (New York Times, 9.4.93)

Hayatta kalan Kürdler, o zamandan beri Azerbaycan’ın ve Rusya’nın ana kentlerine dağılmış durumdadırlar ve ekonomik olarak sıkıntı içinde olan bu devletlerde istenmeyen kişiler olarak yaşıyorlar. Kızıl Kürdlerin kimliği ve kültürü, şimdi yok olmakla yüzyüzedir.

Ülkeyi temizleyen Ermeniler, bölgenin tarihini yeniden yazmaya koyuldular. 1996 baharında California’da Glendale’de, etnik olarak temizlenen Kızıl Kürdistan’ın sözde Ermeni mirasını kutlayan sergiler açıldı.

Kitlesel katliamlara, kovulmalara, yıkıma ve mirasının çarpıtılmasına bu kadar aşina bir halk nasıl tamı tamına aynı suçu işleyebilir ve ironiyi görmeyebilir? Yaklaşık yüz yıl önce Osmanlı birlikleri, Anadolu’yu etnik Ermeniler’den temizlemeye giriştiler. Bir milyondan fazla kişi yerlerini terk edip yollara koyulmak zorunda kaldı. Yerlerinde kalanlar, kasabalarıyla ve anıtlarıyla birlikte yok edildiler. Yollara düşenler kötü hava koşullarına, açlığa ve hem askeri birliklerin, hem sivil eşkıyaların yağmasına maruz kaldılar. Ermeni yer adları da dahil, Ermeni varlığının bütün izleri silindi. Ermenilerin Anadolu’daki tarihsel varlığını karartan ya da inkar eden bir sözde tarih üretildi. Osmanlıların Türk ardılları, 1915’teki bu Ermeni soykırımını ne kabul ettiler, ne de bunun için özür dilediler. Peki Ermeniler’in son beş yılda Kızıl Kürdistan’a yaptıkları da bu değil midir? Sadece adlar ve yerler değişmiştir. Ermeniler Türkler’den ne daha samimidirler ne de daha fazla pişmandırlar. Kızıl Kürdlere yönelik soykırımı yorumlayan Zohrab Heghinian, 11 Aralık 1993 tarihli Armenian Reporter International’da şunları yazıyordu: “Umarım, Anayurtta sürmekte olan ‘etnik temizlik,’ gelecek yıllarda bir intikamla kardeşlerimizi ziyaret etmeyecek şekilde gerçekleştirilir.” Ve şöyle devam ediyordu: “siz ‘temizlik’ diyorsunuz; ben haklı olarak bizim olan şeyi ‘geri istemek’ diyorum.”

Bu nedenle, Kafkasya’da Kızıl Kürdlere karşı bu soykırım hareketiyle ilgili haberlerin, Amerikan gazetelerinde 1915’teki Osmanlı gaddarlığının kurbanı Ermenilerin anılarıyla ilgili yazıların yanısıra görünmesi şaşırtıcı değildir. Açıktır ki bu durum, rahatsız olan Ermeni vicdanına “haklılık” ve rahatlama sağlıyor.

Kürdler de Kafkasya’daki akrabalarına karşı Ermeni gaddarlıklarını kamuoyuna duyurmadılar. Kolektif olarak Kürdlerin, şu anda Türkiye ve Irak’taki Kürd mücadelesi için Batı’daki güçlü Ermeni lobisinin desteğine ihtiyaçları vardır. Türkiye’deki Kürd güçler 12 yıldır savaşmaktadırlar. 1994’ten beri bu savaş, Kürd anayurdunun ve kültürünün kapsamlı yıkımı ve onbinlerce Kürdün öldürülmesi biçiminde yoğunlaştı. Türkiye Kürdleri, komşu Ermenistan’dan yaşamsal önemde üs ve mali destek alıyor. ABD’de, Türkiye’li etkili bir NATO müttefiki Kürdlerin Washington’da önemli herhangi biriyle görüşebilme yollarından biri, eşit ölçüde etkili Ermeni lobisidir. Bu kişiler, Kafkasya’da kardeş Kürdlere karşı sürmekte olan Ermeni soykırımını eleştirmeyi fazla değerli görmüyorlar.

Bireysel Kürdler, Ermenileri yüksek sesle eleştirme karşılığında mesleki ya da akademik misillemeden, hatta onlarca Türk diplomatını ve masum seyirciyi öldürmüş olan Ermeni suikastçılar tarafından öldürülmekten korkuyorlar (New York Times, 7. 29. 83). Ve Ermeni lobilerinin epeyce nüfuzu vardır. Yakın zamanlarda Fransız hükümeti Princeton tarihçisi Bernard Lewis’in ülkeye girmesini yasakladı; çünkü Lewis, 1915 soykırımıyla ilgili ham belgelerden Ermenilerin istediğinden daha az kanlı sonuçlar çıkarıyordu.

Kafkasya’daki Kürdlere yönelik soykırım, çok büyük olasılıkla cezasız kalacaktır. Sırpların Bosnalı komşularına karşı daha az bir suç işledikleri için, ekonomik yaptırım ve doğrudan NATO askeri müdahalesi biçiminde bir bedel ödemekte oldukları bir sırada bu oluyor.

Yakın zamanların bu iki kitlesel etnik temizlik ve soykırım örneğine daha yakından bakalım. Karabağ Cumhurbaşkanı Koçaryan (Ermenistan’ın şimdiki cumhurbaşkanı —çn.) ile Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Dr. Radovan Karadzic arasında ilginç bir benzerlik vardır. Ne var ki, ABD’nin ve uluslararası çevrelerin bunlara yaklaşımı, artık farklı olamaz. Her ikisi de, kendi azınlık grupları Azerbaycan’da Ermeniler ve Bosna’da Sırplar kendi kaderini belirleme temel haklarına saygı göstermeyen bir uluslararası hukuk sistemine karşı başkaldırdıkları bir sırada öne çıktı. Bu Ermeniler ve Sırplar her ikisi de Ortodoks Hıristiyan kendi iradelerine rağmen, yeni bağımsız Müslüman devletlere, sırasıyla Azerbaycan’a ve BosnaHersek’e dahil edilmiştiler. Hem Ermeniler hem Sırplar, şu andaki eylemlerini haklı göstermek için yakın tarihlerindeki soykırım olaylarını andılar. Ermeni karşıtı ve Sırp karşıtı önceki soykırımların sürdürücülerinin Müslüman Kürdler ve Müslüman Bosnalılar olmayıp, Türkler, Almanlar ve Hırvatlar olması onlar için fark etmiyor.

Coğrafi olarak hem Karabağ’daki Ermeni nüfus, hem Bosna’daki Sırplar, öteki halklar tarafından meskun Karabağ örneğinde Kürdler, BosnaHersek örneğinde Bosnalı Müslümanlar topraklar arasındaki topraklarıyla ana ülkelerinden kopuk etnik adalardılar. Hem Ermeniler, hem Sırplar, aradaki toprağı ilhak edip yerli meskunlarından temizleyerek bu etnografik ve coğrafik uygunsuzluğu gidermek için harekete geçtiler. Ermeni ve Sırp yetkililer, temizlemek istedikleri masum insanları yıldırarak, yağmalayarak, yakarak ve öldürerek amaçlarına ulaşmak için eşkıyaları, kanun kaçaklarını ve suçluları hem silahlandırdılar, hem de teşvik etmeseler bile, izin verdiler. BosnaHersek’te yaklaşık iki milyon insan yerinden edildi, 200. 000 kişi öldü. Bosna’lı Sırplar kendilerinin iki katı büyüklükte bir nüfusu yerinden etmeyi ya da öldürmeyi becermişti. Karabağlı Ermeniler, daha da büyük bir tahribata ve yersizleşmeye yol açtılar. Kızıl Kürdler de dahil yaklaşık 900. 000 Azerbaycan vatandaşı, 150. 000 Karabağ Ermenisi için yurtsuzlaştırıldı ya da öldürüldü.

İronik bir şekilde Bosnalı Sırplar, ülkeyi müslümanlardan ve Hırvatlar’dan bütünüyle ve toptan arındırmaya girişmeyip, ayrık topraklarını Sırbistan’la birleştirmekle yetindiler. Koçaryan güçleri ise, aksine, aradaki toprağı Kızıl Kürdistan’ı bütünüyle ve toptan temizlediler. Kızıl Kürdistan’ı yerli meskunlarından tamamen boşalttıktan sonra, Karabağ’ın etrafında geniş bir bölgeyi temizlemeye koyuldular. Bosnalı Sırplar, Bosna’da düşmanlıktan önce işgal ettikleri toprakla az çok aynı büyüklükte bir toprakla etnik olarak temizlense de yetinirken, Karabağ kendi büyüklüğünün üç katı toprağı ilhak etti.

Bütün bunlarda hem Koçaryan hem Karadzic, kendi ana devletlerinin, Ermenistan’ın ve Sırbistan’ın dikkafalı vekilleri olarak hareket ediyordu. Bu iki devletin yürütemeyeceği kirli bir savaşı yürütüyorlardı. Ne var ki, ikisi arasındaki benzerlik burada biter.

