Ett
grundmönster i de kurdiska mattorna:
Mir-i Bota (*)
MÎRÊ BOTAN (Mîr-î Bota)
Det var kurderna som första gången i historien tillverkade färgat tyg
-Meşhur "Iran Halıları"nın Temel Süs Motifleriden biri olan: 'Mîrî Bota" adlı süs motifidir-
Bu konudaki bilgi, yukarida kapak resmini gördügünüz Bokförlaget
FORUM adli yayinevi tarafindan 1975 yilinda Isvec'te yayinlanmis, Preben Lieberteau'nun Orientaliska mattor i Färg adli kitabinin 45.
sayfasinda yer almaktadir.
İSLAMcılık adımızı tarhten sildi, bizi arab, türk ve fars olarak tarihe tanıttı. Bütün kürd kültürünü arab, türk ve fars kültürü olarak tarihe kaydetti. Örneğin dünyaca meşhur Bijar adlı kürd halısı, Doğu Halıları'nı tanıtan bir kitapta; ''adını kürdlerin yaşadığı bir şehirden alan Bijar adlı fars halısı' diye geçiyor. Sonra da halı motifleri bölümünde, bu önceki ifadesiyle çelişerek; 'mir-e Bota' diye bir halı motifininden bahsediyor.
Hatta mutlak bir arab-türk & fars islam saltanatı olan İSLAMcılık, yaşayan kürd dilini, kürd insanını bile inkar etti, yok saydı. Tarihe baktığımızda, bütün kürd krallıkları arabın, türkün ve farsın krallığıdır diye geçiyor.
İslam(cılık) arab üstünlüğü iddia eden ultra ırkçı-şöven bir arab, türk ve fars ideolojisidir ve bunu artık çoğu kürd biliyor. Ama bu ırkçılık ideolojisine VATANINI GÖNÜLLÜ SATAN, yabancı hakimiyete peşkeş çeken de tarihin HAİN İSLAMİST (ümmetçi) KÜRD liderleridir.
Bugün bu büyük azabı ve işkenceleri çekmemizin baş müsebbibi; tarihteki müslüman(ist) kürd liderlerdir. Günümüz kürd liderleri de bu ihanetçi müslüman(ist) kürd liderlerin izinden gidiyor. Kürdistan'da arab, türk ve fars işgalinin devam etmesini ve kürdlerin hakim arab, türk ve fars uluslarının AŞAĞISINDA/ALTINDA ikinci sınıf bir ulus olarak gurursuz ve alçak bir şekilde yaşamalarında hiçbir beis görmüyorlar. Bunlar müslüman(ist) kürd liderlerdi. Solcu kürd liderler de, tıpkı bu ihanetçi müslüman(ist) kürd liderlerin izinden giderek, ''Kürdistan'ı Türkiye'ye kattıklarını'', ''Kürdistan fikrini çöp tenekesine attıklarını'', ''Türkiye'yi kendilerine vatan seçtiklerini'' söyleyebilecek kadar bağımsızlık ve özgürlük (insanlık) karşıtı olmuşlardır.
