"Kürdistan, Doğu'nun en eski gelenek ve hikayelerinin anıldığı ve birçok mitolojik olayın geçtiği yerdir."
C. François Volney (1757-1820)
THE COUNTRY KURDISTAN, THAT REWRITE THE HISTORY OF HUMANITY, SOCIETY AND GOD
"Humanity spread to all of Europe and South Asia from the Zagros mountains," scientists say.
'Holy Ancestors'...
'Sacred Geography'...
'Holy Migrations'...
Sacred Periods' and,
'Holy Religions'... began to emerge.
All of this, the history of the Sacred Geography, (THE LAND OF GOD), started in Kurdistan for the first time.
The first holly land, sacred geography on earth was not Jerusalem or Bekka (Mecca) or the river Ganges but Kurdistan. The Garden of Eden, which was also in Kurdistan, it is said (Der Spigel 3/2003)
The proof: Göbekli tepe is enough, you don't need to mention Gire Filla.
Noa's Ark landed at Judi Mountain in Kurdistan by George Smith 1840-1876
Noah's ark by George Smith 1840-1876
Noa = Atrahasis (Sumer) = Izdubar (Babıl) Nuh in Kurdish
YAHUDİLİK VE HIRİSTİYANLIK KAYNAKLARINDAN DAHA ESKİ KAYNAKLAR; NUH'un GEMİSİ'NİN ARARAT'TA DEĞİL JUDİ DAĞINDA OLDUĞUNU YAZIYOR
ARARAT = Urartu demektir. Urartu Kürd Krallığı'dır. Oryantalist ve bilim adamı George Smith (1840.1876) ''Nuh'un gemisinin konduğu dağ Urartu (Ararat) ülkesinde olduğunu'' ileri süren Yahudilik ve hıristiyanlık öncesi kaynakların üzerinde oldukça kapsamlı ve geniş bir araştırma yapmıştır. Nuh'un gemisinin Agri'de (Ararat'ta) olabileceği ise bu eski tarihi kaynaklarla çelişmektedir. Sorun Ararat veya Judi sorunu değil çünkü bu he riki dağ da kürd dağı olup Kürdistan'In sınırları içindedir. Sorun tarih çarpıtmasıdır. Nuh'un gemisin Ararat'ta konduğunu iddia etmek açıkçası tarih çarpıtmaktır.
New York Times 5 October 1913
Di kovara Dîroka Populer de nivîsek dirêj derketiye: "Li pey şopa Keştiya Nûh" (nr 7/2023). Arkeologê swêdî Richard Holmgren du çîyan nîşan dide:
Ararat li bakûrê Gola Wanê û Cudî li başûrê vê golê. Behra Wanê derketiye pêş. Em li jora Cûdî navê "Gordiene" jî dixwînin,
"Humanity spread to all of Europe and South Asia from the Zagros mountains," scientists say.
Bilim adamları ''bütün Avrupa'ya ve Güney Asya'ya insanlık Zagroslardan yayıldı'' diyor.
"Avrupalılar ve Güney asyalılar için dünyanın ilk Neolitik atalarından tarih öncesi genomlar"...
veya 'Kutsal Atalar'...
Kutsal Coğrafya'...
'Kutsal Göçler'...
Kutsal Dönemler...ve,
'Kutsal Din'... orrtaya çıkmaya başladı.
Bütün bunlar ALLAHIN ÜLKESİ olarak adlanıdırlan Kutsal Coğrafya Kürdistan'da başladı ilk defa.
Bertomeu Gerp ubica
el mítico lugar a través de las matemáticas.
Fecha de publicación:
29/5/2008
***
Una epístola inédita del astrólogo y astrónomo valenciano del siglo XV Bertomeu Gerp ubica, a través de las matemáticas, el Paraíso terrenal en el actual Kurdistán, en una zona vecina a Jerusalén y a Siria.
La carta, escrita en latín y dirigida al arzobispo de Salerno, ha sido editada, introducida y anotada por los profesores de la Universitat de València Júlia Benavent y Josep Teodoro, y la ha publicado la Institució Alfons el Magnànim de la Diputación de Valencia bajo el título «La porta del Paradís».