Sırbistan’a, Karazdic yönetimine dolaylı ve dolaysız yardımından ötürü sert uluslararası yaptırımlar uygulanırken, Ermenistan’a dış yardım ve sempati yağdı. Karadzic ve kurmayları uluslararası savaş suçlusu ilan edilip, Lahey’deki Uluslararası Mahkeme tarafından arandığı sırada, Koçaryan ABD’de ve Avrupa’da resmi olarak ağırlanıyor ve Atlantik’in her iki yakasından da doğrudan dış yardım alıyor. Bosnalıların kanı Kürdlerinkinden daha kırmızı olduğu varsayılıyor olmalı, yoksa Koçaryan ve yönetimi, savaş suçlusu damgasını Karazdic ve yönetimiyle paylaşırdı. Bosnalı Sırplar, Batı’nın Ermenilere sempatisine neden olan iki öğeden yoksundurlar: 1) Washington ve Paris’te güçlü lobileri yoktur; 2) Fanatik bir müslüman Ortadoğu denizinde mağdur bir Hıristiyan azınlık değildirler. Batı’nın Bosnalı Sırpların ve Karabağlı Ermenilerin benzer soykırım suçlarına yönelik bu çelişkili tutumu kısa sürede fazla değişmeyecektir.

Adolf Hitler’in bir keresinde “şimdi kim Ermenileri hatırlıyor?” diyerek, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni soykırımıyla ilgili dünyanın kaygısız unutkanlığından sözettiği söylenir. Pekala Ermeniler öldürülen Ermenileri hatırladılar. Aynı şekilde bütün dünyadaki Ermenilere şu sorulmalıdır: “Kızıl Kürdleri kim hatırlayacak?”

(Harvard Üniversitesi Doğu Dilleri ve Uygarlıkları Kürsüsü)


Çev: A. Fethi

(aktarma: kovarabir.com)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gula LAÇÎNê - Kurdistana Bor

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"Kürdlerin tarihsel bir kenti olan Gence (Günümüz Azerbaycan) Safevi Sultanı Şah Abbas tarafından fethedildi. 1606,.
Şehirde yaşayan Sünni Kürd halkı Şah Abbas'ın emriyle katledildi. Kürd bebekleri dahi kılıçtan geçirildi."

Gürcü tarihçi Arak'el Davrizhetsi

 

 

 

 

 

 

''Kürdlerin yüzleri uzun, burunları ise genelde büyük fakat incedir.
Perslerle benzer tarafları (1) olsa bile, kürdler daha sağlam ve yapılıdırlar. Kürdler arasında sarışınlar da var ''.

V.M. Sysoev, 1924-1925 Kızıl Kurdistan
________________________

1): Kürdler hep işgal ve tecavüzlere uğradıkları halde büyük oranda değişmemiş asur ve yahudilerden de çok daha eski bir kavimdir.

 

 

 

 

 

 

 

Laçîn'den Şûşa'ya giden yol

''Ermenistan tarafından Kızıl Kürdistan’ın başkenti Laçin’e hücum edildi ve şehir yakıldı. Şehir 15.000 Kürd’ten temizlendi.'' Mayıs, 1991

Economist, H.W Report, 1994

Şehri ele geçirenler adını 'Kaşatag' olarak değiştirdiler ve “Eski bir ermeni şehri” olarak ilan ettiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

1991-1994 Laçîn Kürd Soykırımı

''1915’te osmanlıların ermeni sivillere yaptığı gibi, 1993’te de rrmeniler mültecileri bombaladılar, kurtarma ve boşaltma araçlarına saldırdılar, sıradan sivilleri pusuya düşürüp öldürdüler. Binlerce kürd soğuktan hayatını kaybetti.''

New York Times, 4.7.1993

 

 

 

 

 

 

 

''Kürder, 1930'larda Laçin ve Kevn Bajar (Kelbecer) bölgelerinde halk tiyatrosu faaliyetlerini köy köy yürütüyorlardı. 1933 yılında Laçin'de Kürdçe Pedagoji Koleji açıldı.''

T. F Aristova, Kafkasya Kürtleri Tarihi

Sovyetler Birliği Dönemi, Kürd Okulu, Laçin (1950)

Okulun eğitim dili kürdçe ve rusça’dır. Çocuklar ilk önce kürdçe okuma ve yazmayı öğrenmekteydiler

 

 

 

 

 

 

Tarihi bir Kürd şehri olan Laçin, Kızıl Kurdistan'ın merkez şehriydi. Nüfusunun ezici çoğunluğu kürdlerden oluşmaktaydı.
ermenilerin soykırım uygulaması ve azerilerin sindirme ve asimilasyon politikaları sonucu oradaki kürd nüfusu zamanla eritildive geriye kalan da 1991'de
ırkçı Ermenistan devleti tarafından soykırıma uğratıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Germava Laçînê

“Kürdçe şarkılar Müküs’te yaşayan ermeniler arasında çok seviliyor. Ermeni halkı kürdçe şarkıları o kadar seviyor ki ermenice şarkıların yerini kürdçe şarkılar almış…”


I. A. Orbeli, 1911

 

 

 

''Kürd kültürü çok güçlü ve zengindir. Kürd folklorü ve sözlü anlatım komşu halkları etkilemiş ve yayılmıştır. Özellikle türkler birçok kürdçe eser ve şarkıyı kendi dillerine çevirmiştir.'' Doğubilimci M.Wagner

Örneğin asurlular ve ermeniler bugün bile dans ederlerken kürdçe şarkı söylüyorlar: "Wey lê lê - Wey lo lo", "dilo dilo". "Eman", "yeman".. Bu kelimelerin anlamı, morfemleri ve gramer yapısı eril-dişil sistemi içeren %100 tipik kürdçe'dir. Orientalist M. Wagner

“Kurdish culture is very strong and rich. Kurdish folklore and oral expression influenced and spread to neighboring peoples. Especially Turks translated many Kurdish works and songs into their own language.

For example, Assyrians and Armenians sing in Kurdish even today while dancing: "Wey lê lê - Wey lo lo", "dilo dilo". "Eman", "yeman".. The meaning of these words is 100% typical kurdish with morphemes and grammatical structure including masculine-feminine system of the Kurdish language.

 

 

 

 

 

 

 

 

This is remnants of a Kurdish city in Kurdistan of Transcaucasus: called Kelbajar. The Armenian state destroyed the city and killed 400 thousand of inhabitants (Kurds) in 1991.
BACKGRAOUND HISTORY: In July 16th,1923 a new Kurdish Soviet Republic was built, called Red Kurdistan (LACHIN) in the same geography. But Stalin didn't accept it and the republic couldn't survive and short later it was annexed by the Armenian Soviet Republic.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kelbajar

 

 

 

 

 

 

 

"Masis Dağı'nın diğer tarafında yaşayan Kürdler birleşerek Sahur (Arpaçay - Nahçıvan) vadisine taşındılar."

Tarihçi Zekeriya Sarkavağ (1627-1699)

Masis Dağı, Agirî (Ağrı) Dağı'nın latince ismidir.
Kürderin Nahçıvan - Azerbaycan'daki varlıkları daha eskidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Armenian State massacred and deported Kurds from Kurdistan Lachin, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdistana Sor Lachin.. Ew roja ku dewleta Ermenistanê kurda qir û nefî kir: 17-5-1991

Två år efter Sovjetunionens fall de 17 maj 1991 fördrevs de kaukasiska kurderna i Lachin bort från sina hem av armenier och azerbadjaner.

Från alla de lachinska kurdiska städer fördrevs den kurdiska befolkningen och tusentals människor mördades.. Det var en etnisk rensning, ett folkmord som armenierna gjorde sig skylldiga till.

Utan att tänka på att deras eget folk hade också råkat ut för ett sådant fasansfullt öde begick armenierna kallblodigt samma hemska brott.

Kurderna fördrevs från sina egna hem för att de saknar en egen stat som kan skydda dem och deras land Kurdistan mot invasion och folkmord. Det är viktigt i sammanhanget att påpeka att kurderna i Lachin är en ursprunglig etnisk befolkning som har alltid funnits i Lachin. De har inte kommit från någon annanstans dit. Kurdernas kända äldsta imperium gutierna bildades här 2700 f Kr, Huvudstaden heter Gandja och är nu annekterat av Azerbadjan.



Den Röda Kurdistan Republiken Lachin:


I kaukasiska Kurdistan ropades en oberoende kurdisk stat under namnet Röda Kurdistan 1923, men den störtades senare 1930 av Stalin. 

Efter Sovjetunionens fall 1991 försökte de kaukasiska kurderna att återskapa en egen stat under namnet Kurdistan Republiken Lachin då attackerades de av både Armenien och Azerbadjan. Kurdistan Republiken Lachins grundare och ledare Vakil Mustafaev lever idag i exil i Italien.

Kurder har inte kommit till detta området från någon annanstans om någon undrar över det. Historien berättar för oss att de första kurdiska imperierna bildades här i Kaukasus. Många kurdiska små och stora furstendömen och imperier har bildats genom årtusenden just i denna historiska kurdiska geografi.

Det äldsta kända kurdiska imperiet gutierna (2700 fKr) bildades i Kaukasien och huvudstaden var Gandja som numera är under azerbadjansk styre. 

Detta område är också en del av Kurdistan, en väsentlig del av Kurdistan.

Kurdistan är förresten som många kurder inte vet än, inte delades till fyra delar utan det delades tyvärr till fem delar! I denna del som också kallas för kaukasiska Kurdistan har kurderna alltid levt och bott där och fortfarande lever där.

Kurdistan delades för första gången mellan de persiska och ottomanska imperierna 1631 med det så kallade Kasri Shirin föredraget mellan ottomanerna och Iran. Den andra gången mellan Persien och Ryssland 1828 med det så kallade Turkmanchayir föredraget mellan Iran och Ryssland och den tredje gången med aktiv ledning av England och Frankrike mellan de nyskapade och konstgjorda nationerna Turkiet, Irak och Syrien 1923. Det vill säga kurdernas land har delats tre gånger och till fem delar! 