Kürdler, araplardan çok daha eski bir kavimdir. Bunun temel nedeni, kürdlerin tarih boyunca Ortadoğu'da ilk yerleşik hayatı kuran ve üretimi başlatan toplum olmasıdır. Kürdler, çok eski tarihlerde medeniyetin temel taşlarını atarak insanlık tarihine önemli katkılar sağlamıştır. Tar,h sahnesine araplardan çok daha önce ortaya çıkan kürdler, Mezopotamya’nın bereketli topraklarında önemli medeniyetler inşa etmiş, tarımın, şehirciliğin, ticaretin ve kültürün, yani medeniyetin ortaya çıkmasında ve gelişiminde kritik bir rol oynamıştır. Bu durum, kürdlerin araplardan çok daha köklü bir kültüre ve tarihe sahip olduğunu göstermektedir. Bugün arapçada yaygın olarak kullanılan "emîrat" kelimesinin kökeni kürdçedir. Bu kelime gibi daha birçok sözcük arap diline kürdçeden geçmiştir. Kürdçedeki "mîr" kelimesi, köken olarak "mîhr" yani güneş anlamına gelir. Kürdçedeki erkek ismi 'Mihrî' buradan gelir ve güneşimsi demektir. Kürdçede bu kelime, tarih boyunca kral ve liderlere verilen özel bir ünvan olarak kullanılmıştır. Güneşe tapan eski kürd toplulukları, güneşi tanrırının bir temsili olarak görüyordu. Bu nedenle kürdler krallarına "mîhr" ismini, yani güneş ismini layık görerek, onları tanrısal bir görevle donatmışlar ve güneşin (tanrının) yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul etmişlerdir. Kürdlerin medeniyet tarihindeki bu öncül rolleri, sadece kültürel değil, aynı zamanda dilsel alanda da belirgin hale gelmiştir. Mezopotamya’nın ilk yerleşik kavimi olan kürdler, tarım devriminden (Agrar Revolution) ta yazının gelişimine kadar çok şeyin temelini atmıştır. Günümüzde farklı dillere geçen kelimeler ve kültürel ögeler, kürdlerin çok eski bir tarihe sahip olduğunu ve kültürel birikimlerinin ne kadar etkileyici olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, kürdlerin araplardan daha eski ve derin bir medeniyetin temsilcisi olduğunu güçlü bir biçimde desteklemektedir. Son olarak, kürtlerin araplardan çok daha eski bir kavim olduğunu anlamak için, tarihsel kaynakları ve arkeolojik bulguları incelemek yeterlidir. Bu kaynaklar, kürdlerin çok eski tarihlerde bile örgütlenmiş bir toplumsal yapıya sahip olduklarını ve medeniyetlerin gelişiminde oynadıkları çok önemli rolleri gözler önüne sermektedir. 13 bin yıllık tarihi olduğu tespit edilen Göbekli Tepe ve Karahan Tepe'deki arkeolojik bulgular bunu tam olarak teyid etmektedir. Arkeologların Göbekli Tepe'de bulunan bir kafatası iskeleti üzerinde yaptıkları bir inceleme sonucunda, kafatası iskeletinin DNA ile 'bölge halkının DNA'sının aynı olduğu' sonucuna varmıştır. Bu köklü tarih, Kürtlerin bugün sahip oldukları kültürel mirasın temelini oluşturmakta ve kürdleri Mezopotamya’nın en önemli halklarından biri yapmaktadır. Resim'de kürd halılarına işlenen Mîr-î Bota sembolü görülmektedir. Mîr-î Bota tarihten beri kürd krallarının beldesi olan Kürdistan'ın Botan eyaleti'nin kralları (mîr'leri) demektir. Kürdlerin (insanlığın) medeniyetini, kürdlerin ülkesi tarihi Kürdistan'ı işgal ve ilhak etmiş olan işgalci islamo-faşist, araplar türkler ve farslar ortadan kaldırmaya ve tam yok etmeye çalışmaktadırlar. |
ORDFÖRKLARINGAR:
(*): Orden Mir-i Bota/Mîr-ê Bota är på kurdiska. Det vill säga storfursten av Botan. Provinsen Botan har spelat en central roll i det kurdiska politiska och kulturella livet i flera hundra år. På kurdiskans syddialekt och på persiska läses genitivet ê som î.
Mi[h]r: storfurste. Arabiskans 'emir' och persiskans 'amir'
med ett vokalinskott (e/a) i ordets början härstammar från detta kurdiska
ordet Mî[h]r.
Mi[h]rî: Ordet mihr med ett substantivbildande
'i' på slutet (mihrî)får betydelsen
av solens börd, solig, från solen, solgudens representant på
jorden, kejsare, kung.
Bota[n]: Provinsen Botan ligger i norra delen av Mesopotamien,
vid sydligare delen av zagrosbergen. Detta landskap är sedan urminnestider
Kurdistans huvudprovins vilket kurdernas storfurste Mir alltid
bodde i. Kurdistans övriga andra provinser tog emot politiska dekret och
instruktioner från furstendömet Botan. Så gott som hela kulturella
livet styrdes från denna huvudprovins som var säte för
kurdernas konungar: Mîr-ê[n] Botan, det vill säga
Botans storfurstar. Pluraländelserna 'n' faller
bort i talspråket.