En ella, Gerp sitúa el Paraíso en una región «meridional que nunca ha sido practicable, que dista de la línea equinoccial unos 35 grados», según han informado hoy fuentes de la Diputación en un comunicado.
Tal como explica Teodoro, Gerp se refiere a una zona al norte del Ecuador, en medio de la zona templada del hemisferio norte, en el centro de la tierra habitable pero a la que los seres humanos no pueden acceder, que coincidiría con la actual zona del Kurdistán.
Gerp justifica que el Paraíso podría ser vecino a la tierra de
Jerusalén y a Siria contando que Adán, «expulsado del paraíso,
habitó Siria y llegó a Damasco, para morir junto al valle de Hebrón,
en Palestina».
En la carta de Gerp, publicada en la colección Debats, el autor valenciano también expone el día de la Pasión de Cristo, situándolo en el 25 de marzo, sexta feria, del año 34 de la Salvación, y especula a su vez sobre la fecha de creación del mundo, que establece entre el 21 de septiembre o el 1 de octubre.
La profesora Júlia Benavent descubrió la epístola de Gerp en su investigación sobre humanistas valencianos, que se publicó bajo el título Biblioteca Dispersa. Manuscrits i incunables valencians dels segles XIV al XVII.
* * *
La
Voz de Galicia
Adem ile Havva’nin Cenneti Kürdistan
Ispanya’da yayinlanan ‘La Voz de Galicia’ adli gazetenin dünkü
sayisinda yayinlanan bir haberde Hz. Adem ile Hz.Havva’nin ‘Cennetinin’
Kürdistan oldugu öne sürüldü. 15. yüzyilda yasamis
Ispanyali (Valensiya bölgesinden) astrolog ve gökbilimci Bertomeu
Gerb, Adem ve Havva’nin yasadigi yerin (Yeryüzü Cenneti - Paraiso
Terrenal) Kürdistan oldugunu belirtiyor.
Adem ile Havva’nin Cenneti Kürdistan
Ispanya’da yayinlanan ‘La Voz de Galicia’ adli gazetenin dünkü sayisinda yaynlanan bir haberde Hz. Adem ile Hz.Havva’nin ‘Cennetinin’ Kürdistan oldugu öne sürüldü.
15. yüzyilda yasamis Ispanyali(Valensiya bölgesinden) astrolog ve gökbilimci Bertomeu Gerb, Adem ve Havva’nin yasadigi yerin (Yeryüzü Cenneti - Paraiso Terrenal) Kürdistan oldugunu belirtiyor.
Bugüne kadar bilinmeyen bu mektup, 15. Yüzyilda yasamis bu gökbilimcinin, matematigi kullanarak, yeryüzündeki cennetin Suriye ve Kudus’e komsu bugünkü Kürdistan oldugunu ileri sürüyor.
Anilan mektup, profesor Julia Benavent’in Valensiyali humanist kisiler hakkinda yaptigi arastirma esnasinda bulunmus.
Salerno (Italya) Baspiskoposuna hitaben ve latin harfleriyle yazilan mektup, Valensiya Üniversitesi profesorleri Julian Benavent ve Josep Todero tarafindan çevrilmis, düzenlenmis ve Valensiya Alsons el Magnanim Enstitusu tarafindan “Cennetin Kapisi” adiyla yakin zamanda yayinlanmistir.
Bu mektupta Bertomeu
Gerb, Cennet’in “praktik olarak girilemeyecek güneyde degil,
ekinoksun 35 derece uzagindaki hatta” oldugunu belirtiyor.
Profesor Josep Todero’nun açiklamasina göre; Bertomeu Gerb
ekvatorun kuzeyindeki bir bölgeyi isaret etmektedir. Gerb’e göre
yarikürenin kuzeyinde iliman kusagin ortasinda yer alan, yasamaya uygun
fakat insanlarin giremedegi bu bölge, bugünkü Kürdistan’a
denk gelmektedir.
Gerb, Cennet’in Suriye ve Kudus topraklarina yakin olmasi gerektigini, bunu kanitlamak amaciyla da, Adem’in cennetten kovulduktan sonra, Filintindeki Hebron vadisinde ölmek amaciyla Suriye topraklarina gelip yerlestigini, daha sonra da Sam’a ulastigini anlatmaktadir.