Kriget i Kaukasus som är mellan Armenien och Azerbadjan handlar just om att vem som ska göra anspråk över dessa kurdiska områden som egentligen heter Lachin.

Den 17 maj 1991 attackerade den armeniska armén Lachins alla städer och dödade tusentals civila kurder. Närmare 500 tusen kurder fördrevs från kaukasiska Kurdistan Lachin. 

I denna bild ser man en del av de fördrivna kurder som måste fly från den armeniska armén genom höga kaukasiska bergspassen för att kunna rädda sina liv. 

När turkarna hade massakrerat armenierna hade många kurder gömt undan armenierna från en säker död. Men nu jagas kurderna av själva armenierna.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu resim aslında Lüubnan'daki kürdlerle ilgilidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Mayıs, 1991

Ermenistan devleti, Kızıl Kürdistan’ı işgal etti. İşgal sonucunda BM raporlarına göre 15.000 kürd hayatını kaybetti.
Sürgün edilen kürdler, Azerbaycan’a yerleşti. Yıkımın en büyüğü kürd şehri Laçin’de meydana geldi...

Avrupa İnsan Hakları Mahlemesi - AİHM, 2015 yılında Ermenistan’ı mahkum etti..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mamosteyê emekdar, Cewoê Emer, rehma Xwedê lê be, emegê wî ser me hemû bineliyê Pampê pir- pir zaf e.
Salê Cewoê Emer serwêrê dibistana gundê Pampê bû, wan sala gelek xwenekar, helbesvan, mamoste, rojnemevan ji Pampê derketin

Kurdên Qefqazê

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Ereb tarixçi Mesudi: 'Azerilerin kökü kürdtür'.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


KÜRD ŞEHERLERİ
SAHTAKARLIQLA
TÜRK ŞEHERLERİ
KİMİ GÖSTERİLİYOR

SAHTAKARLIQ
Azerbaycan'da da Sovyetler'in çökmesinden sonra resmi tarix saxtakarlıq üzerinde qurulmaya çalışılmaqdadır tıpkı Türkiye'de olduğu kimi.
. Ermenistan'dan behs etmeye heç deymez. Onların resmi tarixinin doxsan faizi saxtadır.

 

 


Temur-Müskanlı Azerbaycan terefınden işgal edilen kürd beldesi Qubadlı rayonunda bir kürd kendidir. Burada tarix boyunca tek bir nefer türk yaşamayıb.
1886-cı ile aid bir statistika melumatında Teymur-Müskanlı kendinde yaşayan 311 nefer ehalinin hamısının kürd olduğu görülüyor.
Azeric? Wikipediya ve son illerin diger “elmi” kitablarında kendin bütün ehalisi kağız üzerinde türkleşdirilmişdir. Bele nümuneler yüzlercedir!!!
Aşağıdaki foto-faktlar Azerbaycan'da aparılan saxta tarix quruculuğunun miqyasını açıq bir şekilde ortaya qoymaqdadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HARAMZADELİK ve SAXTEKARLIK
Heramzadetî û sextekarî

Serjimariya sala 1926, Kalbajar:
Kurd - 99%
Tatar (Azerî) - 1%


____
NOT:
Bu tablo
JENOSİD'İN
ispatıdır.

Ev tablo nîşandeka Jenosîdê ye.

 

 

 

 

 

 

,

 

 

 

 

 

 

 

 

REWANÎ (Erîvan) KÜRD DEVLETLERİ
Şeddadiler ve Revadiler

Harita üzerinde Şeddadi ve Revadi Kürd Devletlerinin toprakları…

1000li yıllarda Dvin hükümdarı bir Kürd. Adı da Abu'l-Uswar

Abu’l Uswar, Şeddadi Kürd Devleti’nin başkenti olan Divin’i o dönem yönetmektedir. Eyyubîlerin doğum yeri Divin’dir.

 

 

 

 

 

 

 

Şamîl Esgerov (1928-2005) desrê dide salmezinên welatê kurdan Laçînê

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdistana Sor (bi rûsî: Krasniy Kurdistan; bi azerî:
Qizil Kürdistan) otonomiya kurdên YKSS'ê ku di nava
salên 1923 ta 1929'an berdewam kiribû.
Kurdistana Sor projeyeka Lenîn bû ku Lenîn berî
mirina xwe ew pêk anî.



Ji bo kurdên di nava
Azerbeycan û Ermenistanê de dijîn, herêmeke
serbixwe ava kir. Lenîn alîkariya neteweyên kêmnifûs
dikir ku di bin şovenîzma neteweyên zêdenifûs de
neyên bişaftin û li wan pêkutî neyê kirin. Ew cihên
ku kurd lê dijiyan, ji xwe cih û warê kurdan bû, ku
ne bi koçberî hatibûn wir. Bajarên Laçîn, Qûbadlî,
Kelbajar û hwd parçeyeke ji axa Kurdistanê bûn.
Hin agahiyên derbarê Kurdistana Sor Biguherîne.



Paytext: Laçîn Zimanê fermî: kurdî (zaraveyê kurmancî)
Kurdistana Sor (ango bi tîpên kîrîlî: ) ji aliyê Josef Stalin ve li ser
daxwaza Tirkiye û Îranê hat hilweşandin û kurdên
herêmê yên ku dewleta xwe diparastin hatn kuştin an
dûrxistin.


Di sala 1992'î de bi pêşengiya Wekîl
Mustafayev
dest bi ji nû ve avakirina otonomiyê,
xebatên girîng kirin. Mixabin di nava kurdên
YKSS'ê de hevgirtinek baş ava nebû.
Dewleta Ermenistanê piştî hilweşîna YKSS'ê
polîtîkaya xwe ya kurd guhert û hebûna kurdan
li Ermenistanê înkar kir. Kurdên li Ermenistanê
piranî êzdî ne û Ermenistan dibêje "Êzdî hene li
welatê me lê ew ne kurd in. Êzdî bi eslê xwe ereb in û
kurd jî dijminê me û êzîdiyan in, wan em
qir kirine". Hin şêx û mezinên
kurdan (êzdî û misilman) jî bi viya dixapin û ji doza
Kurdistana Sor vedigerin. Kurdên Azerbaycanê jî
piranî misilman in û wan jî bi heman siyasetê
Azerbeycan dixwaze bixapîne.


Doza ku Mustafayev û ronakbîrên kurdan
destpêkiribû, di serî de ji nebûna yekitiyê û paşê
jî bi pêkutiyên Rûsya, Tirkiye, Îran, Azerbaycan û
Ermenistan'ê têkdiçe. Mustafayev ji destê
artêşa Azerbaycanê û peyayên kujer ên Tirkiyeyê
difilite û wekî penaber xwe digihîne Îtalya'yê.
Niha kurdên Sovyetistan'ê (YKSS) di bin zilma gelên
serdest de ne. Li Azerbaycan'ê nasnameya kurd êdî
tê înkarkirin û dixwazin kurd ji Azerbaycanê
derkevin. Dîsa Ermenistan jî heman polîtîkayê
dimeşîne. Kurdên Kurdistana Sor koçberê nava
Rûsya û welatên rojava yên Ewrûpa'yê dibin û di
rewşeke kambax de dijîn.

 

 

Tarihin derinliklerinden beri Kafkasya’da yoğun bir kürd nüfusu yaşamaktaydı. Sovyetler Birliği 1937 yılında kürdleri kitlesel olarak Orta Asya’ya sürdü.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kürdlerin kadim şehri Zengezur... 1970s

Zengezur Şeddadi (951-1200) Kürd Devleti'nin kontrolü altında bulunuyordu.
Kürdler 90'larda patlak veren Ermenistan-Azerbaycan savaşı sırasında ermeniler tarafından bölgeden sürüldüler.

Azerbaycan - Ermenistan ve İran arasında paylaşılan Zengezur Koridoru kürderin kadim coğrafyasıdır.

Zengezur, Şeddadi (951-1200) Kürd Devleti'ne ait bir şehirdir.

Aliyev ailesi Kızıl Kurdistan'dan (Zengezur) ermenilerin baskıları sonucu Nahçıvan'a göç etmiş Kürd t bir ailedir.

Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev´in büyük kardeşi Hasan Aliyev, Sovyetler Birliği'nde doktora yapmayı başaran ilk kürd oldu. Sovyetler Birliğinde kürdlere karşı ta Stalin zamanında kalma bir ırkçı muamele yapılıyordu. Yüzbinlerce kürd sügünlere gönderildi. Akademi de ''Kürd Hasan'' diye bilinirdi.

Zengezur Bölgesi: Karalar (Kubadlı), Karacalı (şimdiki Karaçanlı, Laçin), Sisian, Kürdhacı (Laçin), Kürd-Ali (şimdiki Ermenistan), Kürdkala. Kürdlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerdi. Ayrıca Zengezur Dağlık bölgesinin nüfus yoğunluğu kürtlerden oluşmaktaydı.

Zengezur Bölgesinde ün yapmış Kürdler:

Taşnaklara karşı vermiş olduğu mücadele ve 'Kızıl Tabur' komutanı olarak bilinen Abbaskulu Bey Şadlinski Kürd'tür. Ailesinin soyu Şeddadilere kadar uzanır.

Azeriler tarafından 'Milli kahraman' olarak görülen Kaçak Nebi, Zengezur’un kadim Kürd köylerinden aşağı Mollakent’te (Kubatlı) da doğmuştur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Laçîn, Kurdistana Bor/Sor 1984

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Kelbajar ve Mirov Dağı katliamları ve kürt tehciriyle eşzamanlı olarak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in temsilcisi olarak
Ermenistan'a giden Türkeş'in Erivan'da çekilmiş bir fotografı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdê Aranê, Qefqazê, 1700

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zengezor gibi kürd şehirleri ermeni ve azerilerce işgal ve istila edilip 10 binlerce kürd katledilmiş 100 binlerce kürd çocuklarının canını zor kurtarmak için kaçmak zorunda kalmışlardır.

