İŞGALCİ-İLHAKÇI İSLAMO-FAŞİST BARBAR TÜRKİYE'YE KARŞI KÜRD KURTULUŞ HAREKETİ’NİN ZOR VE ŞİDDET KULLANMASI ZARURETİ

Şiddeti sevmiyoruz, şiddeti tasvip etmiyoruz, hatta şiddete karşıyız ve şiddetten kesinlikle neftret ediyoruz. Ama ne yazık ki en ağır bir şiddetin mağduru olarak biz bunu gördük ki bu şiddeti ancak şiddetle GERİ TEPEBİLMEK mümkündür. Şiddet ancak barışa ve sükunete, özgürlüğe giden bütün yollar tıkandığında imha olma tehditinden kurtulmak için kullanılabilir.

- Buna bağlı olarak; Kürdistan Ulusal Kurtluş Mücaselesi İşgalci-İlhakçı, İşgalci, Sömürgeci İslamo-Faşist Türk Devleti'ne Karşı KURTULUŞÇU, İLERİCİ-DEVRİMCİ ZOR ve ŞİDDET kullanmak zorundadır.

Çünkü bu eşsiz emsalsiz şiddetin içinden ancak ve ancak şiddet kullanılarak çıkılabiliyor, çünkü bu eşsiz emsalsiz şiddetin içinden çıkabilmek için DİĞER BĞTÜN YOLLAR TIKATILMIŞTIR.


Eğer Kürdistan’da türk işgaline son verilmek isteniyorsa, bu amaca ulaşmak için zor kullanmak şarttır ve zor kullanmak dışında başka bir kurtuluş yolu da yoktur. Ne yazık ki bu ağır işgal boyunduruğundan kurtulmanın tek yolu devrimci şiddettir.

Dünyanın en geri, en anlamaz, en bağnaz, en despot, en saldırgan, en katliamcı, en soykırımcı, en vahşi bir devleti olan işgalci, sömürgeci islamo-faşist türk nasyonu ile karşı karşıyadır silahsız ve savunmasız kürd halkı. Mevcut kürd liderler kürd halkını bu büyük işgal ve sömürüye karşı örgütleyemiyor.

Aslında bu iş çok zor olduğu kadar da kolay bir iştir. Kısacası işgalcilerin anladığı bir dilden konuşmak gerekiyor ve bu kaçınılmazdır.

Barbar ve vahşi işgalciler, sömürgeciler hangi dilden anlıyorsa köleler de o dilde konuşmak zorundadır. Zor ve şiddetten mi anlıyorlar? Pekala, o zaman kürdlerin bu barbar ve vahşilere karşı İLERİCİ-DEVRİMCİ ZOR VE ŞİDDET KULLANMASI KAÇINILMAZDIR. Bu iki kere iki dört eder gerçeği kadar açık ve net bir gerçektir.

İşgal edilmiş, sömürgeleştirilmiş bir ülkeyi ve halkı vahşi ve barbar işgalcilerin elinin altından çıkarmak gerekiyorsa, bu yoldan başka bir yol yoktur. Bütün diğer yollar çıkmaz sokaktır. Tek yol vahşi işgal ve sömürgecilik sisteminin kafasına vurmaktır.

Bu zor devrimci şiddettir ve sadece kurtuluş, bağımsızlık, özgürlük, medeniyet ve insanlığın işgal edilmiş ülkede tekrardan tesis edilmesi için kullanılmalıdır, bundan başka hiçbir amaç için değil.
İşgalci, katil İslamo-faşist türkler, hem Kürdistan’da ve hemde Kürdistan dışında kürd halkına ve kürd bireylerine karşı zor ve şiddet uygulamaktadır.

Zor ve şiddet kullanmayı kürdler seçmedi, bu devasa ve en şiddetli zor uygulaması altında inim imim inleyen mazlum kürd halkına karşı her gün, her saat acımasızca sınırsız bir zor ve şiddet kullanan ve uygulayan işgalci barbar türklerdir. Sadece 2015-2017 yılları arasında 13 kürd yerleşim birimi taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakılmayacak şekilde tam yerle bir edildi.