Ispanyolca’dan Çeviren: Irfan Güler
rizgari
La Voz
de Galicia (29/5/2008):
http://www.lavozdegalicia.es/sociedad/2008/05/29/00031212079838432156734.htm
På kurdiska gud heter: självskapt, ”xwedê”, uttal: kha + dé.. Det indo-europeiska ordet gud, god, kommer från kurdiskan’s Gudea, Guti som betyder gud, gudaktig.
Kurdiskt språk och kultur är föregångare till grekiskan som är i sin tur föregångare till all europeisk språk och kultur. Den första litterära texten, den första dikten, romanen,
den första boken i Europa är skriven på grekiska.
Mêrdîn - Northern Kurdistan
Pietro Della Vella 1586-1652
"Kürdlerin birinin evinde misafir olduk. Yemekleri çok lezzetliydi. Kürdistan’ı tanıdığım için diyebilirim ki halkı iyi, cömert ve medenidir."
Dirck Coornhert Gravürü 1500.. Yunus Peygamber Ninova halkına kehanetlerini gösteriyor. Halk, Peygambere bağlılığını bildiriyor.
Osmanlı Seyyah Evliya Çelebi'ye göre Hz.Yunus Kürtçe konuşarak Allah'ın buyruklarını Ninova halkına aktarmıştır.
“Hz.Nuh’un gemisi Gordioların Dağları’nda karaya oturmuştur.”
Rahip Berossus (M.Ö 278) ‘Babil Tarihi
Berossus’un bahsettiği ‘Gordioların Dağı’ Cudi Dağı’dır.
Evliya Çelebi, Seyahatname isimli eserinde Hz.Nuh ve kavminin Kürdçe konuştuğunu aktarmıştır.
Arab-İslam Bilimcisi İbn Vahşiyye, kürdlerin ''Tarım, Botanik'' gibi alanlarda çok iyi olduklarını'' belirtir.
Vahşiyye göre ''kürdler Hz. Adem'den kalma kitaplara ve tekniklere sahiplerdi.
Bu sebeple diğer milletlerin Tarım, Hayvancılık ve Botanik bilimlerini kürdlerden öğrendiğini'' aktarır.
"HZ. ADEM KÜRDÇE KONUŞUYORDU" !!!
*******************************************************
Bahâîlik dinin Peygamberine göre “Hz Adem’in konuştuğu dil Kürdçe'ydi”.
Bu dinsel grubun yıllar önce verdikleri rakamlara göre milyonlarca insan Bahâîlik dinine inanıyor.
Dünyada 100.000 civarında merkezleri var. Bu eser 1918 yılında Cambridge Üniversitesi tarafından basılmış…
"Akre'de yaşayanlar Hz. Yunus döneminde Kürt dilini konuşup iman ettiler ."
Evliya Çelebi Seyahatnamesi
KÜRDLER - NUH'UN KAVMİ
Hz. Nuh'un çocuklarının tasviri: Sam, Ham ve Yafes
Yafes’in oğullarından “Madai” (Yunanca Medos) Kürtlerin ataları olarak kabul edilir.
Kürtçe, en eski medeniyet dilidir.
Hz.Yunus gibi Hz. Nuh da kavmiyle Kürdçe konuşmuştur.
Bilim adamları bundan 12 000 yıl önce dünya ikliminin ısınarak değişmeye başlamasıyla
Kürdistan'ın kuzeyi'ne kadar varan Kuzey kutubun buzlarının erimesiyle, bütün Ortadoğu'yu kapsayan ve uzun yüzyıllar süren büyük sel felaketinin
döneminin başladığını jeolojjik deneyimlerle tespit etmiş buluyorlar. Başka bir deyisle efsanelerde bahsedilen Nuh'un Tufanı hikayesinin
pekala yaşanmış bir hikaye olabileceği faraziyesini ileri sürmüşlerdir.