Ermeniler kürdleri katlettiğinde azeriler, azeriler kürdleri katlettiklerinde ermeniler, katliam var diyerek kürdün kani uzerinden ajitasyon yapmaktadirlar. Ve şu an Kürd Ülkesi Kurdistana Sor Ermenistan ve Azarbaycan tarafindan ikiye bölünmüştür.

Kürd aydınları yanıbaşında hemde yaşadığı çagdaki acıları görmezden gelip 100 yıl öncesine gidip misyoner edasıyla makaleler yazmaktadırlar

Gava Ermenîstan, li sala 1991ê serxwebûna xwe bi dest xist, karê wî yê yekemîn,wêrankirina van bajarên kurdan;
Laçîn,
Kelbecer,
Zengîlan,
Elegêz,
Kubatlî,
Cebraîl,
Zengezor
bû.

150 hezar kurd qetil kir û bi sedhezaran kurdan kir penaber û navê bajarên kurdan guherand, navên bi ermenîkî/ li bajarên kurdan kir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dr Mehrdad Izady, Kürtler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kürdlerin Ermenistan tarafından Kendi öz toprakları olan
Kürdistan'a Sor'dan çıkarılmasının resimleri
Bunun tek sebebi: Kürd liderlerinin çoğunun ihanetçi işbirlikçiler olmasındandır

Ermenilerin ve azerilerin bugün paylaşılmasında anlaşmazlığa düşerek üzerinde savaştıkları KARABAĞ KIZIL (Laçin) KÜRDİSTAN topraklarıdır.

Birinci Kızıl Kürdistan Cumhuriyeti 1923-1929 tarihleri arasında ta ki diktatör Stalin'in emriyle yıkılana kadar 6 yıl yaşadı.

İkinci Kızıl Kürdistan Cumhuriyeti de 1990-1991 yılında Sovyetlerin yıkılmasının hemen ardında ilan edildi ama ancak 1 yıl kadar yaşayabildi.

Hem ermenilerin ve hemde azerilerin KARABAĞ kürd topraklarında kürdlerin başına neler getirdiklerini gösteren bu aşağıdaki linkte bulunan belgelere bakın

Her iki ırkçı katil devlet beş büyük kürd şehrini yüzlerce köyleriyle beraber yerle bir ederek tam 400 bin kürdü katledip yerinden yurdundan göçerttiler.

Bu çok büyük bir soykırım idi ama dünya hala sessiz ve Karabağ üğzerinde bugün Ermenistan ve Azerbaycan kıyasıya savaşmaktadırlar.

Tıpkı 1980 yılında İran ve Irak'ın kürd toprakları üzerinde kürd petrol yatakları için savaştıkları gibi..

Tek kelimeyle kürdlerin vatanı SAHİPSİZ bugün.

 

 

Armenian State massacred and deported Kurds from Lachin, Kurdistan 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

El estado armenio masacraron sistemáticamente a los kurdos. ¡Armenia debe reconocer el genocidio de los kurdos! ¡Muerte a la estado Armenia Sangrienta, muerte al fascismo y barbarie del estado armenio!

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Lacin, Kurdistan, 1991

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Koma mamosteyên.pedagojiyê.ya.kurd.a Şûşa... Azerbaycan.salên.1932-36

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YİTİRDİĞİMİZ VATAN CİĞER PARELERİMİZ
Kürdistan'ın Tarihi Vatan Parçaları:
Hazar denizi'nin güneyi'nden ta Konya'ya
Gürcistan-Kafkasya'dan ta Basra körfezine kadar kürd vatanı KÜRDİSTAN'dır

KÜRDLERDE ERMENİ DÜŞMANLIĞI HİÇ OLMAMIŞTIR
AMA ERMENİLER KÜRD DÜŞMANLIĞI YAPMIŞTIR
VE HALA DA KÜRD DÜŞMANLIĞI YAPMAKLA MEŞGULDÜRLER

Örneğin, Zeytûn'da (Akçadağ, 1850) ve Bitlis'te (1918) kürd güçlerini yenemeyen osmanlı ordusuna
yardım ederek kürd direnişlerinin kırılmasını sağlamışlardır.
Bu dönemlerdeki katliamlarda büyük kürd katliamları yapmışlardır.
En son Laçin'de 500 bin sivil kürdü kırıp sürgün etmişlerdir.
Bunlara paralell olarak Ermenistan devleti, 'zazalar kürd değil', 'Êzidiler kürd değil' şeklinde
gizli devlet faaliyetleri kampanyaları başlatarak, kürd dil, edebiyatını talan etme çalışmalarıyla
birlikte kürdleri arasında nifak tohumları ekme faaliyetleri sürdürmektedirler.

 

Kürd-Ermeni ilişkilerine baktığımız zaman binlerce yıldan beri birlikte/yanyana yaşıyorlar. Araplar ve Türkler sonradan geldiler. Kürdlerin Arap ve Türklere karşı sayısız STRANLARI ve ATASÖZLERİ var.. Ermenilere karşı stran bulmak çok zor!! Haci Musa Bey Ermeni kızı Gulizar‘ı kaçırdığı zaman, Kürd dengbejleri Gule‘den yana tavır alırlar:

Vayê vayê vayê vayê/
Berf dibarê tevili bayê
Hacı Musa min ne kuje, ez guneh me
Tu Kurmancî, ez Fileme
Ez aşiqê dînê xwe me
Ti serê min kurkî bi guzana
Goştê min bidî ber kelpetana
Ez serê xwe nadeynim ser balgiha mêrê misilmana!!!!

Kürdler, sözlü edebiyat alanında dünyanın en ender zengin halklarınndan biri olmasına rağmen.... Ermeni, Keldani karşıtlığı yok!!

Aso Zagrosi

 

 

 

 

 

 

 

Hudaferin Köprüleri

Şeddadi Kürt Devleti Sultanlarından Fadl bin Muhammed (Kürd Fadl) tarafından 1027 yılında inşa edildi.

Cebrayıl Rayonu ile Ecemistan'ın (İran) Hüdaaferin Şehristanını birbirine bağlayan iki köprüdür.

Bu coğrafya kürdlerin kadim topraklarıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


High quality tea: Kurdish tea

In the book Plants in Nagorno Karabakh / by the author A. Petrov / and published in 1940, the author writes about the high quality of - Kurdish Tea - in Kurdish villages in Nagorno Karabakh Kurdistan in the Caucasus.

 

 

Te med hög kvalité: kurdiskt te

I boken Växter i Nagorno Karabach / av författaren A. Petrov / och publicerad 1940 skriver författaren om den höga kvaliteten av - kurdisk te - i kurdiska byar i Nagorno Karabach Kurdistan i Kaukasus.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ortaçağ’da bir Kürt medeniyeti: Şeddadiler

 

Uzun yıllar Şeddadilerin hakimiyeti altında olan Azerbaycan'ın şimdi igal ettiği büyük kent Gence

Safevi Devleti'nin en güçlü hükümdarı olan Şah Abbas (1571-1629) türkmen aşiret liderlerinin desteğiyle darbeyle Safevi Devletine hükümdar olmuştur. Kürdlere dönük acımasız tutumuyla bilinen Şah Abbas günümüz Azerbaycan'da binlerce Kürd'ün katledilme emrini vermiştir. Jekirlu Kürd aşiretine mensup binlerce insanı Gence'de katletmiştir. Kendisine destek veren türkmen aşiret liderlerini ise tek tek öldürtmüştür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kubatlı’ya (Kızıl Kürdistan) bağlı Zilan kasabası adından anlaşılacağı üzere ismini Kürd Zilan aşiretinden almaktadır.
Zilan aşiretine mensup Kürd erkek ve kadınlar yanaklarına yılan dövmesi yaptırıyorlardı.
Ermenistan işgali (90’lar) sırasında Zilan Kürdleri Bakü ve çevresine göçtüler.
II. Dünya savaşında 600 Kürd erkeği Sovyet saflarında savaşarak hayatını kaybetti.
Günümüzde Zilanlı, Selali ve Kürd Mahruz köylerinde Kürder yaşamıyor!!!!!
Kaynak: Azerbaycan Yer Adları Ansiklopedik Sözlüğü

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Erivan'da bir Camii 1890

1850'lere kadar Erivan'da 50.000 civarında Kürt nüfusu yaşamaktaydı.
Kürtler ağırlıklı olarak Pazuki ve Çemişgezek aşiretlerinden oluşmaktaydı.
1603 Osmanlı-Safevi savaşında bu aşiretler Safevi saflarında savaşmış ve Osmanlı savaşı kaybetmiştir.

Kafkasya Kürdistan'ı kürdlerin anavatanının en eski bir parçasıdır.
Kürdlerin tarihi burada dört bin yıla kadar dayanmakltadır. Doğal olraka ezdi kürdler hep orada
meskun idiler ve aynı şiekilde müslüman kürdler de mevcuttur. Örneğin Kızıl Kürdistan Laçin Cumhuriyeti'ni
1990 yılında ilan eden Vakil Mustafyev bu müslüman kürd ailelerinden idi.

Kürd Mızfegtleri (cami) çok şirin bir mimari yapı oluşturuyor. İşgalci türk camileri dünyanın en ilk
kilise katedrali olan Hagiya Sofi'anın bir kopyasıdır. Minareleri ise çok nahoş sivri bir manzara
oluşturmaktadır. Bundan başka da hep ölüm, katletme, gaspetme, yağmalama, işkence, zulum ve haksızlığı çağrıştırdığından
setyredilmesi adamın içini karartıyor.