1930 tarihli 'Kürd halısı'
Bijar ve Sine halıları oldukça ünlüdür. Kürdler kilim, halı, elbise üretimi konusunda oldukça zanaatkar bir halktır.
İşgalci farslar zamanla Kürd Halı Kültürünü sahiplenip 'İran Halısı' dediler..
Tarihi kürd halıları Avrupa’da bir kaç müze de sergilenmektedir.
Seyyahlar, kürtlerin halı dokunmasında çok usta olduklarını belirtmişlerdir.
Kürd halıları hep "İran Halısı" diye tanıtılmıştır.
Dünyaca ünlü Kürd Bijar Halıları
Kürs halısı Avrupa’da bir kaç müze de sergilenmektedir. Seyyahlar, kürdlerin halı dokunmasında çok usta olduklarını belirtmişlerdir.
Küd halıları zamanla "Fars Halısı" diye tanıtılmıştır.
Halı dokumacılığı Kürdlerin en eski sanatları arasındadır.
Kumaşı İLK boyayan kürdlerdir.
''Kürdler halı ve kilim dokumacılığında ünlü bir halktır. Halı motifleri çoğu zaman kürdlerin kabile sembolleri veya güneş, hayat ağacı vb sembollerle süslenir.
Ezidi Kürdler ise genellikle tavus kuşunu kullanır.''
Kaynak: Sovyet Ansiklopedisi
Kurdish Rug with the swastika motif
Merş - Rengê gerû
* * *
Xalîçeyek Kurd ji sedsala 16em. Diyarî dane Hîtler û piştî şer li Berlînê winda bûye.
Eşîra Xelikan çêkiriye û kesek bi navê Bûdoyê Xelikî sala 1940 an 41 firotiye balyozê Alman û wî jî diyarî daye Hîtler, lewra dişibiyaye xaça Aryanî.
A very central motif of almost all Kurdish rugs
Tarihte ilk renkli kumaşı kürdler üretmiştir.
Antique B&W Advertisement - Kurd Rugs & Ellimans & Rowlands & Van Houtens Cocoa From The Illustrated London News 1889
Kürd halıları, 1930'lardan sonra 'İran halısı' diye dünyaya tanıtılmıştır!
-- Oysa dokuma sanatını ilk bulan ve kumaşa ilk renk veren kürdlerdir.
22 Mart 1908 New York Tribune
Kürd halıları, 1930'lardan sonra İran halısı diye dünyaya tanıtılmıştır. Bunun sebebi ingiliz emperyalizmi eliyle yeni kurulmuş
alman emperyalizmi eski uşağı Türkiye'nin kürdleri asimile etmesine yardımcı olmak içindi. Kürdlerin ülkesi kadim kültürlü Kürdistan'ı
parçalayıp, bölüp beş devlet arasında paylaşan Avrupa, böyle yapmakla kürd kültürünün bu yeni uşak devletcikler tarafından yağmalanmasına aktif bir şekilde yardımcı oldu. Ama kürd kültürü uşak türk devletçiği kurulmadan önceden de avrupalılar tarafından inkar ediliyordu. Bu sefer de sebep dini gericilikti.