Land of Adam and Noah Kurdistan 1066
(Adem ve Nuh'un ülkesi Kürdistan 1066)
Land of Adam and Noah Kurdistan 1066
(Adem ve Nuh'un ülkesi Kürdistan 1066)
BİR TUFAN HİKAYESİ Büyük tufanın ve dünyanın ilk gemisinin Rafaween'de inşasının hikayesi. Sümer yazıtlarında, Siosudra'nın tarihsel kişiliğinin, Tanrı'yı ??bir gemi inşa etmesi ve meydana gelen büyük selden hayat kurtarması için uyaran ilk kişi olduğundan bahsedilir. TARİH Daha sonra Akka'nın metinlerinde büyük tufandan bahsedilir ancak bu sefer tarihi bir gemi inşa etmek ve insanlığı büyük tufandan kurtarmak için başka bir isim olan Otnabash'a girmiştir. Daha sonra Asur yazıtları Ardından büyük tufanın öyküsünü aynı şekilde anlatan asurlular gelir, sadece yarattığı kahramanın adı farklıdır, bu kez adı Atrahsis'tir. Asurluılar eski medeniyetleri esirleştirerek onların bütün sanat ve hunerlerini kendi adına kullanan barbar bir kavim idi. Daha sonra tüm dinlerde büyük geminin inşası aynı şekilde tekrarlanmıştır ancak bu kez kahramanın adı Nuh'tur. Bir tufan hikayesinin çeşitli versiyonları mevcuttur. |
EREB JI KU DERKETIN?
SAMİLER VE DÜNYA SAHNESİNE ÇIKIŞ SÜREÇLERİ...
|
5. Yüzyıl Ermeni Tarihçisi Faustus Byzantium
“Korduk, Ermeni Prensi Jonn’un idaresindedir. Cudi Dağı Korduk’tadır; Çünkü, Nisibis’li (Nusaybinli) papaz Yakub, Nuh’un gemisinden kalan parçayı görmek için Korduk (Kurdistan) Bölgesin’deki Sararat’ı (Cudi Dağı) ziyaret etmiştir.
De fyra floderna i Edens lustgård
En fråga som har ställts och diskuterats i århundraden är platsen för Edens lustgård.
Utifrån den kristna tron; Naturligtvis är trädgården startplatsen för många människor. I första Moseboken kapitel 2 står att
det finns fyra floder i Eden, och floderna Pishon, Gihon, Hidekel (Tigris) och Phirat (Eufrat) sträcker sig över slätten.
HEVGIRÊDANA EFSANE Û RASTIYÊ
Agahiyên dîrokî, dînî, folklorî û edebîyatê balê dikşîne ser efsaneya ku dîyar dike kurd ji ummeta hezretî Nûh in
EFSANE: "Hz. Nuh bixwe û gelê wî bi zimanê kurdî diaxifîn. Kurd mêrxas û nebez in "
“Diyar-i Meyafarqin-i Kurdistan; Meyafarqîn (Silîva) ji hêla Melik Kurdim ve, ku neviyê Pêxember Nûh e, hate damezrandin.
Zimanê kurdan kurdî ye, ne erebî yan farisî ye. Zimanê kurdî ji dema Nebî de Nuh maye. Ewliya Çelebî
Û RASTÎ: Li cîhanê 7 hezar û 111 ziman hene. Di nav van zimanan de, zimanê kurdî bi 721 hezar 599 peyvên xwe zimanê 9emîn ê herî dewlemend ê cîhanê ye.
Dünyada 7.111 dil var ve bu diller arasında kürdçe 721.599 kelime ile dünyanın en zengin 9. dilidir.
“Hz.Nuh’un kendisi ve kavmi kürdçe lisanıyla konuşurdu. Kürdler yiğit ve asildir”
“Diyar-i Meyafarqin-i Kürdistan; Meyafarqîn (Silvan) Hz.Nuh’un soyundan olan Melik Kurdim tarafından kuruldu.
Kürdlerin dili arapça veya farsi değil kürtçe’dir. Kürdçe lisanı Hz.Nuh döneminden kalmadır.”