 

Kürd Karabağ'da Azerbaycan tarafından ahıra çevrilmiş bir ibadethane

 

 

 

 

 

 

 

Armenian Church in Diyarbakir, Kurdistan and a Kurdish Mosque in Red Kurdistan (Karabakh). When the municipality of Diyarbakir was in the hands of the Kurds, all the remains of the Armenians were restored and renovated. When Azerbaijan occupied Kurdish Karabakh behaved so barbarically and uncivilized against international law. The difference between Kurds and barbarians.
That is why the Kurds are civilized and honored people".

Armeniska kyrkan i Diyarbakir, Kurdistan och en kurdisk moské i Röda Kurdistan (Karabakh). När Diyarbakir kommun var i kurdernas händer restaurerades och renoverades alla rester av armeniernas kyrkor. När Azerbajdzjan ockuperade kurdiska Karabach betedde sig så här barbariskt och ociviliserat mot internationell lag.
Skillnaden mellan kurder och barbarer. Det är därför kurderna är civiliserade och hedrade människor

Diyarbakır, Kürdistan'da ermeni Kilisesi ve Kızıl Kürdistan'da (Karabağ) bir kürd camisi. Diyarbakır belediyesi Kürtlerin elindeyken, ermeni kiliselerinin tüm kalıntıları restore edilmiş ve yenilenmiştir. Azerbaycan, Kürd Karabağ'ı işgal ettiğinde, uluslararası hukuka karşı çok barbarca ve medeniyetsiz davrandı.
Kürdler ve barbarlar arasındaki fark. Kürtler medeni ve onurlu insanlardır. Kürdlük şereftir.

Dêra ermenan li Diyarbekrê û mizgefta kurdên misilman li Kurdistana Sor (Qerebax). Ji ber wê ye dibêjin "Kurdbûn şeref e".
Şaredariya Amedê dema di destên kurdan de bû, hemî dêr û bermahiyên ermeniyan hatin restorekirin, nûjenkirin.

 

 

 

 

 

 

Haydar & Hasan Aliyev

Aliyev ailesi Kızıl Kurdistan'dan (Zengezur) Ermenilerin baskıları sonucu Nahçıvan'a göç etmiş Kürt bir ailedir.
"Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'in büyük kardeşi Hasan Aliyev, Sovyetler Birliği'nde doktoraya kabul edilen ilk Kürt oldu."
Sovyetler Birliği Azerbaycan Komünist Gazetesi, Gazete Vremya (Gazete Zaman), 22. 10. 1998, sayı 99.

 

 

 

 

 

 

 

Kafkas kürtlerinin anavatanları ellerinden alınıp ermeni ve azerbaycanlılara verildi.
Kendi topraklarından acımasızca Orta Asya'ya ve hatta Sibirya'ya sürüldüler

Kurdolog Akop Kazaryan (Lazo) Kürd Dili ve Alfabesi üzerine 1925 yılında bir çalışma yayımladı.

Tiflis'te yayın yapan Zarya Vostoka Gazetesi alaycı bir başlıkla Akop'un çalışmasını duyurdu ''Bu alfabeyi yalnızca bir kişi biliyor. Oda onu yaratan.''

Kürdolog Akop Kazaryan ders kitabı ve alfabe çalışmalarından sonra kürdçe ders verecek okulların açılması için arkadaşlarıyla birlikte çalışmalar yürüttü.

Kafkas kürtlerinin anadilde eğitim almaları gerektiğini savundu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurdên ji eşîra BRÛKÎ

 

 

 

 

 

 

 

 

Time and place of photo: 1860 - Caucasus Kurdistan
A Kurdish fighter with the rank of lieutenant
Photo is from the archive of Scottish artist and photographer William Carrick 1827-1878

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



KIZIL KÜRDİSTAN Ezîzê Ziyo Bedirxan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Stalin ve kürd sürgünleri.....

Stalin'in yayınladığı N6219 sayılı Sovyet kanun kararına göre 1.830 kürd aile Gürcistan'dan Orta Asya'ya sürüldü. Tabi bu resmi rakam en az yirmi kat daha büyüktü.
Bu resimdeki kürdler, Horja'nın kasaba ve şehirlerinden yerinden zorla sürülen kürd ailelerdir. Bilindiği gibi kürd nüfusu zlenilebilir en ilk başlangıçtan beri bütün Kafkasya'da var.

Stalin'in bu sürgünlerine ilişkin bazı istatistikler:

Ahîska 389 aile
Ahîlkelek 155 aile
Aspîndza 488 aile
Batum 472 aile
Kobuleti 198 aile
Keda 12 aile
Hulu 35 aile
Acara 75 aile
Nînotsmînda 6 aile
İşte alın size 'sosyalist' Stalin!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DÛRÎ DEPORTATION SÜRGÜN NEFÎ
Kafkas kürtlerinin anavatanları ellerinden alınıp ermeni ve azerbaycanlılara verildi.
Kendi topraklarından acımasızca Orta Asya'ya ve hatta Sibirya'ya sürüldüler

''Stalin'in emriyle binlerce Kürd Azerbaycan tren istasyonuna getirildi. Sadece valizimi alabildik. Trenlere doldurulduk ve açlıktan insanlar kırılıyordu. Kazakistan'a vardığımızda alışkın olmadığımız iklim şartlarından ötürü yüzlerce kürd hayatını kaybetti.''

Anvar Nadirov

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Pirtûkên yekem weşanxaneya kurd a Kurdên Arran'ê (Paş/Trans Qefqazê) Weşanxaneya Zengezûr

 

 

 

 

 

 

 

 

Kızıl Kürdistan hakkında yeni bir belge: Pçelina’nın izlenimleri

 

HABER MERKEZİ - Akademisyen Dr. İsmet Konak, Y.G. Pçelina’nın 1924’te Kızıl Kürdistan’a düzenlediği bir seyahate dair belgelere ulaşarak analiz etti. 
 
Kızıl Kürdistan üzerine 1923 ile 1930 yılları arasında birkaç bilimsel seyahat düzenlendi. Bu seyahatlerden biri 1924 yılının yaz mevsiminde gerçekleşti. Sovyet Arkeolog Yevgeniya Georgiyevna Pçelina, Kızıl Kürdistan’ı yakından gözlemledi ve izlenimlerini 1932 yılında Sovetskaya Etnografiya isimli dergide, “Azerbaycan’daki Kürdistan Uyezdi Üzerine” başlığıyla yayımladı. Tarihçi akademisyen Dr. İsmet Konak, seyahatin içeriğine ulaştı ve bazı önemli hususları analiz etti: 
 
KIZIL KÜRDİSTAN ARAŞTIRILMAYI BEKLİYOR
 
Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti’nin batısında 1923 yılında sayıları nerdeyse 30 bini bulan Kürtler için özerk bir uyezd inşa edilmişti. Kürdistan Uyezdi veya diğer adıyla Kızıl Kürdistan, Sovyet Kürtleri için kısa süre de olsa fırtınada bir sığınaktı. Adem-i Merkeziyetçiliğin önemli sembollerinden biriydi. Bu otonom yapı maalesef 1930 yılında birtakım “entrikalar” sonucu ilga edildi. Kürt halkının yuvası, bazı güçlerce “saman çöpüyle” dolduruldu. Kızıl Kürdistan süreci deyim yerindeyse karın altında bereketli bir toprak misali araştırılmayı bekliyor. 
 
PÇELİNA’NIN ÖNEMLİ SEYAHATİ 
 
Bu dönemle ilgili en önemli vesikalardan biri şüphesiz Sovyet Arkeolog E.G. Pçelina’nın seyahatidir. Söz konusu bilimsel seyahat, 1924 yılı yaz mevsiminde Güney Kafkasya Derneği tarafından düzenlendi. Gezi Dağlık Karabağ, Zangezur ve Kızıl Kürdistan’ı ihtiva etmekteydi. Kürdistan’a giden grubun içinde Y.G. Pçelina, G.F. Çursin, Lazo (Akop Kazaryan), T.N. Atabekyan, N.G. Stepanyan ve Kürdistan Yürütme Komitesi’nden Museyib İlyasov yer alıyordu. Gruba daha sonra Minkend köyünden Kürt öğretmen Samed Şahsuvarov da eşlik etti. Seyahatte yer alan Etnograf G.F. Çursin, Kızıl Kürdistan üzerine edindiği izlenimleri 1925 yılında Kafkasya Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü’nün “Izvestiya” adlı dergisinde “Azerbaycan Kürtleri: Etnografik Notlar (Azerbaydzhanskiye Kurdy: Etnograficheskiye Zametki)” başlıklı bir makalede kaleme aldı. Bu makale az da olsa Türkiye ve Kürdistan kamuoyunda biliniyor. Ancak Pçelina’nın izlenimleri, ilk defa okuyucuyla buluşuyor. Tabii bu izlenimlerde dikkat çeken bazı kısımları ele alıyoruz.  
 
KIZIL KÜRDİSTAN’DA 35-40 BİN KÜRT
 
Arkeolog Pçelina, makalesinin girişinde Kızıl Kürdistan’ın demografik yapısıyla ilgili bazı bilgiler veriyor. Uyezdde 35-40 bin dolayında Kürt, 9 bin civarında ise Azerbaycanlı'nın n meskûn olduğunu yazıyor. Pçelina, 1918-1919 yıllarına kadar bu sahada Ermenilerin de yaşadığını ama bahsi geçen süreçte meydana gelen kargaşadan dolayı hepsinin Zangezur’a yerleşmek zorunda kaldığını aktarıyor. 
 
