NEWALA ÇORE
BC 8000
An EIGHT THOUSAND YEARS OLD Neolithic Site in Kurdistan
Destroyed by Turkish Islamist State
İşgalci, İslamo-Faşist türk ırk ve TeCavüz Devleti Türkiye'nin Kürd Tarihini yeni barajlar kurarak sular altında bırakmak istemesi tesadüfi bir şey değidlir. Bereket versin ki Girê Navokê ''Göbekli Tepe' bir tepenin üstündedir, yoksa şimdi orayı da sular altında bırakmıştı işgalci türkler. Karahan Tepe'nin Göbekli Tepe'den de daha eski bir yerleşim merkezi olduğu yeni anlaşıldı. Bu bakımdan arkeolog maskesi altında çalışan türk istihbaratı'nın tahrifat çalışmalarına iyi dikkat etmek lazımdır. Bunlar bütün tarihi inceleme ve kazı yerlerinde çıkan tarihi eserleri köleci asurlulara, araplara ve hatta daha dün Ortadoğu"da peydah olmuş olan kendileriyle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Örneğin Dr İsmail Beşikçi'nin dediği gibi, "Kürdistan'da arkeolojik kazılar neticesinde ortaya çıkan tarihi eserleri, binlerce yıdlır Kürdistan'da yaşayan kürdlere ait olan bu tarihi eserleri bile, kürdlere değil ama, ya asurlara, ya ermenilere, ya araplara, ya acemlere (farslara) ve hatta bölgeye daha dün gelmiş türklere bile ilişkilendirirler".
Newalê Çorê ve Heskîf gibi Kürdistan'ın tarihi site alanlarında binlerce yıllık kadim kürd tarih'nin ortaya çıkmasıyla kürd halkının ulusal bilincinin oluşup pekişmesini
istemiyorlar pek tabii çünkü efsane dahi olmayan ergenekon gibi tamanen hayal mahsülü olan yalanlara dayalı kendi
tarih ve ve yapma kültürülerini,
işgal edip kendilerinin yapmak istedikleri Kürdistan inkarına ve kürd tarihini gizleme ve tahrif etmeye yönlediren asıl amaç kürdlerin ülkesi Kürdistan'ı kendine vatan yapmaya çalışmalarıdır. Ama başkalarının ülkesi hiçbir zaman adama ülke/yar olmaz. Adı üstünde Kürdistan yani KÜRDLERİN ÜLKESİ.. Ama bunların Kürdistan'ı işgal etmelerinin ana sebebi vatansızlıktır. Tamamen hayale dayalı bir ulusturlar. Tarihte mevcut olmamış bir kavimdirler. Kendi dilinde vatan kelimesi bile mevcut değildir. Yurt kelimesi çadır demektir. Hunlar, moğollar elbette ki hiçbir zaman türk olmadılar ve türk değiller. Türklerin osmanlının devamı olduğu iddia edilir ama osmanlı türk değildi ki. Hatırlayın birçok kavimden mütşekkil osmanlılar türklere ne diyordu: 'etrak-ı bi idrak' yani izansız türkler.. Osmanlı bünyesinde, sadece hayali türklük iddiası peşinde koşan bazı ucube fikirli ve sonradan siyasi olarak örgütlenip kendilerine ittihatçı diyen ırkçı ve gerici bir güruh vardı ki bunlar daha sonra ingiliz emperyalizminin uşaklığına girerek adı bile alman emperyalistlerince türetilen 'Turkei' adında uşak bir devlet kurdular. Emperyalizmin has uşağı işgalci ve soykırımcı bir devlet... Kürdlerin neden bu güruhun elinin altında kalması talihsiz meselesi de başka önemli bir konudur. Kısacası eğer türk işgalciler müslüman olmasaydı asla kürdlerin vatanını ele geçiremezlerdi. İslamı kullanarak kürdlere çelme taktılar. İslamı (dini) hala da kürdlerin ulusallaşmasına karşı kullanmaktadırlar.
Govend sahnesi..
MÖ 8000 yıl önce Newala Çoli
Kürd tarihi ile ilgili bütün deliller İşgalci inkarcı islamo-faşist türk ırk devleti tarafından toplatıldı ve yok edildi. Yok edilemeyenler sular altıda bırakıldı.
Bu imgeler, Karahan Tepe, Xirabreşkê'deki (Göbeklitepe'deki) örneklerle benzerlik taşıyor.