Irkçı hıristiyan ortaçağ Avrupa gezfinleri ve araştırmacıları kürdleri Avrupa haçlı ordularını yenen ve Kudüs'ü işgalci haçlı ordusu'nun elinden alan ta Muhteşem Salahaddin Eyubi döneminden beri 'kürdler müslümandır' gerekçesiyle 'araştırılmaya değmez kültürsüz vahşilerdir' önyargısı ile küerdlere karşı
yazılar yazıyorlardı. O zamanın avrupalı bilirkişileri sözümona alimleri kesintisiz islam fetihlerinden dolayı islama doğal olarak çok karşı idiler. Ama kürdlere karşı gerçek olmayan yaftalamalarla çok ırkçı ve haksız davranıyorlardı. Avrupa'nın o zamanki bu tarihçileri o kadar çok islam karşıtı oldular ki sonunda sadece kürdleri inkar etmekle kalmadılar ama kendi köklerini bile inkar etmeye başladılar. Avrupalıların kökünün 'barbarlar' tarafından fethedilmiş olmasından dolayı avrupalıların köklerinin Anataolya'dan olduğunu, değil Yunanistan'dan olduğunu söylüyorlardı. Oysa Yunanistan'ın kökü de aslında tarihi Kürdistan'ın Batı parçası olan Doğu Anatolya'dandır. Bilindiği gibi geç (bugünkü) yunan kültürünün oluştuğu Doğu Yunanistan da Batı Anatolya topraklarıdır. Yani gerçekte Türkiye diye bir ülke tarihte yoktur. Türkiye denen gecekondu devleti enperyalistler tarafından bir gecede icat edildi. Adı bile almancadır: ''Turkei'' .
Perslere gelince kürdlere göre çok yeni bir kavim ve addır. Kadim kürd kelimesi karşısında pers kelimesi tarihte oldukça çok yeni bir olgudur.
Dünya Hali Piyasasinda Kürd Halıları
1800s
Newyork Times ve diğer gazetelerdeki ilanlar.. fiyatlara bakilirsa dönemin en pahali ve en kaliteli halıları..
Kumaşı ve renkli kumaşı ilk icad eden moda öncüsüydü de.. 1852
Kürdler, sanat, ilim, irfan, edebiyat, ahlak, medeniyet konusunda en önde idiler. İşte ispatı bu sayfada duruyor.
Ama kürdlerin islamcı liderleri kürdlerin özgürlüğünü ümmet denilen işgalci, ırkçı ve inkarcı islamist vahşete
ipotek ettirdiler. Böylelikle kürdler bugün yukarıda sayılan bütün o erdemlerin en gerisine düşürüldü.
Çünkü kürdlerin herşeyi olan vatanları kürdlerin ellerinden alınmıştır. Vatan, yani herşey elden alınmışsa işte o zaman bütün bu erdem ve faziletlerin yoksunu olmak demektir.
Tapis & Portières d’Orient
“Kürd kadınları içinde halı ve kilim dokumayana rastlanmaz. Kürd tarihinden ve kadim kürd geleneklerinden gelen bu el sanatına,
kürd kadını büyük bir ilgi göstermektedir.”
J. Iten Marritz
(Doğru, kumaşı ilk dokuyan kürdler olduğu gibi kumaşı ilk boyayan da kürdlerdir.)
Det sägs att det var kurderna som producerade det första färgtyget.
Det var säkerligen kurderna som producerade det första tyget också
Colors of Kurdish rugs comes from Kurdistan's nature
Tarihi kürd kıyafetiyle bir ezidi kürd kızı
Ortadoğu'daki bütün halkların tarihte giydikleri kıyafet modelleri
tarihte ilk kumaşı, ilk renkli kumaşı üreten Pastoral Devrimi (köylülük yaşamı devrimi) öncüleri kürdlerin elbiselerinin modelidir.
Kürd olmayan Ortadoğulu bazı etnik guruplar hala kürdlerin bu kıyafetini kullanmaktadırlar.
Bunlar genellikle bugün Musul, ve çeveresinde bulunan etnik dini guruplardır.
7th century BC. Relief of a Hittite - Teşîrêsên kurd ên mêjûyî û yên îroyîn
7th century BC. Relief of a Hittite
M.Z. och T.I.
(Utgiven av det Kaukasisk Hantverkskommittén)
Utgåva II
Kurdisk matthantverk
(Surmali, Etjmiadzin och Alexandropol-distrikten, Erivan-provinsen)
Tiflis
Tryckeri: K.P. Kozlovskij, Golovin-gatan, nr 12.