KURMANCÎ KONUŞMA AZALIYOR
 
Kürdistan Uyezdi’ndeki Kürtlerin Kurmancî konuştuğunu not eden Pçelina, makaleyi yazdığı 1932 yılı ile geziyi düzenlediği 1924 yılını mukayese ediyor. Buna göre Kürtlerin çevredeki Türkî unsurlarla kurduğu “ticaretten” dolayı eskiye oranla daha fazla Azerbaycan Türkçesi konuştuğunu ve Kurmancî’nin konuşulduğu köy sayısının çok az olduğunu belirtiyor. Normalde 1924 yılında Kızıl Kürdistan’daki Kürtlerin yarısı Kurmancî konuşuyordu. Bu noktada Azerbaycan yönetiminin de “Türkîleşme” eğilimine kasıtlı olarak kayıtsız kaldığı kanısındayız. 
 
DİYARBEKİRLİ’ İLYASOV AİLESİ
 
Pçelina’nın notlarında dikkat çeken bir başka husus, Kızıl Kürdistan’daki Kürtlerin kökeni. Bu bölgeye ne zaman ve nereden göç ettikleri ile ilgili şöyle bir bilgi veriyor: “Kürtlerin Kürdistan Uyezdi’ndeki varlığı XV. ve XVI. yüzyıllara kadar gidiyor. Bu konuda öncelikle halk arasında bazı rivayetler var. Mesela Ogundar köyünden İlyasov ailesinin soyu Diyarbekir’e dayanıyor. Yine Şalva/Ardaşer köyünde Ermenilerin yerinden edildiği ve İran Horasan’dan gelen Kürtlerin bu köyü ele geçirdiği yönünde bazı anlatımlar var…” 
 
HORASAN’DAN HACI HUSAN
 
Gezide adı zikredilen Museyib İlyasov’un Ogundar köyünden olduğu ve dolayısıyla aslen Amedli olduğu unutulmamalı. İlyasov’un bilhassa Kızıl Kürdistan’ın eğitim politikasında aktif rol aldığı ve Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti Eğitim Halk Komiserliği’ne bağlı müfettişlik yaptığı biliniyor. Bunun yanı sıra Pçelina, Horasan’dan gelen Kürtlerle ilgili makalenin dipnotunda detaylı bir malumat veriyor. Buna göre Hacı Husan (Hasan da olabilir) isimli bir Kürt, Şah İsmail döneminde 10 ailelik bir kafileyle Zangezur tarafına geliyor. Bu sırada Şalva, Vagazin, Peçaniz, Kurt-Kadji (Kürthaçı) gibi köyler Zur Keşiş ve Şirin Beg isimli Ermenilerin kontrolündedir. Pçelina’nın anlatımına bakılırsa, Hacı Husan tayfası ve Ermeniler arasında çatışma çıkıyor. Zur Keşiş öldürülüyor, Şirin Beg ise kaçıyor. Köyler çatışmada büyük bir hasar görüyor. Neticede Hacı Husan, 10 ailelik kafilesiyle Şalva ve Vagazin köylerine yerleşiyor. 
 
KÜRTLERDE ‘OCAK KÜLTÜ’
 
Pçelina’nın gezisinde özellikle “mağara evler” dikkat çekiyor. Mesela Minkend köyünde bulunan bir mağara evin fotoğrafı çekilmiş. Abdalyar, Karikaasi, Sendlyar, Kizılyav (Kızıllar), Daşlyu, Molla Ahmellyu, Bozlu, Pircahan gibi köylerde hem yapay hem de doğal mağara evlerin olduğu görülüyor. Bu evlerin içinde “ocaklar” yer alıyor. Pçelina, Kürtlerde ocakların aynı zamanda bir “kutsallık” ihtiva ettiğini belirtiyor. Mesela biri doğduğunda ocağın etrafında gezdirilir. Yine ocak önünde yeni doğan çocuğun göbek bağı kesilir. Yeni bir evlilik olduğunda gelin kendi babasının evinde ve sonra damadın evinde bir ocağın etrafında gezdirilir. Ayrıca bir koyun kuzuladığında Kürt’ün ocağında uzun süre sönmeyecek bir ateş yakılır. Ölen bir kişi anıldığında ocağa odun atılır. Pçelina’nın yazdığına göre, Kürtlerde saygın kişilere “ocağın oğlu/kızı”, avare kişilere ise “ocaksız” tabiri kullanılıyor.


Kaynak: MA

 

 

 

 

 

 

 

DERHEQA TELGRAFEKE TARÎXÎ DA

 



V. Î. Lenîn

 


Elîxanê Memê


Di van axîrîyan da dî derheqa telegrameke V.Î.Lênîn da gelekî xeber didin. Gelek caran ewê (telegramê) di nava miqalan da tînin ziman. Lema jî, bi texmîna min, lazim e ku tarîxa wê telegramê bînime ber çavan.


...Sala 1921 da li Azerbeycanê banka rêspublîkayî (gelêrî) ya dewletê vedibe. Bona wê yekê sedirê Sovyet a komîsarên Azerbeycanê yê cimaetîyê (cîvakî) N.Narîmanov di 14 e Çirîya Paşin sala 1921 'î da telegramê jî V.Î.Lênîn ra dîşîne û dî derheqa vekirina banka dewletê da agahdarî dide. Narîmanov dinîse, ku ew şaynetî hatîye darbazkirin: Dewsa şaynetîya sade bî hesabê wan çil (40) mîlyon manat pêşkêşî birçîyên Povoljîyê û Kurdtstanê kirine", ku ev dîyarbûna tifaqdarîya (hevgirtîna) proleteryayê ye, îzbatîyeke yekitîya proleteryaya Kavkazê û Ûristana teze ye. V.Î.Lênîn eva yeka li ser telegrama N.Narîmanov nivîsîye: "Caba (bersîva) kurt hazir kin". Hema bi vî cûreyî jî, telegramê dî arşîva înstîtuta Marksîzm- Lenînîzmê ya partîyê ya merkezî da li rex KM- PKTC da tê xweykirinê. Bi destê mirovekî neeyan teksta telegramê tê hazirkirinê. Lenîn qol dike û dî navbera 17 û 21 'ê Çirîya Paşîn a sala 1921’î da dîşînin. Teksta telegramê wehaye:


"Telegram, Bakû, Jî Sedrê Sovyet a Komîsarên Azerbeycanê yê Cimaetîyê Narîmanov ra.
Ez dixwazim, ku banka dewletî ya Azerbeycanê ya teze vebûyî du destê pale û gundîyên rêspûblîka Sovyetî ya biratîyê da bibe hîmê polîtîka ekonomîkî yê teze yê qewî. Ev yek, wekî pêşkêşkirîna çil mîlyon jî bo birçîyên Povoljîyê û Kurdistanê, şehadetîya hazirbûnê yê herî baş e di bin ala Înternasyonal a sor da ku pêş da herin.
Sedrê Sovyet a Komîsarên RÛSSF Cimaetîyê, Lenîn"


Ev telegram cara yekem dî sala 1950 da dî neşirkirina efrandinên V.Î.Lenîn ê 4'an da (Cild 33, rûp: 100) bêyî agahdarîyên ber ra hatîye neşirkirinê. Jî wê şunda ev dokumenta tarîxî dî neşirkirina efrandinên V.Î.Lênîn ên mayîn da neşir bûye (Di derheqa telegramê da bî aşkerakirin û nasîyên teze va). Jî wî alî va neşira sala 1965'an berbi çav e. Ew telegram di cilda 54'an da, di rûpelên 21-22'an da hatîye neşîrkirinê bi agahdarîyên anegor va, ku şehadetîyê didin, wekî telegram bi çi manê hatîye şandin. Ev telegrama han di wan neşîrên efranodmên V.I.Lênîn da heye, ku dI salên cihê cihê da bi zimanê Ermenî ronkayî dîtine.


Di telegramê da navê du ciyan, Povoljîyê û Kurdistanê hatîye kifş kirinê. Eger di derheqa Povoljîyê û xelaya wê derê da be, di wan salan da şagirtên mekteban jî zanin, lê di derheqa Kurdistanê da vê yekê nikarî bêjî. Wextekê ji bona navhildana wê cîhî, meriv bi polîtîkî dihatine gunehkarkirinê. A.Bûkşpan di kitêba xwe ya "Kurdên Azerbeycanê" da, ku dî sala 1932 da li Bakûyê ji alî para rojhilat a înstîtuta Bakûyê ya Ulm-îzgerîyê ya dewletê da bi zimanê Ûrisî neşîr bûye, dinivîse ku peyva navê "Kurdistan" cara pêşîn di sala 1923'an da hatîye xebitandinê. Lê çawa ku me dît, peyva "Kurdistan" zû va hatîye xebitandinê, him di Sovyeta Komîsarên Azerbeycanê ya Civakî da, him jî di Sovyeta Komîsarên RÛSSF a Civakî da bûye objekta (babeta) polîtîkyê. Lî vê derê di derheqa bext û qedera Kurdistanê da fikirîne, çunkî him di salên şerê hemdinyayê yê pêşîn da him di wextê rêspûblîka Azerbeycanê da, him jî di wextê tesdîqbûna dîwana Sovyetîyê da li Azerbeycanê Kurdistan bûbû cîhê hevketinên polîtîkîyê û şerê navbera mîletan, çavê zevtkarên (dagîrker) welatên dereke h ser wê bû. Lî alîyê din jî, beg û xanên cî ji cîmaet talan kmbun. Mîlyonên pêşkêşkirî, ji bo Kurdistanê bûne delîl ku ji nava çencîkê xelayê derê.