Evliya Çelebî
“Tufan sırasında Adem’in tüm çocukları boğulmaktan kurtulamıyorken,ki Hz. Nuh’un hizmetkarlarının dahi Nuh’un gemisine binmelerine izin verilmemişken, sekiz kişinin gemiye alınarak kurtulmasına izin verilmiş ve bu sekiz kişi arasında Kürdlerin ataları da varmış.“
Crosby H.W 1876
KENDİ SÖMÜRGESİ KÜRDLERİN DİLİ KÜRDÇE'NİN TARİHİNİ
KÜRDLERDEN ÖNCE ÖĞRENİP
KÜRDÇE'Yİ TAKLİT EDEN İŞGALCİ, İSLAMO-FAŞİST TÜRKLER
İşgalci türkler bazı oryantal dini kaynaklarda kürd tarihi, dili ve kültürü hakkında bazı bilgilere vakıf olduklarında,
kürd tarih, dil ve kültürünü taklit etmeye başladılar. Güneş Dil Teorisini ortaya attılar. Ama Güneş Dili türkçe değil, 721 599 kelime ile dünyanın en fazla kelimesine sahip 9. dili kürdçe'dir.
Ahım şahim türkçe ise 20. sırada. Aradaki azamet farkına bakınız..Yani Güneş Dili türkçe değil, kürdçe'dir aslında.
’''Türk ve Kürt kültürü arasındaki fark görünmez şekle sokulmalı ve onların tertip ettiği Şark geceleri, folklor ve kültür gayretleri maarif ve kültür sistemimize göre ele alınıp Türk kültürüne temsil edilmelerine çalışılmalıdır. Yeni teknik imkânlarımızdan faydalanarak neşriyat yapan üç dış radyonun dinlenmesine mâni olunmalıdır. Posta sansürü Kürt muhaberat ve neşriyatına karşı daha geniş ölçüde işletilmelidir. Bunlarla uyumlu olarak politik müdahale ve karıştırmalar da tertip olunabilir’ gizli ibareli raporlar ve tavsiye içerikli analizler valiliklere gönderilir. Bu kapsamda Bitlis merkezde Yurd Yolu adıyla 1938 yılında bir gazete de dahi çıkartılır''.
’Yaradıcıların Yaradanı Atatürk’ başlığı ile çıkan bu gazetede, ’Türkçenin Meleklerin dili’ olduğu ve hatta Hz. Muhammed’in de Türkçe öğrenmeyi emrettiği yazılar yayımlanır. B.Z.
Kürdlerin dili türkçe ve kürdlerin kensininin de türk olduğunu yaymaya başlarlar. Örneğin 1930’lu yıllarda kurulan Halk Evleri bünyesinde ta 1970’lere kadar devam eder. Hem Sarısözen hem de Ateşli Halkevlerinden yetişmedirler. Halkevleri, Kürdleri asimilasyonda ve Türkleştirmede muazzam bir rol oynar. Bu eserler zamanla TRT Yurttan Sesler Korosu ve solistleri tarafından ’Türk Halk Müziği’ adı ile lanse edilir. Aralarında birçok Kürd sanatçının da derlenen eserleri Türkçe ve yeni dizeler ile seslendirdiği bu parçalar ’Bitlis yöresinden, Urfa yöresinden, Diyarbakır yöresinden türküler’ adı ile dinleyicilere sunulur.
Faslı Seyyah İbn Battuta (1304-1378) Nuh'un gemisinin karaya oturduğu Cudi Dağını ziyaret ediyor. (minyatür)
Kurdistan'a yapmış olduğu yolculukta Kürdlerle tanışmış ve Kürdlere misafir olup, Kürdlerden övgüyle söz etmiştir.
Anatoliya ve Kürdistan'ı iki ayrı coğrafya olarak ele alır. Anatoliya Doğu Yunanistan'dır. Zaten Anatoliya'nın anlamı yunancas:
Ülkenin Doğusu anlamındadır. Yunanlılar ve karduklar, yani Kürdistan ve Anatoliya Orta Asyalı türkler bölgeyi istila etmeden önce komşu idiler.
“Kürdler cesur ve cömert insanlardır. Misafirlere et, ekmek ve helva ikram ediyorlar.
Şengal civarında Şeyh Abdullah Kurdî’ye misafir oldum. Kendisi kırk günde bir yemek yiyen büyük bir zattır. Bana hem dua etti hem de para verdi.”