İşgalci-ilhakçı, sömürgeci türk-ırk cumhuriyeti kurulduğu 1923’ten bu yana, milyonlarca kürdü bu tür büyük soykırım, katliam, zindan ve sürgünlerden geçirmiştir.

Sözün kısası: kürd kurtuluş, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi silahsız bir şekilde asla olmaz. Şimdiye kadar Xapo Hareketi insiyatifinde ve sözde ''verilen'' bir kürd kurtuluş mücadelesi, sadece bir kandırmaca idi. Böyle olmasına rağmen, yani yalandan bir kürd kurtluş mücadelesi olmasına rağmen, salt silahlı mücadelenin ismi ve silahın kendisi, hem işgalci-barbar türk devletinin liderlerini ve hemde geniş türk kitlelerini ideolojik olarak ve hemde pratik olarak son derece KORKUTUP manen geriletmiştir. Koskoca yüksek rütbeli türk subayları, kürd özgürlük savaşçısı gerilla sözünü her işittiklerinde korkudan altlarına işiyor ve sıçıyordu. En önde gelen türk liderleri kürd halkına karşı dikkatli ve saygılı sözler sarf etmeye özellikle özen gösteriyordu.

MİT güdümlü Xapo Hareketi ve sakat düşünceli birtakım pasif ve teslimiyetçi kürd lider ve siyasetçiler, kürd halkının en azılı bir düşmanı olduğunu başından beri söylediğimiz Erdoğan adlı katil bir türk milliyetçisi ve ırkçısına evet oyu vererek onun seçilme yoluyla siyasi ve ideolojikmen güçlenmesine vesile oldular. Bu öngörüsüz ve izansız kürd lider ve siyasetçileri, bu tarihi büyük hatayı işleyerek Erdoğan katilinin 2015-2017 yılları arasında, Hendek Provokasyonu ile Kürdistan’da büyük bir kürd kırımı ve yıkımı gerçekleştirmesine önayak oldular. Xapo Hareketi MİT’in kurduğu belli bir proje idi. Xapo Hareketi’nin bu anti-kürd projeye göre Erdoğan’a evet demesi bu bakımdan anlaşılır idi. Bunun yanısıra, Xapo Hareketi dışındaki sapık kürd lider ve siyasetçilerinin Erdoğan’a evet demelerinin ardındaki gerçek neden ise, salt silahlı ulusal kurtuluş mücadele yol ve alternatifi karşıtı olmalarından dolayıdır. Yani bu lider ve siyasetçiler, eğer silahlı mücadele karşıtı olmasalardı o zaman Erdoğan gibi büyük bir kürd düşmanı ve katil türk ırkçısından böyle zavallıca medet ummazlardı.

Bakın, öze inanmamak adamı ne gibi büyük bir hata yapmaya yönlendirebilir.

Buna bakıp ders almalıyız.

2018-06-15

DEWLETA DAGÎRKER - KURDISTANÊ WÊRAN KIR

Li navbera salên 2015-2017 dewleta dagîrker a tirk 13 bajarên Kurdistanê wêran kir. Nêzî milyonek urd bêmal û war man û hatin koçberkirin. Nêzî sed hezar kurdên sîvîl hatın kuştin. Dewlet bi xwe got 'me heft hezar terorîst kuştin'.

Ev dewlet ji mêj ve ye ku kurdan dikuje û Kurdistanê çol û wêram dike.

Dibêjin ku ji vê pêncî sal berê, li Nisêbînê, avahiyeke wek qesra qralê Swêdê (Slottet) mazin hebûye. Belki ji Slottet jî mazintir bûye. Dora wê çarçik bûye û nava wê vala.. Jê re digotin Qijle, Qijla Nisêbînê.

Zarok û xortên wê demê diçûn hewşa Qijlê û tê de bi gog û topê dilîstin. Hinekan jê, bi xar û pere dilîstin. Gava baran tunebû li hewşê dilîstin, gava baran bihata diçûn li hundirê qesrê dilîstin.

Bi qasê rojên salê, tam 365 odeyên wê hebûn.