İşgalci inkarcı islamo-faşist türk ırk devleti, işgal ettiği kürdlerin anavatası Kürdistan'ı vatansız türklere vatan yapabilmek için kürd tarihini bilinçli olarak imha ediyor!
Bu aslında bütün medeniyetin tarihini yok etmek demektir. Kürd kültürü ve medeniyeti bir neolitik nehir kültürüdür.Kürdistan dünyada ilk defa ekin ekme sanatı'nın icra edildiği topraktır. Bu bir gurup alman arkeolog tarafından 1990'lı yıllarda yapılan bir bilimsel DNA testi ile ispat edildi.( Bakınız SCIENCE 1997.11.14)
ASIL AMAÇ !!
|
Diyarbekir'ın Ergani ilçesinde neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü, kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutuyor. Göçebelikten yerleşik yaşama ilk geçilen yer olarak bilinen ve tarıma ilk başlanılan yerler arasında bulunan içinde 400'den fazla bireye ait kemik ve kafatasının depolandığı 'Kafataslı Yapı', mozaikli yapı 'Terrazo Binasının' gün ışığına çıkarıldığı höyük, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlenmesiyle dünya uygarlık tarihi için de büyük önem taşıyor. 1964 yılında başlatılan ve 24 yıl ara verilen ve 24 yıl aranın ardından 4 yıl önce yeniden başlanan arkeolojik kazılar, Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan'ın başkanlığında devam ediyor. Kazı sahasında incelemede bulunan Diyarbakır valisi Münir Karaloğlu, Mehmet Mehdi Eker ve Ebubekir Bal, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, yeni bulunan sandık tipi mezarda incelemelerde bulundu. 17.09.2021
ARKEOLOGLARI HEYECANLANDIRDI
Arkeolojik kazı alanındaki incelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, kazı alanında bulunan sandık tipi mezarın kendilerini heyecanlandırdığını ve kazı çalışmalarının devam etmesiyle yeni müjdeler çıkacağını ifade etti. Vali Karaloğlu, "Çayönü Höyüğü insanoğlunun yeryüzünde ilklerinin yaşandığı bir bölge. İnsanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata, kültürel tarıma Çayönü'nde geçtiği ve Çayönü Höyüğü madencilik tarihinde önemli bir yerde. İlk defa bakır madeninin sıcak ve soğuk olarak işlendiği, dericiliğin belki ilk defa yapıldığı bölgedir Çayönü. Özellikle insanlığın yerleşik hayata geçmesi bakımından çok önemli bir yer. İnşaat teknolojisinin de tarihsel temellerinin bulunduğu bir bölgede hocamız bu sene yeni bir müjde verdi. Dedi ki sandık tipi bir mezar açtık. Çayönü'nü 3 bin yıl daha bugüne yaklaştırdık. Bizler de heyecanlandık, geldik gördük. İçerisinde pişmiş farklı formlarda çok ince, zarif, estetik kapların bulundu. İçerisinde ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Açıldığında onları da öğreneceğiz. Bizim bütün amacımız, Diyarbakır'ı tarihiyle, kültürüyle, medeniyet değerleriyle hak ettiği şekilde tekrar insanlığın gündemine taşımak istiyoruz" diye konuştu.
KARALOĞLU: GÖÇEBE HAYATTAN YERLEŞİK HAYATA GEÇİLEN YER
Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker ve Oya Eronat ile birlikte kazı alanında incelemelerde bulunan Vali Münir Karaloğlu da insanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata Çayönü’nde geçtiğini söyledi. Bulunan mezar içinde pişmiş ve farklı formlarda kapların bulunduğunu aktaran Vali Karaloğlu, şöyle konuştu:
* İnsanoğlu, göçebe hayattan yerleşik hayata burada geçti. İnsanoğlu ilk kez gıda üretimine, kültürel tarıma, buğdayın arpanın kültürel olarak ilk defa işlendiği yer yine bu bölge; Çayönü, Diyarbakır ile çevresi ve dolayısıyla Mezopotamya.
* Madenciliğin tarihi bakımından da ilk defa bakırın maden olarak sıcak ve soğuk olarak işlendiği, dericiliğin ilk defa yapıldığı bölgedir Çayönü.