İbn Battuta Seyahatnamesi (1304-1378)
Soylu bir geçmişe sahip olan Kürtler tarih boyunca önemli beylik ve imparatorluklara ev sahipliği yapmıştır. Bizlerde Yeryüzünün İlk Kavmi Kürtler ve Konuşulan İlk Dili Kürtçe başlıklı makalemizde Kürt kavimleri ile Kürtçe dilinin önemi hakkında konuşacağız. Ortadoğu ve Kürdistan sınırları olmak üzere özellikle Asya kıtasının birçok yerleşim alanında Kürtlere ait bulgular mevcuttur. Örneğin Surlar, Kaleler, Camiiler, Köprüler ve daha birçok tarihi yerler Mervanilerden, Medlerden, Eyyubilerden gönümüze kadar kalmışlardır.
Kürtlerin tarihi bu denli büyük bir geçmişe sahip iken, günümüzde dahi yok sayılıp inkar edilmeleri kabul edilemez bir durumdur. Oysaki Tarihe baktığımızda Osmanlıdan ve ondan önceki dönemlerde Kürdistan’ın bir bölge ismi olduğu ve Kürtlerin resmi bir statüye sahip olduklarını görebiliriz. Cumhuriyetin ilanından sonra ne yazık ki kürtlere karşı ırkçı tavırlar hız kazanmış ve Kürtler yok sayılacak duruma gelmiştir. Surlar, Camiiler, Köprülerle dahi karşımıza çıkan bir topluluğu inkar etmek akıl karı değildir.
Nuh tufanıyla her birimiz için hayatın yeniden başladığını ve dünyaya yeni bir fırsat daha verildiğini artık hepimiz biliyoruz. Bu içeriğimizdeyse Hz. Nûh’un ve kavminin hangi dili konuştuğu hakkında incelemeler yapacağız. İnsanlık aleminin ataları olan ve Nuh’un gemisinde hayatta kalmayı başaran bu 80 kişi sizce hangi kavimdendi?
Doğrusunu söylemek gerekirse aradan asırlar geçtiğinden ötürü bu konuyu %100 bilmemiz mümkün değil. Ama bu konuyla ilgili olarak Doğu’lu tarihçi ve İslam bilginlerinin tespitlerine büyüteç tutabiliriz. Araştırmacı Yazar ve Gazetesi olan Faruk Arslan’ın aktardıklarına göre, Ermenî tarihçi Miğdisî, Kürtçe tarihinin Hz. Nûh ile başladığını iddia etmekte.
Yine Kürtler’in tarihinin Hz. Nûh Tufan’nına kadar gittiğini ve Kürtçe’nin Hz. Nûh ve kavminin konuştuğu en eski dil olduğunu iddiâ eden bir farklı kişi de Kütahyalı Türk seyyâh Evliya Çelebi (1611 – 82)’dir. Evliya Çelebi Seyahâtname adlı yapıtında Nûh Tufanı’ndan sonra kurulan ilk 3 şehrin Şehr-i Nûh (Şırnak), Cezira Botan (Cizre) ve Miya Farqîn (Silvan) olduğunu anlatır. Hatta insanlık tarihinin Kürdistan’da başladığını kaydetmektedir.
Evliya Çelebi’den Nuh Ve Konuştuğu Dil Hakkında Deliller Seyyâh Evliya Çelebi, ölümsüz eseri Seyahâtname’de, Hz. Nûh ve kavminin konuştuğu dilin Kürtçe olduğunu alttaki paragrafta şöyle ifade ediyor;
“Tûfân-ı Nûh, imar olan şehr-i Cûdi’dir, andan kal’a –i Sincâr’dır, andan bu kal’a-i Mefârikin’dir amma şehr-i Cûdi sâhibi Hazret-i Nûh ümmetinden Melik Kürdim altı yüz sene mu’ammer olup Kürdistân diyârların geşt ü güzâr ederek bu Mefârîkin’e gelüp âb u havâsından hazz edüp bu zemînde sâkin olup evlâd u ensâbı gâyet çok olup lisân-ı İbrî’den indiyyât bir gayrı lisân-ı turrehât peydâ etdi kim ne İbrî’dir ne Arabî ve ne Pârisî ve ne lisân-ı Derî’dir ve lisân-ı Pehlevî’dir, ana hâlâ lisân-ı Kürdim derler. Bu diyar-ı Mefârikîn’de peydâ olup hala diyâr-ı Kürdistân’da isti’mâl olunan lisân-ı Kürd Hazret-i Nûh ümmetinden Melik Kürdim’den kalmışdır, ammâ vilâyet-i Kürdistân dağistân u sengistân bilâd-ı bîpâyân olmağile on iki gûne lisan-ı Ekrâd vardır kim birbirlerine elfâzları ve lehçe-i mahsûsaları mûğayirdir kim niçesi birbirlerinin kelimâtların tercümân ile anlarlar.”