1903
Yahu, siz bunu hiç düşünmediniz mi? Kürdler ve Kürdistan müşahade edildiğinde, hep "en ilk", "en büyük", "en önde", "en" ve "en" diye başlayan süperlatif açıklama ve övgülerle karşılaşırsınız. Ama diğer yandan kürdler'in ve Kürdistan'ın içinde bulunduğu acı duruma baktığımızda, bu üstün niteliklerle çelişen büyük bir tezatla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun nedenlerine baktığımızda görüyoruz ki, meğer kürdler'in bu büyük tezatlarının ana kaynağı, kürdler'e sürekli ihanet etmiş olan islamcı kürd liderlerleriymiş. Yani kürder, bu kadar muazzam ve göz kamaştırıcı derecede ileri ve gelişkin bir halk ve ülke sahibi iken, onlara hiç yakışmayan pısırık, miskin, hatta işbirlikçi ve hain liderlere sahip! İnsaf artık! Uyanın artık! Daha ne zamana kadar bu kabul edilemez büyük tezatı görmezden geleceksiniz? Evet aydınlar, kürd aydınları niye bu kadar büyük ve derin bir uykuya dalmışsınız siz böyle? Kürd halkının tarih boyunca ortaya koyduğu direnişler, sanatsal zenginlikler, toplumsal dayanışma örnekleri ve bu metinde mevzu bahis olan kürd ve Kürdistan'ın endemik tabii dokusu ve kaynakları, kürdlerin muazzam kavi ruhunu ve potansiyelini yansıtıyor. Ancak bu potansiyel, yanlış liderliklerin ve stratejik hataların gölgesinde kalıyor. Bugün kürd halkı, islam fetih ve işgalinin sonucunda vuku bulan geçmişin yıkımlarından ders alarak hem siyasi hem de toplumsal açıdan kendine yakışan bir vizyon geliştirmek zorundadır. Liderlik, yalnızca bireylerin değil, halkın tamamının sorumluluğunu taşır. Artık kürdler’in, hem kendi kaderlerini tayin etmek hem de hak ettikleri refah ve özgürlük düzeyine ulaşmak için bu lanetli kısır döngüyü kırması gerekiyor. Bu ancak bilinçli bir halk iradesi ve yeni nesillerin öncülüğünde gerçekleşen bir örgütlülükle gerçekleşebilir. Bütün eski ve yeni kürd liderler ulusal haindir - bunu hiç unutmayın. İstisnalar bir elin parmakları sayısından da daha azdır. Bir Bakın! Kürdistan'da islami fetih ve işgalciliğin medeniyet ve insanlık üzerinde yarattığı tahribatlar nedeniyle neleri kaybettik, neleri kaybetmeye devam ediyoruz, bir düşünün! Nereden nereye geldik! Bugün tanınmaz hale gelen sevgili Diyarbekir’imize ve medeni Kürdistan’ın diğer güzel yerleşim merkezlerine bakınca bu değişimin ne kadar acı verici olduğunu görmek mümkün. Ne yazık, değil mi? İlk medeniyetin doğduğu tarihi Kürdistan toprakları bir zamanlar kültürün, sanatın ve hoşgörünün beşiği olarak anılırdı. Ancak zamanla islami işgal ve dogmatizmin ve bağnazlığın etkisi altında yok olan değerlerimiz, geriye yalnızca göç, yıkım ve umutsuzluk hikâyeleri bıraktı. Oysa Kürdistan, tarihin her döneminde ileri medeni yaşam kültürüyle medeniyetlere ilham veren bir coğrafya olmuştu. Bugün ise geçmişin bu görkemli izleri yerini, kimliksizleştirilen şehirler ve unutulan miraslara bırakıyor. Bu mirası yeniden canlandırmak, geçmişimize vuku bulan yıkımlardan ders almakla mümkündür. Kürd medeniyetini, kürd halkını ve şehirlerini yeniden ayağa kaldırmak için eğitime, bilime ve dayanışmaya öncelik vermeliyiz. Ancak bu şekilde Kürdistan, hak ettiği saygınlığı ve huzuru yeniden kazanabilir. Bugün üzerimize düşen görev, bu toprakların ruhunu ve kimliğini koruyarak daha aydınlık bir geleceği inşa etmektir. Kurdo mêrxaso, egîdo! Şiyar be, rabe ser xwe! |