* Çayönü, insanlığın gerçekten yeryüzü macerası bakımından, özellikle göçebe hayattan yerleşik hayata geçmesi bakımından çok önemli bir yer.
* İnşaat teknolojisinin tarihsel temellerinin bulunduğu bir bölge aynı zamanda.
*Burada kazı başkanı hocam bir müjde verdi, dedi ki ‘Sandık tipi bir mezar açtık ve Çayönü’nü 3 bin yıl daha yaklaştırdık’.
* Biz de heyecanlandık, geldik, gördük; içinde pişmiş ve farklı formlarda kapların bulunduğu, çok ince, zarif, estetik kapların olduğu bir mezar.
* İçinde şu anda ne olduğunu bilmiyoruz, hocamız açtıkça onları da öğreneceğiz ama bölge için önemli bir bulgu.
* Bizim bütün amacımız, Diyarbakır’ı tarihiyle kültürüyle medeniyet değerleriyle hak ettiği şekilde tekrar insanlığın gündemine taşımak istiyoruz.
Den 10 TUSENÅRIGA NEWALA CORE-folket i historiska Kurdistan (Erxeni/Diyarbekir).. -- Det var precis DEM som gick över från jägar- och samlarlivet till det bofasta samhällslivet. De första husen, de första byarna byggdes sisådär för 10 tusen år sedan. Man har nu i dagarna hittat nya lämningar av en historisk kultur som är en fortsättning av den bland vetenskapskretsar världsberömda NEWALA CORE arkeologiska fyndplatsen i Kurdistan. Denna gång är fynden så pass gammalt att turkarna inte kan lätt tillskriva fynden till något annat mesopotamiskt folkslag än kurderna. Fyndet är så pass gammalt då de folkslagen som vi idag känner till hade inte ens hunnits att bildas/formas än. De invaderade turkarna är alltid ivriga med att tillskriva sig själv de arkeologiska fynden i Kurdistan. Detta kommer från deras vilja att med hjälp av falska historietillskrivningar kunna göra Kurdistan till ett turkiskt land. Turkarna saknar ett hemland. Man tillskriver varje arkeologiska fynd till sig själv, även om det var bara för några få hundra år sedan kom turkarna från centrala Asiens obördiga stepp och slätter till det bördiga Kurdistan och till grekiska västra Anatolien när de flydde torka och svält. Ett sansationellt arkeologiskt fynd som är gjort en stenkast från NEWALA CORE är det otroliga 13 tusen år gamla fyndplatsen i Göbeklitepe/urfa i Norra Kurdistan binder bevisligen kurderna till det pre-historiska Kurdistan. Inte mindre än en DNA-analys på generna från den nyligen hittade mänskliga kraniet i det 13 tusen år gamla fyndplatsen Göbeklitepe: "MOTSVARAR den lokala befolkningens DNA"!! Det är därför påstår forskaren Ferdinand Hennerbichler om kurdernas ursprung med följande påstående: "kurderna är det äldsta folket i Mesopotamien sedan den tidigast spårbara början finns de där". Inte långt ifrån fakta eftersom området som vetenskapen kallar det för Den bördiga guld halvmånen (The Golden Fertile Crescent) där odling av väster och tämjande av djur började för första gången i historien är historiska Kurdistans innersta kärnområde som också NEWALA CORE ligger i (Källa tidskriften Science 1997.11.14). Kurderna håller fram tills våra dagar sin ursprungliga livstil levande som jordbrukare och djurhållare levande. Den svenske författaren Carl-Elof Svenning skriver i ämnet som följande 1964: ''Den bördiga halvmånens område har sedan gammalt varit berömt för sin textilindustri. ”Innan sidenet kom från Kina och bomullen från Indien, vävarna från detta område har haft ett ständigt behov av ull, och ull kom från de ’kurdiska’ fåren. I främre Asiens städer hade man också behov av det ’kurdiska’ fårköttet. Så spelade kurderna en viktig roll i Främre Asiens ekonomiska liv – som dess djuruppfödare. Den rollen torde de tidigt ha kommit att spela. Det var kanske de som införde hästen hos assyrierna en gång. Och hästen uppföder de i viss mån fortfarande''. Kurdernas förfäder gutierna (2500 fKr) var jordbrukare. Detta är beskrivet i deras namn: Gu (oxe) ti (man) det vill säga mannen med oxe. De höll onekligen ständigt med jordbruk och odling för att bli kallad så. Det historieomdanande prehistoriska templet Göbeklitepe uppskattas vara minst 13 tusen år gammalt ligger mycket nära NEWALA CORE. Göbeklitepe är den äldsta byggnaden människor nånsin byggde - långt innan människan blev bofast. |
The whole arceological site of Northern Kurdistan is particularly affected by a violently negative degree, because the Turkish regime uses water resources to destabilize the entire region by regulating (destroying) the rivers, e.g. Euphrates and Tigris, natural courses, build huge dams and hydroelectric power stations. This means the forced displacement of thousands of Kurds, the destruction of all lush fields and orchards belonging to Kurds, the drastic lowering of the groundwater which is essential for the existence of the Kurds, the destruction of irreplaceable cultural values, etc.