Yanı sıra Evliya Çelebi, Kürtçe’yi konuşan ilk atanın sadece Hz. Nûh Peygamber olduğunu değil, Hz. Yunus Peygamber’in de Kürtçe konuştuğu iddia eder; Seyahatname: “Lisân-ı Ekrâd, fesâhat ü belâğat üzre tekellüm eder. Hazret-i Yûnus aleyhi’s-selâm diyâr-ı Musul’da sâkin iken Kürd lisânın söylemiş ola.”
Ayrıca 20. Yy ’da yaşamış olan Pakistanlı ünlü İslam âlimi Mewlânâ Ebû’l- Âlâ el- Mevdudî (1903) 7 ciltlik Tefhîm’ul- Qûr’ân’a isimli eserinde, Nûh Tufanı’nın Kürdistan’da gerçekleştiğini belirterek Kürtler’in tarihinin buradan başladığını yazar.
Halen daha İngiltere’de yaşayan Irak’lı arkeolog Prof. Dr. Abdullâh Zehawî , Kürdistan/ Cudi Dağı çevresinde ve Şırnak’ta yapılan çalışmalarda, çivi yazısıyla ve Kürtçe yazılmış Guti plaketleri bulmuştur. 2 yıl süren titiz çalışmanın ardından tüm bilgiler 1984 Ocağında Mısır’ın resmî gazetesi El- Ahram’da “Hz. Nûh’un Gemisinin Durduğu Dağ” başlığıyla yayınlandı. Tüm bulgularsa, bir İngiliz bankasında muhafaza ediliyor.
Ayrıca Kürtler’in tarihinin insanlığın ortak atası Hz. Nûh ile başladığını ileri süren ve Kürtçe’nin dünyada konuşulan tüm dillerin kaynağı olduğunu iddia eden Batılı bilim adamları da var.
Elbette ilk satırlarda dediğimiz gibi bu görüşlerin ve bulguların mutlak doğru olduğunu iddia etmek güç. Öte yandan bu görüşleri ortaya atan isimlerin tamamı birikim sahibi ilim adamlarıdır ve bu kişiler Kürt değildir.
Yeryüzünün İlk Kavmi Kürtler ve Konuşulan İlk Dili Kürtçe yazımızın devamında İslam Tarihinde Kürtler hakkında bilgilere yer vereceğiz. İslam dininde Arapların soyu Hz. İsmail’e, İsrailoğullarının soyu ise Hz. İshak’a dayanır.
Bu durumda Hz.İbrahim ne Arap nede Yahudi olmayabilir. Öte yandan Arapların ve Yahudilerin kökeni yakın yüzyıllara dayanır. Söz gelimi İbrahim peygamber 4bin yıl kadar önce yaşamıştır ve bu dönemlerin kaynaklarını incelediğinizde Araplar ve Yahudiler geçmez. Kürt kavmiyse M.Ö 3 binden kaldığı sanılan Sümer yazıtlarında adı geçen kavimlerdendir. Bu durumda Kürtler, Araplardan ve Yahudilerden daha eski zamana yayılır. Öte yandan ‘İbrahim ismi’, Arapça da değil, İbranice de değildir.
Hz.İbrahim Harran’da doğmuştur. Yani Hurri Kürtlerinin hüküm sürdüğü Kürt anavatanı topraklarında. Öte yandan Hz.İbrahim mağarada doğarak büyümüş olabilir.