(TRANSKRÎPTEKAR JÎ KÎRÎLÎ: SALÎH)
KOVARA ROJA NÛ 28 / 1990

 

SERINC, TÊBÎNÎ, JÊRENOT: KURDISTAN A PAŞ-ÇIYAYÊ QAF (Trans-Kafkas)

Gava mirov dibêje 'Kurdistan a Paş-Çiyayê Qaf (Kurdistan a Qafqaz'ê) hingê hin siyasetçiyên nezan ên kurdan hêrişî vê gotina mirov dikin û dibêjin 'tişteke wisa nîn e' !

Rastî ev e ku EW DER KURDISTAN E. Ev rastî ji hêla zanistvan û siyasetvanan wisa hatiye bi lêvkirin, ew ji bo wê derê digotin Kurdistan. Yek ji van siyasetvanan Vladînmîr îlîç Lenîn e. Vê nivîsa li jor bixwînin hingê hûn ê têbigehin çawa û çima:

 

 

 

 

Hudaferin Köprüleri

Şeddadi Kürd Devleti Sultanlarından Fadl bin Muhammed (Kürd Fadl) tarafından 1027 yılında inşa edildi.
Cebrayil Rayonu ile Ecemistan'ın Hüdaaferin Şehristanını birbirine bağlayan iki köprüdür. Bu coğrafya kürdtlerin kadim topraklarıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kürd süvariler, Kızıl Kurdistan 1915

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hayvancılıkla uğraşan Kürtler, Kızıl Kürdistan, 1939, Laçin bölgesi

Fotoğrafta bir kişi çoban köpeğini severken diğer iki kişi gramofona plak yerleştiriyor.

Kim bilir ne dinliyorlar

 

 

¨

 

 

 

 

 

 

 

Sê suwariyên kurd ên Arranê 1900s

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ermeni devleti gibi Kafkasya Kürdistanı'nın önemli bir bölümünü işgal eden
Azerbaycan'da Kürd Edebiyatı ve Basını

 

1923-1929 yılları arasında Kızıl Kürdistan, Azerbaycan ile bugünkü Ermenistan arasında kalan Kafkas Kürdistanı topraklarında Sosyalist Sovyet sınırları içinde varlığını sürdürdü. Kürdistan'ın bu bölgesinde ilk 6-7 yıl arasında kültür, sanat ve edebiyat eserlerinin temelleri atılmıştır. Bu faaliyetlerin 1937-1938 yılına kadar devam ettiği söylenmelidir. O yıllarda Şuşa şehrinde Teknikum yani Meslek Yüksek Okulu'nda Kürtçe Öğretmen Okulu açılmıştır. Bundan bir yıl önce de Ermenistan'ın Erivan şehrinde aynı amaçla bir teknik okul açıldı. Teknik okulun yanı sıra Laçin'de 'Halk Tiyatrosu' adında bir Kürt tiyatrosu inşa edildi. Bu tiyatro birçok yerde yerel halka Kürt sanatını sundu.

AZERBAYCAN KÜRT GAZETECİLİK

Azerbaycan'da Kürt gazeteciliğinin tarihi 1931'de başlar. 1931'de Şurevi Kürdistan'ın ilk gazetesi yayınlanmaya başladı. Bunun ardından 1992 yılında "Dengê Kurd", 2003 yılında ise "Diplomat" yayın hayatına başlamıştır. Mahabad Cumhuriyeti'nin yıkılmasından sonra Sorani'de bir gazetenin çıktığına dair bir iddia olsa da, bunu yayınlayan kişiler tarafından bu konuda herhangi bir bilgi elde edilememiştir. Bu gazete 1947-1950'de yayınlandı. Arap harfleriyle yayımlandığı için halk tarafından kabul görmemiş ve kaynaklarda bu gazeteyi göremiyoruz.

Kürt Azerbaycan Sovyet Kürdistan'ın ilk gazetesi: "Sovyet Kürdistan" gazetesi 1931'de Kızıl Kürdistan Serbajare tarafından Laçin'de yayınlandı. İlk adı "Kürdistan Kurulu" anlamına gelen "Şura Kurdustani" idi. Bu gazete Kürtçe ve Azerice olmak üzere iki dilde yayınlandı, ancak 1938'de Kürtçe yayınlanması yasaklandı. Latin alfabesiyle Kürtçe yayınlanan ikinci gazete. Hatta 1961'de "Sovyet Kürdistan" gazetesini çıkardı. 1961 yılında Kürdistan Soveta gazetesinin adı Laçin olarak değiştirilmiştir. Bu gazete, Azerbaycan Komünist Partisi Laçin İlçe Örgütü parlamento çalışanları kurulu tarafından şehrin yönetim kurulunun yayın organı olarak çıkarılmıştır. Bu gazetenin yayınlanma amacı, Sovyetler Birliği ideolojisini Kürtler arasında yaymaktı.

Gazetenin ilk köşe yazarı Süleyman Rahimov'dur. Sîleyman Rahimov, Şuşa Enstitüsü Kürdoloji bölümünün ilk mezunuydu. Süleyman Rahimov ünlü bir Sovyet askeriydi. Kürt'tü. Bugün aynı gazete sürgündeki Laçin meclisinin yayın organı olarak yayınlanmaktadır. Ama Kürtler konusunda gönülsüz bir şey yok.

Kürt Sesi gazetesi: Kürt Sesi gazetesi 1992 yılında Azerbaycan'da yayınlandı. Bunlar "Aydınlanma Kültür Merkezi"nin gazeteleriydi. "Kürt Sesi" üç dilde yayın yapıyordu; Kürtçe, Azerice ve Rusça. 23 yıldır yayınlanmakta olup 100'e yakın sayı yayımlanmıştır.

Mali sebeplerden dolayı kısa bir süreliğine yayımlanmıştır. 1994 yılında Hejar Shamil gazetesinin kurucusu Kamiz Cemal, Adil Cemal siyasi nedenlerle Azerbaycan'dan ayrıldı. Ünlü Kürdolog Şamil Askerov'un vefatından sonra gazete normal yayınını yapamıyor. 2010 yılında Nofel Edalet ve Seymur Alkhanovun'un çalışmaları sayesinde gazete 2013 yılına kadar ayda bir yayımlanmıştır. Ancak diğer karşıtlıklar, Kürt Kültür Merkezi'nin ve gazetenin yazı işleri müdürünün "ışık"ı ve gazete üzerindeki siyasi çekişmeler gazetenin yayınını bitirmesine neden olur. Bundan sonra bu gazetenin sadece bir sayısı yayımlanır.

Kürt Diplomat gazetesi: Kürt Diplomat gazetesi, 2003 yılında Kürt gazeteci ve yazar Tahîr Süleyman tarafından kurulmuştur. Tahir Süleyman gazetenin hem yazı işleri müdürü hem de sahibidir. Sosyal ve politik bir gazetedir. Gazete haftada bir kez yayınlanmaktadır. Kürtçe, Türkçe, Azerice ve Rusça dillerinde yayın yapmaktadır. Kürt yaşamı ve toplumu hakkında bilgi verir. Halen yayınlanmaktadır. Gazetede Kürt kültürü ve sanatı ile ilgili birçok yazı yer almaktadır. Ama gazetede siyasi konular var. Gazete, herhangi bir partiyi desteklemeden Kürtlerin davası için mücadele etmektedir. Gazete Azerbaycan Kürtleri arasında iyi bilinmektedir. Kürdistan'daki siyasi olaylarla ilgili olarak Azerbaycan'da yayınlanan ilk gazetedir.

Azerbaycan'da Kürt edebiyatı: Kafkas Kürtlerinin tarihi bin yılı bulmaktadır. Ama dış etkiler ve asimilasyon politikaları bu insanları yok etti ve diğer halklar arasında yok oldu. Öyle olsa bile, Kürt yazarlar kendi kültürlerinden bahsetmişlerdir ve şimdi bile romanlarında Kürtlerden nadiren bahsedilmektedir.

Bildiğimiz gibi Kafkasya'daki Kürt yazarların tarihi Şeddadi devletiyle başlar. Bunlardan biri Şaddadi devletinden olan Mesud ibn Namidar'dır. 12. yüzyılda yaşadı. Bu Kürt yazar Heyran Khanima Dunbulû'ya kalmış. Ancak o döneme kadar Kafkas Kürtlerinin edebiyatı, Fars ve Arap edebiyatından etkilenmiştir. Eserlerini bu dillerde yazdılar.

19. yüzyılda Kafkasya'da eğitim gelişti. Kürtler de kitaplarını diğer Kafkas halklarının dillerinde yazarlar.

Sovyetler Birliği'nin kuruluşundan sonraki 10-15 yılda Azerbaycan'da Kürtler hakkında ve Kürtçe 27 kitap yayınlandı. Fêkiyêd Aprêlê'nin yanı sıra 1932'de Bakü'de Rusça olarak 'Azerbaycanskiye Kurdi' veya 'Azerbaycan Kürtleri' adlı kitap yayınlandı. Bu tarihi kitap Hejar Şamil tarafından Türkçe'ye çevrilmiş ve 2009 yılında İstanbul'da 'Pêri Yayınevi' tarafından basılmıştır. Gazeteci ve yazar Hejar Shamil'in verdiği bilgiye göre 1938'den 1990'a kadar Azerbaycan'da tek bir Kürtçe kitap basılmadı ve basılmadı. Şu anda 'Sovyet Kürtleri Ansiklopedisi' üzerinde çalışan Şamil, 1990'dan sonra 'iki elin parmakları' kadar Kürtçe kitapların Kurmanci lehçesiyle yayımlandığını söylüyor.