Nevala Çorê
Urfa ilinin Hilvan ilçesine bagli Gülusağı mahallesinin hemen kuzeybatısında bulunan bir höyüktür. Höyük, türk baraj gölü suları altında kalmadan önce Fırat'ın bir kolu olan Kantara Deresi'nin iki yanında yer almaktaydı.
Dere höyüğü ikiye bölmüş durumdadır. Yerleşme, derenin doğu yakasında 90x40 metre boyutlarında, batı yakasında ise daha küçük bir alandır. Bu yerleşmelerden büyük olanı (doğu) Nevala Çorê I, batı taraftaki ise Nevala Çorê II olarak adlandırılmaktadır.
Yerleşmenin arkeolojik olarak en önemli tabakaları beş yapı katı olarak izlenen, Nevala Çorê I olarak tanımlanan kesimdeki Çanak Çömleksiz Neolitik Çag tabakalarıdır. Bu tabakalarda yürütülen kazı çalısmaları ve buluntular üzerinde yapılan analizler, Nevala Çorê neolitik halkının esas olarak avcı - toplayıcı yaşam tarzını sürdürmekle birlikte, tarım ve hayvancılık yaptığını ortaya koymaktadır.
Ortaya çıkarılan mimari kalıntılar ise Orta Fırat Havzası'nın Erken Neolitiği hakkında önemli bilgiler vermiştir. Özellikle, Göbekli Tepe, Urfa – Yeni Mahalle, Karahan, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Taşlı Tepe gibi arkeolojik alanlarda benzerleri görülen T biçimli sütunların yer aldığı kült binası önemli bir keşif olmuştur.
Zaze M.
Kotê Berçem. (Çay Önü Ergani) - Amerikalı prof Mr James Braidwood (ayakta, kır saçlı), Diyarbekir sömürge valisi Ali Riza Yardanakul (kravatlı).
Ana rahminde olduğu gibi ayakları karınşarına doğru çekilmiş durumda gömülü bulunan insan mezarının başında. Foto: Mihemed Mercan
Kotê Berçem. (Çay Önü Ergani) - Kotê Berçem. (Çay Önü) - Amerikalı prof Mr James Braidwood (ayakta, kır saçlı),
Diyarbekir sömürge valisi Ali Riza Yardanakul (kravatlı).
Ana rahminde olduğu gibi ayakları karınşarına doğru çekilmiş durumda gömülü bulunan insan mezarının başında.
Foto: Mihemed Mercan Foto: Mihemed Mercan
Dikkat ederseniz kürd millî bilncinin oluşmasının önünü almak için kürd tarihini yok etmek amacıyla
işgalci türk devleti bu alanı da Heskîf ve diğer çay önü kültürü olan kürd tarihi sitelerini 1960'lardan bu yana
baraj projeleri uygulayarak sular altında bırakarak yok ediyor.
Dünyada ilk mozaik Çayönü kazılarında çok ilginç bulgular elde edildi. Çayönü Höyüğü ile yakınındaki Hilar köyündeki antik çağdan kalma mağaralar ve kaya mezarlarının varlığı aslında çok önceden, yüz yıl öncesinden biliniyordu. |
Kürdistan'da 12.000 sene önce varlığına raslanmmış. 12.bin sene önceden bilinen bir meyve.
Kuzey Kürdistan'da, krmanci diyalektimizde: BADAM, BAHÎV,
Zazacamızda : VAM, VAMI
Güney Kürdistan'da BADAM ve VAMER.
Tarihi Kürdistan MÖ 7500
HISTRORICAL RUINS OF KURDISTAN