İbrahim İsim İncelemesi İ-Bra-Him- Bra- kelimesinin heceleri= Kürtçe “kardeş” demek
Him= Kürtçe büyük taş/Kaya demek.
Ayrıca Kürtçede bu isim halen daha “Brahim” olarak telaffuz edilmektedir. Hz.ibrahim’in eşinin adi Sara’dır. Sara Kürtçe’de soğuk anlamına gelir. Araplar ve diğer kavimler ‘brahim’ ismini daha sonra duydularsa ve eğer İbrahim peygamber Kürt ise Kürtlerin içinde bu ismi taşıyan kişiler de bulunmalıdır. Böyle Hazreti İbrahim Kürt Müydü? sorusuna da bir cevap verdiğimizi düşünüyoruz.
Gudi ler Kürtlerin atalarıydı ve (İbrahim Peygamber den önce) Gudi kral listesinde;
“İbranum” olarak geçen kral adları bulunuyor. Bu rada ismin hece açılımı;
”Bra”= kardeş
“Num”=yeni
şeklindedir.
Öte yandan Hz.ibrahim’in ateşe atılması olayında kullanılan mancınığın icadını yapan kişi de bir Kürt’tür. Ayrıca hepimizin bildiği gibi onu ateşe attıran Kralın adı Nemrud’dur. Nemrud ismi ise Kürtçe de Nemird’dir ve “Ölümsüz” manasına gelir.
Kaynak: SediyaniHaber
“Korduk, Ermeni Prensi Jonn’un idaresindedir.
Cudi Dağı Korduk’tadır; Çünkü, Nisibis’li (Nusaybinli) papaz Yakub, Nuh’un gemisinden kalan parçayı görmek için Korduk (Kurdistan) Ülkesin’deki Sararat’ı (Cudi Dağı) ziyaret etmiştir.”
5. Yüzyıl Ermeni Tarihçisi Faustus Byzantium
Utnapiştim kimdir?
Namı diğer Noah yada Nuh ...
Utnapiştim (Uta-napishti); Tufan efsanelerinin asurca versiyonu kabul edilen ve bilinen en eski yazılı metni konumundaki mitolojik anlatının kahramanı olan Sümer şehir devleti Şuruppak'ın kralıdır.
Asur Kralı Asurbanipal'ın Ninova’daki sarayında bulunan binlerce çivi yazılı tabletlerden en meşhurları Sümer kenti Uruk’un efsanevi yöneticilerinden biri olan Gılgamış Destanını içeren tabletlerdi: Bakınız: Gılgamış
1872 yılında British Museum’da George Smith tarafından tespit edilen Gılgamış Destanı tabletlerinin on birincisi Gılgamış ile tanrı Enlil tarafından gönderilen ve tüm canlıları yok etmeyi amaçlayan büyük Tufan'dan karısıyla birlikte kurtulmayı başaran Utnapiştim’in buluşmasını anlatır.
Tablette yer alan bilgilere göre Utnapiştim tanrılar tarafından planlanan büyük tufan öncesi uyarılır ve bir gemi yapar. Gamisini değerli eşyalarla, vahşi ve evcil hayvanlarla ve her alanda usta zanaatkârlarla doldurur.
Gemisi Nimush adlı dağa inmeden önce 6 gün boyunca insanlığı yok eden tufandan kurtulan Utnapiştim bir güvercin ile kırlangıcı serbest bıraktı. Fakat hayvanlar dinlenmek için kuru toprak bulamayarak geri döndüler. Sonunda serbest bıraktığı bir karakarga geri dönmedi ve gemi yanaşacak kara bulmayı başardı.
Utnapiştim ve karısı Tufan'dan sağ çıkıp dünyadaki hayvan ve bitki yaşamını da Utnapiştim'im yaptığı gemi ile kurtarmayı başarınca, tanrı Enlil tarafından kendilerine tanrılık bahşedili Gılgamış, Utnapiştim'den ölümsüzlüğün sırrını ister.
PREHISTORIC SITE OF XIRABRESHK (Girê Navokê) 'Göbekli Tepe'