"Baweri" şiiri 1990 yılında, "Birîn" romanı 1996 yılında "Azerneshr" yayınevi tarafından yayınlandı. "Genclik" yayınevi 2000 yılında "Karibarên leğlik Kurd", 2002 yılında "Kan Gözyaşları" adlarıyla kitaplarını büyük bir tirajla yayımladı. Azerbaycanlı şair Suhrab Tahîr'in "İki Aşk İki Kurşun" adlı şiiri Kürtçeye çevrildi. "Birîn" (2005) ve "Yurtsuz Gezgin" (2006) adlı romanları Güney Kürdistan'ın Erbil kentinde yayınlandı. Ahmed Hepo Qadir Moti'nin "Bi gazin im dinya" (1993), Bariyê Bala imzalı 'Ku da herim' (1993), Bayrem Feti'nin "Azerbaycan-Kürtçe Konuşma Kitabı" (1994) ve "Alfabe" (1996)
Shamil Esgerov'un (1999) "Kürtçe-Azerice, Azerice-Kürtçe Sözlüğü ve Kürtçe Sözlüğü" Azerbaycan Kürtlerinin değerli eserlerindendir.

Azerbaycan Akademisi'nde Kürdoloji Anabilim Dalı'nın Rolü: 1960'lar ve 1970'lerde Azerbaycan Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü'nün Kürdoloji Bölümü'nde büyük çalışmalar yapıldı. O yıllarda Ali Galawej, Rehîme Qazi, Hüseyin Kurdoğlu, Şamil Esgerov, Zumrûd Şefiyeva, Muhammed Şemsi adlı bilim insanları, dilbilimciler ve yazarlar Kürdolojik ve edebî çalışmaları yürütmüşler ve eserlerini kısa sürede meydana getirmişlerdir. Kürdoloji Anabilim Dalı bünyesinde; M.İ Şemsi Şerefkhan Bedlisi'nin Şerefname'si üzerine, Hüseyin Kurdoğlu Abdullah Goran'ın eserleri üzerine, Şamil Esgerov Cegerxwîn şiiri üzerine, Zumrûd Şefiyeva 'Kürt şiiri el kitapları' konusunda kitap ve makaleler yazdı. ve bunlar bugün onların eserleridir. Kürt araştırmacılar için eşsiz kaynaklar haline gelmiştir. Ezzedin Mustafa Resul, Kemal Mezher, Nesrin Fakhri, Rahîme Qazi, Kerem Amoyev gibi aydın ve yazarların tezlerini aynı akademide hazırlayıp sunduklarını belirtmekte fayda var.

1959 yılında Azerbaycan aydınlarının değerli eserleriyle 'Kürt Edebiyatı Almanağı' veya 'Kürt Edebiyatı Koleksiyonu' adıyla neşredildi. Bu kitapta 9 Kürt şair ve yazarın Azeri diline çevrilmiş eserleri yer almaktadır. Öte yandan Ahmed Khani'nin "Mem ve Zin" adlı eseri, Evdirehman Hejar ve Aliyeh Evdirehman'ın iki eseri ve Gürcü şairlerin şiirlerinden oluşan bir kitap tercüme edilerek Azerice yayınlandı.

Kürt edebiyatı üzerine çalışan diğer Kürtler Nofel Edalet ve Hejar Shamil'dir. Bu iki kişi akademi dışında Azerbaycan'da kişisel çalışmalarını yapmışlardır. Nofel Adalet "Kürt Edebiyatına ve Basınına Kısa Bir Bakış" yılında Azerbaycan'da böyle bir çalışma yapan ilk kişi oldu. Eserinde birçok Kürt yazar ve şairden de bahsetmiştir.

Yukarıdan bakıldığında Azerbaycan'da Kürt edebiyatı ve basını ile ilgili çalışmaların önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Her zaman büyük tehlike altında yaşayan Kafkasya Kürtleri, ellerine fırsat buldukça çok değerli ürünler üretmişler ve Kürtler için çok özel çalışmalar yapmışlardır. Biz de bu yazımızda kısaca onlardan bahsetmek istedik.

Nofel Adaleti (Nofel Shirinov)


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Koma folklorê ya kurdên ji hêla Stalîn surgûnkirî yên bo Kazakistan'ê li Meydana Sor Moskow, 1989
(Stalîn tarafından Kazakistan'a sürgün edilmiş bir Kürd Halk Oyunları oyuncu grubu Kızıl Meydan Moskova'da 1989)

 

 

 

 

 

 

 

Mardakan fortet
Det ligger i staden Baku i Kaukasien och byggdes 1225 e.Kr. av den kurdiska klanen - Mard och fortet är 22 meter högt

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Laçin kelimesi isveççe'de de var ve "Kafkasya Kürdistan'ı" coğrafyası'na atfen kullanılan bir kelimedir.
___________________________
Bu Laçin levhasını, levha yapan levhacı bir atölyenin vitrininde gördüm ve levhacı dükkanından kime ait olduğunu sordum. Levhacı ustası dedi ki "bir soyadı'dır, aile ismidir ve fazla bir şey bilmiyorum".
Tam o esnada levhanın sahibi de geldi. Hemen ona sordum "soyadınız Lachin midir beyefendi?"
"Evet, ne münasebetle soruyorsun?" dedi.
Sadece merak ettim, dikkat çekici ve güzel bir kelimedir, diye cevapladım.
"Teşekkür ederim, yanılmıyorsam Karadeniz veya Ortadoğu mıntıkalarında coğrafik bir alanın adıdır" dedi.
"Çok yaşa, ben de aynen öyle biliyorum; Kafkasya Kürdistan'ının bir kısmının adıdır, dedim.
- "Där ser man!" Yani; yok yahu! diye taacub etti ve "kürd müsün?" sorusunu sordu. "Evet" dedim ve "memnun oldum, açıklaman için teşekkürler. Bunu bilmem iyi oldu" dedi.
Sonra da levhacı ustası araya girdi ve Laçin levhasını ona teslim etti. Böylece konuşmamız da kesilmiş oldu.
Sarışın ve mavi gözlü bir isveçliydi, mutlaka kürdlükle bir alakası vardır diye düşündüm. Çünkü İsveç'e 1890'larda Kafkasya Kürdistanı'ndan ilk gelen kürdlerden Sleman Aleksander Knutas aklıma gelmişti.
İsveççe dilinde 1986 yılında çıkan Kurdisk Journal dergisinde onunla ilgili geniş bir makale var. Birde araştırmacı Rohat Alakom da onun hakkında bir makale yayınlamıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bakinskiy Rabo çiy azerbajdzjanska tidningen publicerade i sitt nummer av 22 augusti 1921 en artikel och nyheter om Röda Kurdistan republiken

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Li pirtûka Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov ya bi navê  “Jina Kurd” ku li sala 1927'ê li Moskova"yê hatiye çapkirin, peyva “Kurdistan'a Qefqaz'ê” hatiye nivîsîn.
Bêguman ne ku Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov wisa nivîsiye, loma wisa ye. Na! Bi nivîsîna bi vî rengî Nîkolay Aleksandrovîç Smirnov rastiyeke mêjûyî
haniye ser ziman.
Ji vê gelek sal berê gava me vê peyva “Kurdistan'a Qefqaz'ê” bi kar dihanî, hin kurdên nezan hêrişî vê helwêsta me dikirin. Digotin 'hûn hemî dera dikin Kurdistan'.
Ne sûcê wan e, lê sûc sûcê serokê wan e. Gava serokên kurdan bêxiyret û nezan bin û ax û welatê xwe ser bi xelkê de berdin, hingê bêguman xelk jî li nav
tarîtî û nezaniyeke berfireh de digevize.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mezopotamya ve Kafkasya Kürdistan'ı

WAN - TARİHİ KÜRD ŞEHRİ
1881

Fotoğraf makinasının daha yeni icat (1840) edilmiş olduğu tarihin fotoğraf makinasından çıkmış olan ilk foroğraflarından
Kürd kalelerine bakın - ne azametliydi o zaman! İşgalci-islamo-faşist türkler hepsini yıktı. Sonra bazılarını tamir adı altında
azametini tamamen harap etti. İşgalci türkler kürdlerin tarihinin tamamen yok olmasını isterler ki Kürdistan'ı kendilerine vatan etinsinler.
Toplayıcı, acı olarak hep göçük yaşamış istilacı türklerin bir vatanı yoktur, türkçe'de vatan kelimesi bile yoktur. Yurt çadır demektir..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nexşeya etnîkî ya Qefqasyayê ya piştî sirgûnkirina kurdan ji aliyê errmenan û Împeratoriya Rûsan ve (îstîxbarata Rûs). Dîsa jî hawirdor kurd in (heya 1921an).
Êlên kurdan ên misilman wekî redkiyan û yên din, bi temamî hatin sirgûnkirin. Qefqas warê bav-kalên kurdan e.

 

 

Kızıl Kurdistan'ın (Laçîn) büyük şehirleri: Kelbecer, Laçin, Kubadlı, Zengilan, Zengezur

Azerbaycan'ın işgali altındaki kürd yerleşim yerleri:
Kürtler (Fuzuli)
Kürtler (Ağcabedi)
Kürtler (Cebrail)
Kürtler (Celilabad)
Kürtler (Ağdam)
Kürthanı
Kürthacı
Kürtemir
Kürtmahmudlu

 

 

 

VAKÎL MUSTAFAEV


KURDISH CITIES



 


Foundation For Kurdish Library & Museum